Birçok cephede savaşı tırmandıran İsrail'in nihai hedefini bilen yok

Analizde, 75 yaşındaki Binyamin Netanyahu'nun "ABD'den gelen baskılara karşı bağışıklık kazandığı" belirtiliyor (Reuters)
Analizde, 75 yaşındaki Binyamin Netanyahu'nun "ABD'den gelen baskılara karşı bağışıklık kazandığı" belirtiliyor (Reuters)
TT

Birçok cephede savaşı tırmandıran İsrail'in nihai hedefini bilen yok

Analizde, 75 yaşındaki Binyamin Netanyahu'nun "ABD'den gelen baskılara karşı bağışıklık kazandığı" belirtiliyor (Reuters)
Analizde, 75 yaşındaki Binyamin Netanyahu'nun "ABD'den gelen baskılara karşı bağışıklık kazandığı" belirtiliyor (Reuters)

İsrail, Gazze Şeridi'ne ve Lübnan'a saldırıları sürdürürken, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun nihai hedefi belirsizliğini koruyor.

Amerikan medya kuruluşu CNN, İsrail'in en uzun süre iktidarda kalan lideri Netanyahu'nun, özellikle Hamas lideri Yahya Sinvar'ın 16 Ekim'de öldürülmesinin ardından tüm çağrılara rağmen savaşı sonlandırmadığına dikkat çekiyor.

İsrail ordusu, 31 Temmuz'da Tahran'da düzenlediği saldırıyla İsmail Haniye'yi, 27 Eylül'de de Beyrut'ta Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ı öldürmüştü.

Netanyahu, Nasrallah'ın öldürülmesinin "gelecek yıllarda bölgedeki güç dengesini değiştirmeye yönelik gerekli bir adım" olduğunu söylemişti. 

Analizde, Netanyahu'nun hedefinin Hamas ve Hizbullah'ı yenmekten öteye geçtiğine ve İsrail'in İran'la doğrudan çatışmaya girmeye istekli göründüğüne dikkat çekiliyor. 

Tahran yönetimi, Haniye ve Nasrallah'ın öldürülmesinin ardından aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. Saldırıda 200'e yakın füze fırlatılmış, bir Filistinli şarapnel nedeniyle ölmüş, iki İsrailli de yaralanmıştı. Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti ama henüz misilleme gerçekleştirilmedi.

Washington, İran'ın nükleer tesislerine saldırı düzenlememesi için Tel Aviv'e baskı yaparken, bir yandan da Gazze'deki savaşın sonlandırılmasını istiyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, salı günkü açıklamasında "esir takası mutabakatına varılması ve Gazze Şeridi'ne saldırıların sonlandırılması" çağrısı yapmıştı. 

Hamas'ın elindeki 101 rehine de henüz kurtarılamadı. Netanyahu'nun eski danışmanlarından Aviv Bushinsky, rehine meselesinin İsrail Başbakanı'nın siyasi mirası açısından önemli olduğuna işaret ederek şunları söylüyor: 

Netanyahu askeri ya da diplomatik yollarla daha fazla rehinenin serbest bırakılmasını sağlamazsa, halk onun başarısız olduğunu söyleyecektir.

Netanyahu, temmuzda son dakikada ateşkes anlaşmasına birkaç koşul daha ekleyerek mutabakata varılmasını imkansız hale getirmişti. Analizde, İsrail liderinin stratejisine dair şu değerlendirmeler yapılıyor: 

Netanyahu karmaşık bir oyun oynuyor ve kaybetmeyi göze alamayacağı çok sayıda müttefikinin çelişkili taleplerini dengelemeye çalışıyor.

İsrail liderinin koalisyonu, ırkçı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich gibi radikal sağcı siyasetçilerin desteğine muhtaç. Her iki bakan da Gazze'nin işgaline devam edilmesini ve bölgede Yahudi yerleşimleri kurulmasını istiyor. 

Kudüs'teki İbrani Üniversitesi'nden Gayil Talşir, Netanyahu'nun mevcut hükümetle savaşı sonlandıramayacağını savunarak şu yorumları paylaşıyor: 

Son 15 yıldır gördüğümüz olağan Netanyahu, muhtemelen bir ulusal birlik hükümeti kurar ve ABD'nin desteğiyle kapsamlı bir ateşkes anlaşmasına giderdi. Ancak içinde bulunduğumuz siyasi durum böyle değil, dolayısıyla siyasi açıdan bu koalisyonla savaşı sona erdirmek için hiçbir teşviki yok.

Diğer yandan Netanyahu hakkında dolandırıcılık, görevi kötüye kullanma ve rüşvet gibi çeşitli suçlamalarla Gazze savaşından önce başlatılan hukuki süreç de devam ediyor. Liderin aralıkta ifade vermeye başlaması öngörülüyor, bu gerçekleştiğinde Netanyahu, mahkemeye sanık olarak çıkan ilk İsrail Başbakanı olacak.

Independent Türkçe, CNN, Times of Israel



FBI'ın başına 10 milyon dolar koyduğu Taliban İçişleri Bakanı Hakkani'nin "şoke edici" dönüşümü

Siraceddin Hakkani, Mart 2022'de Kabil'de düzenlenen Polis Akademisi mezuniyet törenine katılarak yüzünü ilk kez göstermişti (AFP)
Siraceddin Hakkani, Mart 2022'de Kabil'de düzenlenen Polis Akademisi mezuniyet törenine katılarak yüzünü ilk kez göstermişti (AFP)
TT

FBI'ın başına 10 milyon dolar koyduğu Taliban İçişleri Bakanı Hakkani'nin "şoke edici" dönüşümü

Siraceddin Hakkani, Mart 2022'de Kabil'de düzenlenen Polis Akademisi mezuniyet törenine katılarak yüzünü ilk kez göstermişti (AFP)
Siraceddin Hakkani, Mart 2022'de Kabil'de düzenlenen Polis Akademisi mezuniyet törenine katılarak yüzünü ilk kez göstermişti (AFP)

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), FBI'ın en çok arananlar listesinde yer alan Taliban İçişleri Bakanı Siraceddin Hakkani'nin "Batılı diplomatları şoke eden" dönüşümünü yazdı.

Haberde, Hakkani'nin Amerikan ordusunun 2001'de başlattığı Afganistan Savaşı'nda "kimin yaşayıp kimin öleceğini belirleme gücüne sahip bir ölüm meleği" olarak görüldüğü belirtiliyor. 

Washington, El Kaide'yle derin bağlara sahip olan ve "küresel cihadın hayalet lideri" diye nitelenen Hakkani'nin başına 10 milyon dolar ödül koymuştu. 

Ancak Amerikan ordusunun 2021'de Afganistan'dan çekilmesi ve Taliban'ın yönetimi ele geçirmesiyle Hakkani'nin kendisini "pragmatik bir devlet adamına, güvenilir bir diplomata ve dini aşırılıklarla dolu bir hükümette göreceli bir ılımlılığın sesine" dönüştürdüğü yorumu yapılıyor.

NYT'nin Afganistan ve Pakistan Büro Şefi Christina Goldbaum'un kaleme aldığı analizde, 44 yaşında olduğu düşünülen Afgan siyasetçinin bu özelliklerinin, Taliban'ın içindeki ihtilaflarla daha da ön plana çıktığına işaret ediliyor. Taliban lideri Molla Hibetullah Ahundzade'nin, kadınlara yönelik sert uygulamaları ve Batı karşıtı tutumuyla Afganistan'ı "yalnızlaştırdığı", Hakkani'nin ise gizlice buna muhalif politikalar izlediği belirtiliyor. 
 

Görsel kaldırıldı.
İslamabad yönetimi, Hakkani'nin Pakistan Talibanı'na destek sağladığını savunuyor, Hakkani ise iddiaları reddediyor (AFP)

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen Taliban yetkilileri, Hakkani'nin kadınlara ve kızlara getirilen eğitim ve çalışma yasaklarının kaldırılması için gizlice lobicilik faaliyetleri yürüttüğünü savunuyor. 

Goldbaum, bu yıl Hakkani'yle yaptığı söyleşide siyasetçinin kendisine şunları söylediğini aktarıyor: 

20 yıllık cihat mücadelesi bizi zafere götürdü. Artık dünyayla olumlu ilişkiler kurabileceğimiz yeni bir sayfa açtık, şiddet ve savaş sayfasını kapattık.

Pek çok Batılı diplomatın bu dönüşüm karşısında "şoke olduğuna" işaret edilen analizde, doğum tarihi ve yeri bile tam olarak bilinmeyen Hakkani "bir muamma" diye niteleniyor. 

Haberde, Hakkani ve ailesinin Afganistan Savaşı sırasında Washington yönetimine yaklaşmaya çalıştığı fakat Beyaz Saray'ın Afgan militanı "güvenilmez" olarak görerek diyalog kurmayı reddettiği belirtiliyor. Analiz şöyle devam ediyor: 

Bazı diplomatlar, Hakkanilerin diyalog tekliflerinin kaçırılmış fırsatlar olduğunu, bu gibi durumların, Amerika'nın terörizme karşı savaşının yok etmek istediği düşmanları nasıl yarattığını gösterdiğini söylüyor. Bunun ABD'nin Afganistan'daki savaşının neden 20 yıl sürdüğünü açıkladığını belirtiyorlar.

Haberde, böyle bir diyaloğun alternatif bir Taliban vizyonu oluşturulmasını sağlayabileceği belirtilirken, bazı Amerikalı yetkililerin Hakkani'yi "potanisyel bir değişim gücü" olarak gördüğü yazılıyor. 

Hakkani'nin Avrupa ülkelerinden ve Birleşmiş Milletler'den yetkililerle iletişim halinde olduğu, Çin'in Afganistan'a yatırım planlarına destek verdiği ve Rusya'yla yakın ilişkiler kurduğuna da dikkat çekiliyor.

Siraceddin Hakkani'nin babası Celaleddin Hakkani, Taliban'ın üst düzey isimlerinden biriydi. 1970'lerde kurduğu Hakkani Ağı, Sovyetler Birliği'nin Afganistan'a müdahalesine karşı CIA tarafından desteklenmişti. 

Celaleddin Hakkani'nin 2018'de hayatını kaybetmesinin ardından oğlu Siraceddin onun yerine geçmişti. Hakkani, 2008'de Kabil'deki Serana Otel'de 6 kişinin öldüğü saldırıdan ve eski Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai'ye düzenlenen en az bir suikast girişiminden sorumlu olmakla suçlanıyor.

Independent Türkçe, New York Times, AFP