Trump'ın desteklediği kripto projesi, hedefinin yalnızca yüzde üçünü satabildi

World Liberty Financial'ın internet sitesi de açılıştan kısa bir süre sonra çöktü.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Trump'ın desteklediği kripto projesi, hedefinin yalnızca yüzde üçünü satabildi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump'ın desteklediği yeni bir kripto para, salı günü piyasaya çıktıktan sonra token'larının yalnızca yüzde üçünü sattı.

İlk "kripto başkan" olacağını iddia eden Cumhuriyetçi başkan adayı, World Liberty Financial'ın projesine, WLFI token'lar satışa çıktıktan kısa bir süre sonra X'te (Twitter) açık bir şekilde destek vermişti.

Bu desteğe rağmen haberin yazılma tarihinde, yani proje kamuya açık hale geldikten 24 saat sonra 300 milyon dolarlık satış hedefinin yalnızca 11 milyon dolarına ulaşıldı. İnternet sitesi de açılışın ardından kısa bir süre içinde çöktü ama daha sonra yeniden erişime açıldı.

WLFI danışmanı Sandy Peng, sitenin ilk saatinde 72 milyon tekil ziyaretçi aldığını ve neredeyse 2 bin 900 yatırımcının token satın aldığını aktardı, bu da ziyaretçilerin yüzde 0,01'inden daha azına denk geliyor.

Halihazırda devredilemeyen WLFI token'lar, sahiplerine World Liberty Financial platformunda, reklam ortaklıkları ve teknik değişiklikler gibi yönetimsel konularda oy kullanma fırsatı veriyor.

Toplam token'ın yalnızca yüzde 63'ü halka açıldı, yüzde 17'si kullanıcı ödülleri ve yüzde 20'si de Trump'ın aile üyeleri ve projeye katkı sağlayan diğer kişilere ayrıldı.

Trump, World Liberty Financial'da "baş kripto sözcüsü" rolünü üstlenirken oğlu Barron, projenin "Merkeziyetsiz finans öncüsü" diye geçiyor. Diğer iki oğlu Eric ve Donald Jr, "Web3 elçileri" olarak görünüyor.

World Liberty Financial, Bitcoin'in orijinal beyaz kağıdından etkilenerek projenin ayrıntılarını açıklayan bir "altın kağıt" paylaştı.

Kağıtta "Donald J. Trump'ın vizyonundan ilham alan World Liberty Financial, merkeziyetsiz bir finans merkezi olmaktan daha fazlasını hedefliyor: ABD dolarının, Merkez Bankası Dijital Para Birimlerinin merkezi kontrolüne boyun eğmeksizin, dijital dünyadaki geleceğini güvence altına almaya destek olmayı amaçlayan bir hareket" yazıyordu.

$WLFI ile katılımcısınız, seçmensiniz ve merkeziyetsiz finans geleceğinin bir parçası olabilirsiniz.

 Independent Türkçe



UNIFIL: Bir İsrail tankı Güney Lübnan'daki gözetleme kulemize ateş açtı

TT

UNIFIL: Bir İsrail tankı Güney Lübnan'daki gözetleme kulemize ateş açtı

UNIFIL: Bir İsrail tankı Güney Lübnan'daki gözetleme kulemize ateş açtı

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) dün (Çarşamba) yaptığı açıklamada, İsrail’e ait bir Merkava tankının dün sabah Lübnan'ın güneyindeki Kafr Kila kasabası yakınlarındaki bir UNIFIL gözetleme kulesine ateş açtığını bildirdi. Açıklamada, “Dün sabah Kafr Kila yakınlarındaki bir mevzide konuşlanan UNIFIL askerleri, İsrail ordusuna ait bir Merkava tankının gözetleme kulesine ateş açtığını, iki kameranın tahrip edildiğini ve kulenin hasar gördüğünü bildirdi” denildi.

Açıklama şöyle devam etti: “Bir kez daha UNIFIL mevzilerine doğrudan ve görünüşe göre kasıtlı olarak ateş açıldığını görüyoruz. İsrail ordusu ve tüm aktörlere Birleşmiş Milletler (BM) personeli ve mallarının emniyet ve güvenliğini sağlama ve BM binalarının dokunulmazlığına her zaman saygı gösterme yükümlülüklerini hatırlatırız.”

UNIFIL, İsrail'in 1 Ekim'de Güney Lübnan'da kara harekâtının başlamasının ardından, İsrail'in mevzilerinden çekilmesini talep etmesine ve başta Ras en-Nakura bölgesindeki karargâhı olmak üzere bazı mevzilerinin İsrail ateşi ve bombardımanı altında kalmasına ve bazı askerlerinin yaralanmasına rağmen Güney Lübnan'daki mevzilerini terk etmedi. UNIFIL, tarafları, istikrarı yeniden tesis etmek için tek uygulanabilir çözüm olarak BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve 1701 sayılı karara yeniden uymaya çağırıyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz dün erken saatlerde, Güney Lübnan'daki UNIFIL faaliyetlerinin ‘büyük önem’ taşıdığını ve bu gücün Hizbullah ile savaş sona erdiğinde rol oynayabileceğini söyledi.

Katz X platformu üzerinden yaptığı açıklamada, “İsrail UNIFIL'in faaliyetlerine büyük önem atfetmektedir ve bu güce ya da personeline zarar vermek gibi bir niyeti yoktur” dedi.