Jennifer Lopez'in ilk eşi, boşanmalarıyla ilgili Diddy'yi suçluyor

On the Floor'u seslendiren şarkıcı 1999'dan 2001'e kadar Diddy'yle birlikteydi.

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Jennifer Lopez'in ilk eşi, boşanmalarıyla ilgili Diddy'yi suçluyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Jennifer Lopez'in ilk eşi aktör Ojani Noa, gözden düşen müzik patronu Sean "Diddy" Combs'un boşanmalarından kısmen sorumlu olduğunu iddia etti.

Ağustosta 4. eşi Ben Affleck'e boşanma davası açan Lopez (55), Şubat 1997'den Ocak 1998'e, bir yıldan kısa bir süreliğine Noa'yla (50) evliydi.

İspanyolca sohbet programı Despierta América'nın yeni bir bölümünde konuşan Noa, "boşanmanın kısmen Diddy'nin suçu" olduğunu ileri sürdü.

Noa, evliliklerin kötüye gittiği dönemde Lopez'in çıkış albümü On the 6 için Combs'la New York'ta yakından çalışmaya başladığını söyledi. O sırada Noa, Los Angeles'taydı ve Lopez'in Pasadena'daki Madre's isimli restoranında çalışıyordu.

Noa "Orada, o mesafede, o ayrılıkta aldatma başlamıştı" dedi.

Boşanmadan kısa bir süre sonra, 1999'da Combs ve Lopez, bir çift olduklarını açıklamıştı. Çift, 2001'de ayrılana kadar iki yıl birlikteydi.

Röportajın başka bir anında Noa, Lopez'in kendisinin televizyonda iş almasının önünü kapadığını iddia etti:

Jennifer'a 'Sana ne yaptım da bana dava açtın, beni suçladın, yalan söyledin, benim hakkımda yanlış şeyler uydurdun ve birçok şirketi beni kovmaları ve farklı televizyon kanallarını bana iş vermemeleri için aradın?' diye soruyorum.

The Independent cevap hakkı için Jennifer Lopez'in temsilcisiyle iletişime geçti.

Lopez, Combs'tan ayrıldıktan yalnızca birkaç ay sonra dansçı ve oyuncu Cris Judd'la evlenmiş ve ondan 2003'te boşanmıştı. 2004'teyse kendisi gibi şarkıcı olan ve 16 yaşındaki ikizleri Emme ve Max'i paylaştığı Marc Anthony'yle evlenmişti. İkili daha sonra 2014'te boşanmıştı.

Geçen ay Combs, federal suçlar olan haraç toplama, seks ticareti ve fuhuş yapmak için taşımadan tutuklanmış ve kendisine dava açılmıştı. Suçlamaları reddetmeyi sürdüren rapçi, halen Brooklyn Metropolitan Cezaevi'nde tutuklu. Combs, gelecek mayısta başlaması planlanan duruşmaları beklerken kefaletsiz olarak hapiste tutuluyor.

Gözaltına alındığından beri müzik yapımcısı, kendisini cinsel saldırıyla suçlayan bir dizi şikayetçinin dava akınıyla karşı karşıya. Son suçlama, Combs'un MTV Video Müzik Ödülleri'nden sonra bir partide, kendisine 13 yaşındayken saldırdığını iddia eden bir kadından geliyor.

Combs'un avukatları rapçiye yöneltilen tüm suçlamaları reddetmeyi sürdürüyor ve onun "saklayacak hiçbir şeyi olmayan masum biri" olduğunu söylüyor.

Combs'un ekibi yaptıkları bir açıklamada "Bay Combs ve hukuk ekibinin gerçeklere, yasal savunmalarına ve yargı sürecinin bütünlüğüne güveni tam" demişti.

Mahkemede Bay Combs'un yetişkin olan veya reşit olmayan, kadın veya erkek herhangi birine asla cinsel saldırıda bulunmadığı gerçeği üstün gelecek.

Independent Türkçe



Biden, 150 yıllık Amerikan politikasından dolayı özür dilemeyi planlıyor

ABD Başkanı Joe Biden (AP)
ABD Başkanı Joe Biden (AP)
TT

Biden, 150 yıllık Amerikan politikasından dolayı özür dilemeyi planlıyor

ABD Başkanı Joe Biden (AP)
ABD Başkanı Joe Biden (AP)

ABD Başkanı Joe Biden, Kızılderili çocukların ve atalarının nesillerinin hayatlarını mahveden 150 yıllık bir ABD politikasının Kızılderili yatılı okul sistemindeki rolü nedeniyle bugün özür dilemeyi planlıyor.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Pueblo of Laguna kabilesinin biri olan ABD İçişleri Bakanı Deb Haaland, “Böyle bir şeyin olacağını bir milyon yıl geçse bile tahmin edemezdim. Bu benim için büyük bir olay ve bence tüm Kızılderili Ülkesi için büyük bir olay olacak” ifadelerini kullandı.

Kızılderili Ülkesi, yerli halkın kendi kendini yöneten topluluklarıdır.

Haaland, bu göreve gelen ilk Yerli kişi olarak İçişleri Bakanlığı'nı devraldıktan kısa bir süre sonra, yatılı okul sistemi hakkında bir soruşturma başlattı.

Soruşturma, bazıları dört yaşında olan en az 18 bin çocuğun ebeveynlerinden koparıldığını ve kabile topraklarını ellerinden almak amacıyla, onları topluma entegre etmeyi amaçlayan derslere katılmaya zorlandığını ortaya çıkardı.

Soruşturma kapsamında yaklaşık 1.000 kişinin öldüğü ve 500'den fazla yatılı okulla bağlantılı 74 mezarın bulunduğu belgelendi.

Hiçbir başkan, Birleşmiş Milletler tarafından soykırım olarak tanımlanan Kızılderili, Alaska ve Hawaili çocukların ortadan kaldırılması ya da ABD hükümetinin yerli halkları yok etmesinin başka bir yönü için resmi olarak özür dilemedi.

Papa Francis, Temmuz 2022'de Kanada'ya tarihi bir ziyaret gerçekleştirerek ülke genelindeki yatılı okulların yol açtığı zararlardan dolayı resmen özür diledi ve ziyaretini bir “kefaret haccı” olarak tanımladı. Bu ziyaretin Katolik Kilisesi'nin Kanada'nın yerli halklarına karşı işlediği suçların ele alınmasına yardımcı olmasını umduğunu ifade etti.

19. yüzyılın sonu ile 1990'lar arasında yaklaşık 150 bin yerli çocuk, çoğu Katolik Kilisesi tarafından yönetilen 130'dan fazla devlet destekli yatılı okula zorla kaydedildi.