Suriye'nin kuzeyindeki Rusya-Türkiye bölgesinde gerginlik

Bölge çeşitli taraflardan gelen saldırılara ve askeri takviyelere tanık oluyor

Ayn el-Arap’ta (Kobani) Rusya-Türkiye ortak askeri devriyesi (Türk basını)
Ayn el-Arap’ta (Kobani) Rusya-Türkiye ortak askeri devriyesi (Türk basını)
TT

Suriye'nin kuzeyindeki Rusya-Türkiye bölgesinde gerginlik

Ayn el-Arap’ta (Kobani) Rusya-Türkiye ortak askeri devriyesi (Türk basını)
Ayn el-Arap’ta (Kobani) Rusya-Türkiye ortak askeri devriyesi (Türk basını)

Rusya-Türkiye bölgesi olarak bilinen Suriye'nin kuzeybatısındaki gerilimi azaltma bölgeleri, çeşitli taraflardan gelen saldırılar ve askeri takviyelerle daha önce görülmemiş bir gerilime sahne oluyor.

Türkiye’nin kullandığı Azez yakınlarındaki iki askeri üs ve Halep'in kuzeyindeki Mercidabık köyü dün Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ve Suriye ordusu mevzilerinden bombalandı.

Bu gelişmeler, Rusya’nın İdlib ve Lazkiye’nin kuzey kırsalına düzenlediği ağır hava saldırıları ve  Suriye rejim güçleri ile Heyetu Tahriru'ş Şam (HTŞ) arasında karşılıklı bombardımanların yanı sıra, HTŞ'nin Halep'te bir askeri operasyona hazırlandığı ve Türkiye'nin yerinden edilmiş yaklaşık 4 milyon insana ev sahipliği yapan İdlib'deki insani durumu etkileyeceği endişesiyle şiddetle reddettiği bir ortamda, her iki taraftan da yoğun askeri takviyelerle eş zamanlı gerçekleşti.

Tüm bu gelişmeler yaşanırken Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), 10'dan fazla zırhlı araç ve zırhlı personel taşıyıcı eşliğinde, lojistik malzeme ve askeri mühimmat yüklü 15 tırlık bir konvoyla Cebel ez-Zaviye'deki mevzilerine askeri takviyede bulundu.



Japonya ve Güney Kore’de nükleer silah tartışması: ABD’ye güvenmiyoruz

"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
TT

Japonya ve Güney Kore’de nükleer silah tartışması: ABD’ye güvenmiyoruz

"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)
"Atom Bombası Kubbesi" diye de bilinen Hiroşima Barış Anıtı, ABD'nin atom bombası saldırısında ölenlerin anıldığı başlıca yerlerden (Reuters)

Japonya ve Güney Kore, ABD'nin güvenlik garantilerine yönelik şüpheleri nedeniyle nükleer silah geliştirmeyi tartışıyor. 

Reuters'ın analizinde, Japonya'da iktidardaki Liberal Demokrat Parti'den (LDP) bazı siyasetçilerin Washington'ın güvenlik garantilerine daha şüpheci yaklaşmaya başladığı aktarılıyor. 

Özellikle ABD Başkanı Donald Trump'ın gümrük vergisi politikası ve NATO'ya yönelik eleştirilerinin bu tutumu kuvvetlendirdiği belirtiliyor. 

LDP'li eski savunma bakan yardımcısı Rui Matsukawa, şunları söylüyor: 

Trump çok öngörülemez, bu belki de onun gücü ama biz her zaman B planını düşünmek zorundayız. Bu da bağımsız olmak ve nükleer silah edinmek anlamına geliyor.

Japonya, II. Dünya Savaşı'ndan sonra nükleer silah üretmeme, bulundurmama ve ülkeye sokmama ilkesini benimsedi. Tokyo yönetimi, 1960 tarihli ABD-Japonya Güvenlik Anlaşması kapsamında Washington'ın "nükleer şemsiyesi" altına girdi. 

Ancak Çin, Kuzey Kore ve Rusya'nın nükleer kapasitesine karşı kamuoyunda ve siyasette farklı sesler yükselmeye başladı.

Analizde, Japonya'nın teknik olarak "nükleer eşiğe" yaklaştığına işaret ediliyor. 45 ton plutonyuma, uranyum zenginleştirme kapasitesine, gelişmiş füze teknolojisine ve uzay programına sahip olan Japonya, isterse birkaç yıl içinde, hatta bazı uzmanlara göre 6 ayda nükleer silah geliştirebilir. 

Japonya'da özellikle genç kuşaklar arasında, ABD'nin 6 Ağustos 1945'te Hiroşima'ya, 9 Ağustos 1945'te de Nagasaki'ye düzenlediği atom bombası saldırılarının anılarının giderek silindiğine dikkat çekiliyor. Bu nedenle gençler arasında nükleer caydırıcılığın gerekli olabileceği görüşünün güç kazandığı yazılıyor. 

Analize göre Japonya'da gündemde olsa da nükleer silah geliştirmeye destek henüz büyük değil. Ancak 1953'te imzalanan savunma anlaşması kapsamında ABD'nin "nükleer şemsiye" koruması altına giren Güney Kore'de durum bunun tam tersi.

Trump yönetimine güvensizliğin arttığı ülkede yapılan kamuoyu yoklamalarına göre halkın yaklaşık yüzde 75'i Güney Kore'nin kendi nükleer silahlarını geliştirmesini destekliyor. 2022'de yapılan anketteyse bu oran yaklaşık yüzde 61'di.

Muhtemel nükleer saldırılara karşı ABD'nin koruması altındaki Seul yönetimi, kendi silah programını 1970'lerde sonlandırmıştı. ABD, Kuzey Kore'yi nükleer silah üretmekten caydırmak için Güney Kore'ye yerleştirdiği nükleerleri de 1991'de çekmişti.

Ancak Washington'ın izlediği politika başarılı olmadı. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü'nün geçen yılki verilerine göre Pyongyang yönetiminin elinde kullanıma hazır 50 nükleer savaş başlığı var. Ayrıca ülkenin 40 başlık daha üretmek için yeterli kapasiteye sahip olduğu düşünülüyor.

Independent Türkçe, Reuters, Asahi