Netanyahu, İran’da vurulacak hedeflerin listesini onayladı

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi: Tahran'ı caydırmak için cevabımız ‘çok acı verici’ olacak

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün (Çarşamba) ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf. (Netanyahu'nun ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün (Çarşamba) ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf. (Netanyahu'nun ofisi)
TT

Netanyahu, İran’da vurulacak hedeflerin listesini onayladı

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün (Çarşamba) ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf. (Netanyahu'nun ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün (Çarşamba) ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı telefon görüşmesi sırasında çekilen bir fotoğraf. (Netanyahu'nun ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın bu ayın başlarında İsrail'e yaklaşık 200 füze fırlatarak saldırı başlatmasının ardından İran’da vurulacak hedeflerin listesini onayladı.

ABC News'e konuşan İsrailli bir kaynak, Netanyahu'nun İran'a yönelik bir misilleme saldırısına onay verdiğini belirtirken, hedefler hakkında daha fazla ayrıntı vermedi. Bu hedeflerin tümüyle askeri hedefler olup olmadığı da belirtilmedi.

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi Danny Danon, Fox News'e verdiği demeçte, İsrail'in cevabının İran'ı gelecekte benzer saldırıları tekrarlamaktan caydırmak için ‘çok acı verici’ olacağını doğruladı.

Danon, İran'a nasıl karşılık verileceğine İsrail hükümetinin karar vereceğini kaydederek, Başkan Biden'ın ‘orantılı’ bir karşılık konusundaki ısrarına fazla aldırış etmeyeceklerini vurguladı.

Danon, “Saldırının zamanlamasını ve yerini biz belirleyeceğiz. İran rejimi zayıf ve onlara hangi mesajı vermek istediğimize karar vermek bize bağlı. Bu, İran rejimi için çok acı verici olacak. Gelecekte İsrail'e saldırmadan önce iki kez düşünecekler” ifadelerini kullandı.

İran'ın nükleer bir güç olmasını engellemek için dünyanın daha fazlasını yapması gerektiğini vurgulayan Danon sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer bir nükleer bombaya sahip olurlarsa, bununla neler yapabileceklerini hepimiz hayal edebiliriz. Bu yüzden o güne kadar beklemememiz gerektiğini düşünüyorum. ABD, Avrupa ve diğer güçlü demokrasilerin İran'a karşı bugün harekete geçmesini bekliyorum.”

Bu gelişme, ABD'li yetkililerin dün (Çarşamba) AP'ye yaptığı açıklamada, Biden yönetiminin, İran'ın son füze saldırısına karşılık olarak İran'ın nükleer veya petrol tesislerinin hedef alınmayacağına dair İsrail'den güvence aldığına inandığını söylemesinin ardından geldi.

ABD yönetimi, THAAD füze savunma sistemi bataryalarının İsrail'de konuşlandırılmasının, İsrail'in İran'ın misillemesi ve genel güvenlik konularıyla ilgili endişelerinin bir kısmının hafifletilmesine katkıda bulunduğuna inanıyor.

xzvd
THAAD füze savunma sistemi Mart 2019'da İsrail'in Nevatim Hava Üssü’ne ulaştı. (AFP)

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) pazar günü, İran'ın nisan ve ekim aylarında İsrail'e yönelik balistik füze saldırılarının ardından Başkan Joe Biden'ın talimatıyla İsrail'in hava savunmasını güçlendirmek üzere THAAD füze savunma sisteminin konuşlandırıldığını duyurdu.

Diplomatik görüşmelerin hassasiyeti nedeniyle isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuşan ABD'li yetkililer, İsrail'in verdiği güvencelerin kesin olmadığı ve koşulların değişebileceği uyarısında bulundu. Yetkililer, İsrail'in verdiği sözleri yerine getirme konusundaki sicilinin karışık olduğunu ve kararlarının genellikle iç politikadan etkilendiğini, bunun da Washington'un beklentilerini zorlaştırdığını belirttiler.

Netanyahu'nun ofisinden salı günü yapılan açıklamada, İsrail'in ABD'yi dinleyeceği, ancak kararlarını ulusal çıkarlarına göre vereceği belirtildi.

Diğer yandan gazetecilere konuşan İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, THAAD'ın konuşlandırılmasının ülkesinin operasyonları üzerindeki etkisini küçümsedi ve bunun ‘yeni olmadığını, İsrail'de zaten mevcut olduğunu’ söyledi.

Nasırzade, “Düşmanın bu eylemlerini psikolojik savaşın bir parçası olarak görüyoruz. Özel bir sorun yok. Siyonist varlığın oluşturduğu tehditlerin hiçbiri yeni değil” ifadelerini kullandı.

bffgtn
İran'da milliyetçi duyguları harekete geçirmeye çalışan bir propaganda panosunda Fettah-1 füzeleri Pers mitolojisinin kahramanı Rüstem'in yanında gösteriliyor. (EPA)

Sky News, İsrail'in İran'a vereceği yanıtın Ortadoğu'nun dinamiklerini tamamen değiştireceği öngörüsünde bulundu. İsrail saldırısının ‘an meselesi’ olduğunu ve her an gerçekleşebileceğini kaydetti.

ABD'nin İran'ın olası bir tepkisine karşı İsrail'i destekleyeceğini, ancak askeri desteğinin önümüzdeki 30 gün boyunca Gazze Şeridi'ne insani yardım akışına bağlı olduğunu belirten Sky News, süreçle ilgili soru işaretleri olduğunu kaydetti. Şarku’l Avsat’ın Sky News’ten aktardığına göre, Washington'un İsraillilerin umduğundan daha gelişmiş askeri yardım gönderdiği göz önüne alındığında İsrailliler ABD'den gelen tehditlerin boyutu konusunda şüpheci olabilirler.



Çin'de çip alarmı: ABD istihbaratı gizli yazılım kurdu

Amerikan işlemci devi Intel, en az 40 yıldır Çin'de faaliyet gösteriyor (Reuters)
Amerikan işlemci devi Intel, en az 40 yıldır Çin'de faaliyet gösteriyor (Reuters)
TT

Çin'de çip alarmı: ABD istihbaratı gizli yazılım kurdu

Amerikan işlemci devi Intel, en az 40 yıldır Çin'de faaliyet gösteriyor (Reuters)
Amerikan işlemci devi Intel, en az 40 yıldır Çin'de faaliyet gösteriyor (Reuters)

Siber teknoloji sektörünün önde gelen gruplarından Çin Siber Derneği (CSAC), ülkede satılan Intel ürünlerinin "güvenlik tehdidi" oluşturduğunu savunarak bunların özel denetime tabi tutulmasını istiyor.

CSAC'nin, Çin'de WhatsApp'ın muadili olarak kullanılan WeChat platformundaki hesabından yaptığı açıklamada, Amerikan firmasının çiplerinin, ülkenin güvenliğini ve çıkarlarını olumsuz etkileyebileceği savunuluyor. 

Pekin yönetimine yakın CSAC, ABD'nin istihbarat teşkilatı Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) Intel çiplere erişim için "arka kapı" (backdoor) yerleştirdiğini öne sürüyor. 

Arka kapı, bilgisayar sistemlerinin normal güvenliğini etkisiz kılarak cihazları yetkisiz erişime ve siber saldırılara açık hale getiriyor. 

CSAC, bu "arka kapı" sistemlerinin, Çin'deki yapay zeka araştırmalarında kullanılan Intel Xenon çiplerde de olduğunu iddia ediyor. Grubun açıklamasında şu ifadelere yer veriliyor: 

Bu durum, Çin de dahil dünyadaki birçok ülkenin kritik bilgi altyapısı için büyük bir güvenlik tehdidi oluşturmaktadır. Intel ürünlerinin kullanımı ulusal güvenlik için ciddi bir risk teşkil etmektedir.

Diğer yandan Intel, Çin Komünist Partisi'ne ait Global Times'a gönderdiği açıklamada iddiaları redderek, ürünlerinin yasa ve düzenlemelere uygun olduğunu savundu. Intel'in açıklamasında, "Endişeleri gidermek ve ürün güvenliği ve kalitesine bağlılığımızı bir kez daha teyit etmek üzere ilgili makamlarla temas halinde olacağız" dendi.

Teknoloji sektörüyle ilgili analizler yapan Liu Dingding, Pekin yönetiminin Intel çiplerini denetleme seçeneğini değerlendirmesi gerektiğini belirterek, "Siber güvenlik ulusal güvenliğin çok önemli bir parçasıdır" ifadelerini kullandı. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, CSAC'nin çağrısıyla Çin Siber Uzay İdaresi'nin (CAC) Intel ürünleriyle ilgili güvenlik incelemesi başlatabileceğine dikkat çekiyor. Haberde, Intel'in geçen yılki gelirinin en az dörtte birinin Çin'den geldiğine işaret edilerek, böyle bir incelemenin firmanın kazancını olumsuz etkileyebileceği belirtiliyor.  

CAC, ABD'li mikroçip üreticisi Micron'la ilgili geçen yıl güvenlik incelemesi başlatmıştı. Bunun ardından Pekin, testleri geçemediği gerekçesiyle firmanın çip ve entegre devre ürünlerinin, kritik altyapı projelerini yürüten Çinli şirketlerde kullanılmasını yasaklamıştı. Dünyanın önde gelen hafıza çipi üreticileri arasında yer alan şirket, gelirlerinin yüzde 10'undan fazlasını Çin pazarından elde ediyordu.

Independent Türkçe, Global Times, Reuters