İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

UNIFIL, Hizbullah'a ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracını düşürdü.

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
TT

İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)

İsrail'in Lübnan Dağı, Güney Lübnan ve Doğu Lübnan'daki geniş alanların boşaltılması yönündeki uyarıları, İsrail güçleri tarafından başlatılan ve hava bombardımanının arttığı bir döneme denk gelen dikkat çekici bir tedbirle Lübnan arenasını şaşkına çevirdi.

Dün (Perşembe) sabahtan bu yana İsrail savaş uçakları, boşaltılması emredilen binaların çoğunu hedef alırken, güçlerinin Hizbullah savaşçılarına karşı çetin mücadeleler verdiği sınır bölgelerine de yoğun bombardıman düzenledi. İsrail ordusu birden fazla eksende sınır bölgesinin derinliklerine nüfuz etmeye ve özellikle el-Kuzah ve el-Adise'deki stratejik tepeleri kontrol altına almaya çalışıyor.

İsrail'in sınır hattındaki ilerleyişinin kasabalardaki büyük yıkımın ortasında görüntülenmesinin ardından Hizbullah, parlamentodaki blok üyesi milletvekili Hasan Fadlallah aracılığıyla İsrail güçlerinin ‘yoğun saldırılara rağmen’ herhangi bir köyü ele geçirdiğini yalanladı ve ‘sahadaki direnişin sahada nasıl mücadele edileceğini bildiğini’ vurguladı.

Diğer yandan Alman ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) deniz gücünün bir parçası olarak görev yapan bir Alman askeri gemisi Lübnan açıklarında bir insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Lübnanlı kaynaklar bu türden ilk olayın UNIFIL'in görev alanındaki operasyonel düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşmediğini belirtirken Hizbullah'a ait olduğu düşünülen İHA’nın Alman gemisine yaklaşmasının ardından düşürüldüğünü kaydetti.



Sih aktiviste suikast davası: Oklar Hindistan lideri Modi'ye döndü

Gurpatwant Singh Pannun, Sih ayrılıkçısı SJF'yi 2007'de kurmuştu (AFP)
Gurpatwant Singh Pannun, Sih ayrılıkçısı SJF'yi 2007'de kurmuştu (AFP)
TT

Sih aktiviste suikast davası: Oklar Hindistan lideri Modi'ye döndü

Gurpatwant Singh Pannun, Sih ayrılıkçısı SJF'yi 2007'de kurmuştu (AFP)
Gurpatwant Singh Pannun, Sih ayrılıkçısı SJF'yi 2007'de kurmuştu (AFP)

ABD, Sih aktivist Gurpatwant Singh Pannun'a suikast girişiminde rol oynadığı gerekçesiyle Hindistan istihbaratının eski çalışanı Vikash Yadav hakkında hukuki işlem başlattı.

New York'ta perşembe günü açılan davada, Yadav'ın Adalet için Sihler (SJF) adlı örgütün lideri Pannun'a yönelik suikastı Hindistan'dan organize ettiği öne sürülüyor. 

İddianamede, Hindistan'ın dış istihbarat servisi Araştırma ve Çözümleme Kanadı'nın (RAW) eski görevlilerinden Yadav'ın, Pannun'a suikast düzenlemek için ABD'de yaşayan Nikhil Gupta'yla Mayıs 2023'te anlaştığı savunuluyor. 

Geçen yıl yakalanan Gupta hakkında başlatılan hukuki süreç de devam ediyor. Gupta, Pannun'u öldürmesi için biriyle anlaşmaya çalışırken, bu kişinin polise haber vermesi sonucu yakalanmıştı. Böylece suikast planı da ortaya çıkmıştı. 

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, Yadav hakkındaki iddianameyle, bu süreçte ilk kez Hindistan hükümetinin bir Sih aktiviste yönelik suikast girişimiyle doğrudan ilişkilendirildiğine dikkat çekiyor. 

Hindistan yönetimi, ABD'li yetkililerle işbirliği yapıldığını belirtirken, Yadav hakkındaki suçlamalara ilişkin açıklamada bulunmadı. ABD Dışişleri Bakanlığı da Hindistan'ın işbirliğinden memnuniyet duyduklarını aktardı. 

İddianamede, Yadav'ın RAW'da "kıdemli saha yetkilisi" olduğu belirtiliyor. İstihbarat teşkilatında nasıl bir görev yaptığı tam olarak açıklanmazken, "güvenlik denetimi ve istihbarattan" sorumlu olduğu ifade ediliyor.

ABD ve Kanada pasaportlarına sahip Pannun, Hintli ajanlar tarafından kendine suikast planlandığı iddialarına ilişkin geçen yıl yaptığı açıklamada şunları söylemişti: 

Amerikan topraklarında bir ABD vatandaşının tehdit edilmesi, ABD'nin egemenliğine karşı bir meydan okumadır.

Bağımsız Halistan fikrini savunan SJF, Hindistan'da yasaklı bir örgüt. Narendra Modi hükümeti, Pannun'u da "terörist" diye niteliyor. 

ABD'deki iddianame, Kanada ve Hindistan arasındaki gerginliğin tekrar tırmandığı bir döneme denk geldi. 

csdvf
Yadav'ın ne kadar süre RAW'da çalıştığına dair bilgi paylaşılmadı (ABD Adalet Bakanlığı)

Ayrılıkçı Sih örgütü Halistan Kurtuluş Gücü'nün (KLF) lideri Hardeep Singh Nijjar'ın 18 Haziran 2023'te Kanada'nın Britanya Kolumbiyası bölgesindeki Surrey şehrinde yer alan bir Sih tapınağının önünde öldürülmüştü. Kanada, olaydan Hindistan hükümetini sorumlu tutmuş, daha sonra iki ülke arasında kriz yaşanmıştı. 

Kanada Kraliyet Atlı Polisi'nden 14 Ekim'de yapılan açıklamayla gerginlik tekrar yükseldi. Ottava yönetimi, Yeni Delhi'nin Kanada'daki diplomatlar aracılığıyla Sih aktivistlerle ilgili bilgi topladığını, daha sonra da suç çeteleriyle anlaşarak bu kişilere saldırı düzenlediğini iddia etmişti. 

Kanada Başbakanı Justin Trudeau da Hindistan'ı, Kanada topraklarında vatandaşlarına yönelik şiddet kampanyası yürütmekle suçlamıştı. 

Hindistan ise iddialara tepki göstermiş, daha sonra 6'şar diplomat karşılıklı sınır dışı edilmişti.

Independent Türkçe, New York Times, BBC