İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

UNIFIL, Hizbullah'a ait olduğu düşünülen bir insansız hava aracını düşürdü.

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
TT

İsrail'in tahliye uyarıları Lübnanlıların kafasını karıştırdı

İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)
İsrail'in Nebatiye'ye düzenlediği hava saldırılarının yol açtığı büyük yıkımın önünde koltuk değnekleriyle duran Lübnanlı bir adam (AFP)

İsrail'in Lübnan Dağı, Güney Lübnan ve Doğu Lübnan'daki geniş alanların boşaltılması yönündeki uyarıları, İsrail güçleri tarafından başlatılan ve hava bombardımanının arttığı bir döneme denk gelen dikkat çekici bir tedbirle Lübnan arenasını şaşkına çevirdi.

Dün (Perşembe) sabahtan bu yana İsrail savaş uçakları, boşaltılması emredilen binaların çoğunu hedef alırken, güçlerinin Hizbullah savaşçılarına karşı çetin mücadeleler verdiği sınır bölgelerine de yoğun bombardıman düzenledi. İsrail ordusu birden fazla eksende sınır bölgesinin derinliklerine nüfuz etmeye ve özellikle el-Kuzah ve el-Adise'deki stratejik tepeleri kontrol altına almaya çalışıyor.

İsrail'in sınır hattındaki ilerleyişinin kasabalardaki büyük yıkımın ortasında görüntülenmesinin ardından Hizbullah, parlamentodaki blok üyesi milletvekili Hasan Fadlallah aracılığıyla İsrail güçlerinin ‘yoğun saldırılara rağmen’ herhangi bir köyü ele geçirdiğini yalanladı ve ‘sahadaki direnişin sahada nasıl mücadele edileceğini bildiğini’ vurguladı.

Diğer yandan Alman ordusunun dün yaptığı açıklamaya göre, Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) deniz gücünün bir parçası olarak görev yapan bir Alman askeri gemisi Lübnan açıklarında bir insansız hava aracını (İHA) düşürdü. Lübnanlı kaynaklar bu türden ilk olayın UNIFIL'in görev alanındaki operasyonel düzenlemeler çerçevesinde gerçekleşmediğini belirtirken Hizbullah'a ait olduğu düşünülen İHA’nın Alman gemisine yaklaşmasının ardından düşürüldüğünü kaydetti.



UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP