Brezilya Devlet Başkanı, başından yaralandıktan sonra BRICS zirvesine katılmak üzere Rusya'ya yapacağı seyahati iptal etti

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, (Arşiv- Reuters)
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, (Arşiv- Reuters)
TT

Brezilya Devlet Başkanı, başından yaralandıktan sonra BRICS zirvesine katılmak üzere Rusya'ya yapacağı seyahati iptal etti

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, (Arşiv- Reuters)
Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, (Arşiv- Reuters)

Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva, BRICS zirvesi için pazar günü Rusya'ya yapmayı planladığı ziyareti, Brezilya Devlet Başkanlığı'nın açıklamasına göre, uçağa binmesini engelleyen bir kazayı gerekçe göstererek iptal etti. Silva BRICS zirvesine video konferans yoluyla katılacak.

Rusya, 22-24 Ekim tarihleri arasında Volga Nehri kıyısındaki Kazan'da, başlangıçta Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan ve bu yıl Etiyopya, İran, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere dört ülkenin katıldığı bu diplomatik zirvede yaklaşık yirmi lideri ağırlayacak.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu zirve aracılığıyla Batı'nın Ukrayna'nın işgaline tepki olarak uyguladığı tecrit ve yaptırım politikasının başarısızlığını göstermeyi amaçlıyor.

Brezilya Devlet Başkanlığı yaptığı açıklamada, "tıbbi tavsiyeye dayanarak Lula'nın uzun mesafelerde uçakla seyahat etmesini engelleyen geçici bir engel nedeniyle Kazan'daki BRICS zirvesine katılmayacağını" açıkladı, ancak yaşanan duruma dair ayrıntı vermedi.

Lula müzakerelere video konferans yoluyla katılacak ve bu haftaki programını Planalto başkanlık sarayında sürdürecek.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre 78 yaşındaki Lula, cumartesi günü “bir ev kazası ve başının alt kısmındaki yaralanma sonrasında” Brasilia'daki Suriye-Lübnan Hastanesi'ne nakledildi.

Doktorların doğruladığı bilgiye göre Lula banyoda düştü, kafasının arkasında morluk oluştu ve dikiş atıldı.



İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
TT

İran: Uranyum zenginleştirmek için ‘her hakka’ sahibiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi medya mensuplarına konuşurken (EPA)

İran bugün, Batı'nın Tahran'ın nükleer silah peşinde olabileceğine dair artan korkularına ve ABD ile görüşmelerin ertelenmesine rağmen uranyum zenginleştirme ‘hakkını’ savundu.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi X platformunda yaptığı paylaşımda, “İran'ın tam nükleer yakıt döngüsüne sahip olmaya hakkı var” dedi ve Tahran'ın Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nın (NPT) imzacılarından olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’ın AFP’den aktardığına göre Arakçi, “Nükleer silahları tamamen reddederken uranyum zenginleştiren pek çok NPT imzacısı ülke var” ifadesini kullandı.

NPT imzacısı ülkeler, nükleer stoklarını beyan etmek ve bunları Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) gözetimi altına almakla yükümlüdür.

ABD ve diğer Batılı ülkeler İran'ı nükleer silah elde etmeye çalışmakla suçlarken, Tahran bunu reddediyor ve nükleer programının sadece sivil amaçlı olduğunda ısrar ediyor.

İran ve ABD, 12 Nisan'dan bu yana Tahran'ın nükleer programına ilişkin görüşmeler yürütüyor.

Bu görüşmeler, Donald Trump'ın 2018'deki ilk başkanlık döneminde ABD'yi büyük güçlerin İran'la yaptığı anlaşmadan çekmesinden bu yana İran'ın nükleer programına ilişkin en üst düzey temas olma özelliğini taşıyor.

Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler (Arşiv-AFP)Tahran tarafından geliştirilen yerli santrifüjler(Arşiv-AFP)

Arabulucu Umman bu hafta başında yaptığı açıklamada, başlangıçta cumartesi günü (bugün) yapılması planlanan dördüncü tur görüşmelerin ‘lojistik nedenler’ ileri sürülerek ertelendiğini duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio perşembe günü verdiği bir demeçte, İran'a uranyum zenginleştirmekten ‘vazgeçmesi’ çağrısında bulunarak, ‘dünyada uranyum zenginleştiren ülkelerin nükleer silah sahibi ülkeler olduğunu’ söyledi.

İran şu anda uranyumu yüzde 60'a kadar zenginleştiriyor. Bu oran anlaşmada öngörülen yüzde 3,67'lik oranın oldukça üzerinde, ancak askeri kullanım için gerekli olan yüzde 90'lık eşiğin halen altında.

Stoklar önde gelen Batılı ülkeler için endişe kaynağı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Nool Barrot pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın ‘nükleer silah edinmenin eşiğinde’ olduğunu söyledi ve Tahran'ın nükleer faaliyetlerinin Avrupa güvenliğine bir tehdit olarak görülmesi halinde Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının yeniden devreye sokulabileceğini ifade etti.

Tahran, 2015 nükleer anlaşmasının imzacılarından biri olan Fransa'nın açıklamalarını ‘gülünç’ olarak nitelendirdi.

Arakçi daha önce İran'ın uranyum zenginleştirme hakkının ‘müzakere edilemez’ olduğunu söylemişti.

UAEA Başkanı Rafael Grossi çarşamba günü yaptığı açıklamada, zenginleştirilmiş malzemenin ‘kolayca eritilebileceğini’ ya da İran dışına ‘gönderilebileceğini’ söyledi.

Geçtiğimiz ay İran hükümet sözcüsü Fatma Muhacerani zenginleştirilmiş malzemenin transferinin ‘kırmızı çizgi’ olduğunu belirtmişti.

Rubio, İran'ın nükleer tesislerinin ABD'li uzmanlar tarafından da denetlenmesine izin vermesi gerektiğini vurguladı.

Rubio ayrıca Tahran'a, İsrail'e ve Kızıldeniz'deki gemilere yönelik saldırıları ABD'nin misilleme saldırılarına yol açan Yemen'deki Husilere verdiği desteği sona erdirmesi çağrısında bulundu.

Tahran, Washington ile görüşmelerin sadece nükleer program ve yaptırımların kaldırılması konularını ele almasında ısrar ediyor ve bölgesel nüfuzu ve askeri kabiliyetleri ile ilgili müzakereleri dışlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu geçtiğimiz hafta, güvenilir bir anlaşmanın ‘İran'ın nükleer silahlar için uranyum zenginleştirme kabiliyetini ortadan kaldırması’ ve balistik füze geliştirmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Arakçi ise Netanyahu'yu ABD politikasını ‘dikte etmekle’ suçladı.