Hochstein Beyrut'ta konuştu: 1701 sayılı BM kararı yeterli değil ve çatışmayı kesin olarak sona erdirecek bir formül üzerinde çalışıyoruz

ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Lübnan'ın kaderini başka çatışmalara bağlamanın Lübnan halkının çıkarına olmadığını vurguladı

ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Beyrut'ta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede (AP)
ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Beyrut'ta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede (AP)
TT

Hochstein Beyrut'ta konuştu: 1701 sayılı BM kararı yeterli değil ve çatışmayı kesin olarak sona erdirecek bir formül üzerinde çalışıyoruz

ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Beyrut'ta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede (AP)
ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, Beyrut'ta Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile yaptığı görüşmede (AP)

ABD'nin Lübnan Özel Temsilcisi Amos Hochstein bugün (Pazartesi) yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kaderini başka çatışmalara bağlamanın Lübnan halkının çıkarına olmadığını vurguladı. Beyrut ziyareti sırasında konuşan Hochstein, “Bir çözüme ulaşılabilirdi, ancak bu reddedildi. Sonra da işler kontrolden çıktı, korktuğumuz da buydu” dedi.

Hochstein, Biden yönetiminin ‘bunun gelecek nesiller için Lübnan'daki son çatışma olmasını sağlamaya çalıştığını’ ve mevcut gerilimi ‘mümkün olan en kısa sürede’ sona erdirmek istediğini belirtti. Hochstein, 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) kararının ‘bu çatışmayı sona erdirmenin temeli olduğunu’ vurguladı.

ABD Özel Temsilcisi, Lübnan ve İsrail'in 1701 sayılı BM kararına bağlılığından söz etmenin yeterli olmadığını ve ABD'nin çatışmayı kesin olarak sona erdirecek bir formül üzerinde çalıştığını söyledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki son çatışmayı 2006 yılında sona erdiren 1701 sayılı BM kararı, Güney Lübnan'ın Lübnan devletine ait güçler dışında her türlü kuvvet ya da silahtan arındırılmasını öngörüyor.

Hochstein, Lübnan başkentindeki temaslarına Meclis Başkanı Nebih Berri'yi ziyaret ederek başladı.

ABD'li arabulucu, 1701 sayılı kararı değiştirerek Lübnan hükümetine şartlarını dikte edebileceğine inandığı için güneyi yakıp yıkmaya devam eden İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın şiddetlenmesi ışığında Güney Lübnan'da sükûneti yeniden tesis etmek için harekete geçti.

ABD'li arabulucunun Beyrut'ta yetkililerle yaptığı görüşmelerin gündeminde Lübnan ve İsrail arasında ateşkes sağlanması yer alsa da Batılı diplomatlar bir anlaşmaya varılması olasılığını sorguluyor. Beyrut'taki Batılı bir diplomat ziyaret öncesinde Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şunları söyledi: “Lübnan ile İsrail arasındaki sınırların belirlenmesini ve bazı noktaların boşaltılmasını içermediği sürece ateşkese varmak için koşullar olgunlaşmış değil. Bu noktalar Lübnan'ın egemenliğine tabi. Litani Nehri'nin güneyinin Hizbullah'a ait yasadışı silahlardan arındırılması ve Hizbullah'ın 1701 sayılı BM kararını uygulayarak Litani'nin kuzeyine çekilmesi gerekiyor.”

“Uluslararası toplum 1701 sayılı BM kararının uygulanması için garanti sağlamakta ısrar ediyor... Bu, Lübnan hava sahasını ısrarla ihlal eden İsrail'e yüklenen sorumluluğa paralel olarak, güneydeki tek karar mercii olarak Hizbullah adına Lübnan hükümetinin sorumluluğudur” dedi.

Diplomat, Başbakan Necib Mikati, Meclis Başkanı Nebih Berri ve İlerici Sosyalist Parti eski başkanı Velid Canbolat arasında Güney Lübnan ve Gazze Şeridi cephelerini ayırma konusunda varılan mutabakatın ‘memnuniyet verici olduğunu ve bunun fırsat doğduğunda güneyde sükûneti yeniden tesis etme çabalarını yoğunlaştırmak için temel oluşturacağını’ söyledi.

Pozisyonlarının ‘1701 sayılı BM kararının uygulanmasının bir koşulu olarak ordunun konuşlandırılmasına hazırlık amacıyla ateşkese varmak için bir yol haritası’ teşkil ettiğini ifade eden diplomat, bunun kimseye meydan okumayan uzlaşmacı bir cumhurbaşkanı çağrısıyla bağlantılı olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanlığı seçim dosyası

Şarku’l Avsat'a konuşan Beyrut'taki bir başka Batılı diplomat ise ‘koşulların ateşkes için uygun olmadığını, bu nedenle cumhurbaşkanı seçiminin Washington tarafından desteklenen ateşkesin önüne geçebileceğini’ ifade etti.

Hochstein'ın Mikati, Berri ve Genelkurmay Başkanı Joseph Avn ile yapacağı görüşmelerde bu dosyanın ön planda olacağını da göz ardı etmeyen diplomat, ‘anayasal kurumların düzene girmesinin bir koşulu olarak cumhurbaşkanlığı boşluğunun sona erdirilmesi önceliğinin göz önüne alındığını’ ifade etti. Böylece seçilmiş cumhurbaşkanı, 1701 sayılı BM kararını uygulamak üzere ateşi kesmek ve orduyu konuşlandırmak için geçici hükümetle birlikte müzakerelere başlayabilir.

Diplomata göre bu durum, kararın tüm hükümleriyle uygulanmasından ve düzgün bir şekilde uygulanmasını engelleyen yorumlara tabi tutulmamasından kaynaklanıyor. Diplomat, “Söz konusu kararın yanlış uygulanması sınırın her iki tarafında da ihlallerin yasallaşmasına yol açtı” dedi.



Blinken, Gazze savaşından bu yana on birinci Ortadoğu turuna başlıyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (ortada) (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (ortada) (AP)
TT

Blinken, Gazze savaşından bu yana on birinci Ortadoğu turuna başlıyor

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (ortada) (AP)
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken (ortada) (AP)

ABD Dışişleri Bakanlığı, Antony Blinken'ın, Hamas Siyasi Büro Başkanı Yahya Sinvar'ın öldürülmesinin ardından Washington'un Gazze savaşını sona erdirmek için ateşkes müzakerelerini yeniden başlatma çabaları kapsamında bugün (Pazartesi) Ortadoğu'ya gideceğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanı'nın bölge turu, İsrail'in Gazze Şeridi'nde ve Lübnan'da askerî harekâtını yoğunlaştırdığı bir dönemde gerçekleşiyor. Bu tur, Blinken'ın 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail yerleşimlerine saldırmasından bu yana bölgeye yaptığı on birinci tur olacak.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada Blinken'ın bölge liderleriyle Gazze savaşını sona erdirmenin önemini, Gazze Şeridi’nde savaş sonrası bir planın nasıl hazırlanacağını ve İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya diplomatik bir çözümün nasıl bulunacağını görüşeceği belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre Bakanlık, Blinken'ın turunun İsrail'le başlayacağını belirtti, ancak diğer ülkeler belirtilmedi.

Açıklamada, “Bakan Blinken bölge turu sırasında Gazze Şeridi'ndeki savaşın sona erdirilmesinin, tüm esirlerin serbest bırakılmasının ve Filistin halkının acılarının hafifletilmesinin önemini ele alacak. Çatışma sonrası döneme hazırlanma konusundaki görüşmelere devam edecek ve Filistinlilerin hayatlarını yeniden inşa etmelerini sağlayacak yeni bir rota çizme ihtiyacını vurgulayacak” denildi.

ABD Başkanı Joe Biden, Başkan Yardımcısı Kamala Harris ve diğer birçok Batılı lider, İsrail'in geçen hafta 7 Ekim 2023 saldırısının beyni olarak tanımlanan Yahya Sinvar'ı öldürmesinin ardından, bir yıldır süren Gazze savaşının sona ermesini istediklerini dile getirdiler. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu savaşın devam edeceğini söyledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Blinken'ın Gazze Şeridi'ndeki sivillere daha fazla gıda, ilaç ve diğer insani yardımların ulaştırılması gerektiğini de vurgulayacağını bildirdi.

İsrail son birkaç gündür Gazze Şeridi'ndeki askerî harekâtını yoğunlaştırdı. Çatışmalar devam ederken, Filistinli sağlık yetkilileri Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyette olan üç hastanede hastaları tedavi etmek için gıda, yakıt ve tıbbi malzeme sıkıntısı çektiklerini belirtti.

İsrail verilerine göre, Hamas liderliğindeki 7 Ekim saldırısı yaklaşık bin 200 kişinin ölümüne ve 253 esirin Gazze Şeridi'ne götürülmesine neden oldu.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in Aksa Tufanı Operasyonu’na müteakip olarak başlattığı askerî harekâtının Gazze Şeridi'ni harap ettiğini ve 42 binden fazla Filistinlinin ölümüne yol açtığını bildirdi. Ayrıca kayıp olan 10 bin kişinin enkaz altında kaldığına inanılıyor.