Avustralya, 4,7 milyar dolar değerinde gelişmiş Amerikan füzeleri alıyor

Avustralya, deniz kuvvetlerine gelişmiş orta ve uzun menzilli füzeler sağlamak istiyor (Reuters)
Avustralya, deniz kuvvetlerine gelişmiş orta ve uzun menzilli füzeler sağlamak istiyor (Reuters)
TT

Avustralya, 4,7 milyar dolar değerinde gelişmiş Amerikan füzeleri alıyor

Avustralya, deniz kuvvetlerine gelişmiş orta ve uzun menzilli füzeler sağlamak istiyor (Reuters)
Avustralya, deniz kuvvetlerine gelişmiş orta ve uzun menzilli füzeler sağlamak istiyor (Reuters)

Avustralya bugün (Salı), donanmasına gelişmiş orta ve uzun menzilli füzeler tedarik etmek üzere ABD ile 4,7 milyar dolarlık bir anlaşma yaptığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Canberra anlaşmayı “önemli bir kilometre taşı” olarak memnuniyetle karşıladı.

Avustralya hükümeti nisan ayında ilk ulusal savunma stratejisini açıkladı. Strateji, Çin'in bölgede uygulamakla suçlandığı “zorlayıcı taktikler” karşısında Pasifik'e odaklanıyor.

Anlaşma kapsamında Avustralya, ABD'den uçakları ve seyir füzelerini vurabilen gemiden atılan SM-6 füzeleri ile modern güdüm ve kendi kendine güdüm yeteneklerine sahip SM-2 Blok III C orta menzilli füzeler satın alacak

Washington'u ziyaret eden Avustralya Savunma Sanayii Bakanı Pat Conroy,"Avustralya, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana en karmaşık jeostratejik ortamla karşı karşıyadır" ifadelerini kullandı.

Bakan, bu “gelişmiş” füzelerin “Avustralyalıları güvende tutacağını, her türlü düşmanı caydıracağını ve füze çağında Avustralya'nın ulusal çıkarlarını savunacağını” belirtti.

Avustralya Savunma Bakanı Richard Marles, yeni ABD füzelerinin, Avustralya ordusunun deniz kuvvetlerinin “ölümcül” yeteneklerini arttırma kararlılığını gösterdiğini söyledi.

Avustralya, nisan ayında harcamalarda keskin bir artış içeren savunma stratejisi açıkladı.

80 sayfalık belge, Pasifik'teki güvenlik durumuna ilişkin nispeten kasvetli bir tablo çiziyor.

Avustralya, su üstü savaş gemileri filosunu güçlendirmenin yanı sıra, ABD ve İngiltere ile yaptığı üçlü AUKUS anlaşması kapsamında, nükleer güçle çalışan hayalet denizaltılar edinmeyi planlıyor.



ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
TT

ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Şera’ya politikasını gözden geçirmesi çağrısında bulundu

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (Reuters)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, geçen hafta yaşanan kanlı mezhep çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera’ya politikalarını gözden geçirmesi ve daha kapsayıcı bir yaklaşım benimsemesi çağrısında bulundu. Aksi takdirde uluslararası desteği kaybetme ve ülkenin parçalanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi.

Barrack, özel görüşmelerde eş-Şera’ya savaş öncesi ordunun yapısını yeniden gözden geçirmesini, İslamcıların etkisini azaltmasını ve bölgesel güvenlik yardımı talep etmesini tavsiye ettiğini belirtti.

Beyrut'ta Reuters’a verdiği röportajda Barrack, hızlı bir değişiklik yapılmazsa eş-Şera'nın bir zamanlar onu iktidara taşıyan itici gücü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.

Eş-Şera, 13 yıldan fazla süren iç savaşın ardından, komutasındaki silahlı grupların aralık ayında Beşşar Esed'i devirmesinden sonra iktidara geldi.

Eş-Şera, Suriye'deki çok sayıda dini azınlık üyesini korumaya söz verdi. Ancak bu söz, önce mart ayında Esed'in mensubu olduğu Alevi mezhebine mensup kişilerin toplu katliamlarıyla, şimdi de güneybatıda yaşanan son şiddet olaylarıyla sınanıyor.

Güneydeki Suveyda vilayetinde Dürzi militanlar, Sünni Bedevi aşiretleri ve eş-Şera'nın kendi güçleri arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişinin öldüğü bildirildi.

Öte yandan İsrail, hükümet güçleri tarafından Dürzilerin toplu katliamına engel olmak için hava saldırıları düzenledi.

Hükümet güçleri Dürzilere karşı ihlallerde bulunmadı

Barrack, yeni hükümetin azınlıkların yönetim yapısına entegrasyonu konusunda ‘daha hızlı ve daha kapsayıcı’ olmayı düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ancak Suriye güvenlik güçlerinin Dürzi sivillere karşı ihlallerde bulunduğuna dair haberleri de reddetti. DEAŞ militanlarının hükümet üniforması giymiş olabileceğini ve sosyal medyada yayınlanan videoların kolayca manipüle edilebileceğini, dolayısıyla güvenilir olmadığını belirtti.

Barrack, “Hükümet güçleri şehre girmedi. Yaşanan bu zulümler Suriye hükümet güçleri tarafından işlenmiyor. Onlar şehirde bile değiller. Çünkü İsrail ile şehre girmeme konusunda anlaştılar” ifadelerini kullandı.

Şera’nın varisi yok

ABD, geçen hafta ateşkesin sağlanmasına yardımcı oldu ve 13 Temmuz'da Bedevi aşiretleri ile Dürzi gruplar arasında çıkan çatışmalar sona erdi.

Barrack, Suriye'de yeni hükümet için bir halef veya alternatif planın olmaması nedeniyle risklerin çok yüksek olduğunu söyledi.

Barrack, “Suriye hükümetinde alternatif bir plan yok. Bu Suriye rejimi başarısız olursa, birileri başarısızlığa teşvik etmiştir. Ne amaçla? Ortada bir halef yok” dedi.

Libya'dan ‘daha kötü’

Suriye'nin Libya ve Afganistan'ın durumuna düşüp düşmeyeceği sorusuna yanıt olarak Barrack, “Evet, hatta dahada kötüsü” cevabını verdi.

ABD, İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırılarını desteklemediğini açıkladı ve Barrack, saldırıların Suriye'deki kaosu artırdığını söyledi.

Şam'daki mevcut yetkilileri tehlikeli radikaller olarak nitelendiren İsrail, hükümet güçlerini Suriye'nin güneybatısından uzak tutmayı ve bölgedeki Dürzi azınlığı korumayı taahhüt ediyor. İsrail'deki Dürzi mezhebinin çağrıları da Netanyahu hükümetini bu yönde teşvik ediyor.

Barrack, İsrail'e mesajının Suriye'nin yeni lideriyle ilgili endişelerini gidermek için diyalog kurması olduğunu ve ABD'nin endişelerin giderilmesine yardımcı olmak için ‘tarafsız arabulucu’ rolünü üstlenebileceğini belirtti.

Barrack, eş-Şera'nın iktidarının başında İsrail'in düşmanı olmadığını ve zamanı geldiğinde İsrail ile ilişkileri normalleştirebileceğini ima ettiğini söyledi.

ABD'nin Suriye'nin nasıl bir siyasi yapıya sahip olması gerektiğini dayatmadığını, ancak istikrar, birlik, adalet ve kapsayıcılık özelliklerine sahip olması gerektiğini ifade eden Barrack, “Eğer sonuçta federal bir hükümet kurulursa, bu onların kararıdır” dedi.