İran savaş hazırlığı yapıyor: İsrail'e nasıl yanıt vereceği belirlendi

İsrail, haftalardır beklenen misillemeyi henüz yapmadı.

Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
TT

İran savaş hazırlığı yapıyor: İsrail'e nasıl yanıt vereceği belirlendi

Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)
Tahran'da dün düzenlenen protestoda, İsrail saldırısında öldürülen Nasrallah'ın selefi Haşim Seyfettin'in posterleri binalara asıldı (Reuters)

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), İran'ın İsrail'in olası misilleme saldırısına karşı hazırlığa geçtiğini bildirdi. 

Kimliklerinin açıklanmasını istemeyen İranlı yetkililer, dini lider Ayetullah Ali Hamaney'in, İsrail'in haftalardır beklenen misilleme saldırısının olası sonuçlarına göre çok sayıda plan hazırlanmasını emrettiğini söylüyor.

İran Devrim Muhafızları Ordusu'ndan iki yetkili, İsrail'in petrol rafinerileri ya da nükleer tesisler gibi hassas yapılarda ciddi hasar yaratması veya üst düzey İranlı yetkilileri hedef alması durumunda, Tahran'ın daha büyük bir saldırıyla buna karşılık vereceğini belirtiyor. 

Kaynaklar, böyle bir durumda İran ordusunun İsrail'e en az 1000 balistik füzeyle saldırı düzenleyebileceğini söylüyor. 

Tahran yönetimi, Hamas lideri İsmail Haniye'nin Tahran'da ve Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın da Beyrut'ta öldürülmesinin ardından aylardır beklenen misillemeyi 1 Ekim'de yapmıştı. Saldırıda 200'e yakın füze fırlatılmış, bir Filistinli şarapnel nedeniyle ölmüş, iki İsrailli de yaralanmıştı. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Tahran'ın "ağır bedel" ödeyeceğini söylemişti ama henüz misilleme gerçekleştirilmedi.

Diğer yandan İranlı yetkililer, Tel Aviv'in misillemede silah depolarını veya askeri üsleri hedef alması durumunda, Tahran'ın savaşı önlemek için buna yanıt vermeyebileceğini ifade ediyor.  

Tahran yönetimine yakın siyasi analistlerden Nasır İmani, NYT'ye şunları söylüyor: 

Yönetim, İsrail'in saldırısı sembolik ve sınırlı kalırsa, işin peşini bırakacağını ve karşılıklı saldırıları sonlandıracağını söylüyor. İran, İsrail'le büyük bir savaşa girmeye hevesli değil. Bölgede gerilimin tırmanmasında herhangi bir fayda görmüyoruz.

İsrail, 1 Ekim'deki misillemenin ardından İran'daki petrol rafinerilerine ve nükleer tesislere saldırma seçeneğini değerlendirmiş, ABD başta olmak üzere Batılı devletler bu planlara karşı çıkmıştı. ABD Başkanı Joe Biden, İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırıları desteklemeyeceklerini defalarca söylemişti.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, geçen hafta yaptığı açıklamada her türlü misillemeye hazır olduklarını belirtmiş ancak savaş çıkmasını istemediklerini söylemişti.

Rus devletine ait medya kuruluşu RT'ye konuşan ve kimliğinin paylaşılmasını istemeyen İranlı bir üst düzey yetkiliyse, 10 Ekim'de yaptığı açıklamada İsrail ordusunun İran'ın petrol altyapısını hedef alması durumunda, Tahran'ın da İsrail'deki üç ana rafineriyi vuracağını söylemişti.

Benzer şekilde İsrail, İran'daki nükleer tesislere saldırı düzenlerse Tahran yönetiminin de İsrail'deki nükleer tesisleri hedef alacağı aktarılmıştı.

Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel



Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
TT

Gizli Irak Savaşı belgeleri: “Washington, Londra pahasına Bağdat’ta rejimi değiştirdi”

Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)
Tony Blair, Irak savaşı kararı nedeniyle kendi partisinden büyük tepki çekmişti (Reuters)

Birleşik Krallık'ın (BK), ABD'ye Irak işgalinin Tony Blair'ın başbakanlığına mal olabileceği uyarısında bulunduğu belirtiliyor.

Londra'daki Ulusal Arşivler tarafından yayımlanan yeni belgelere göre Blair'ın dış politika danışmanı David Manning, dönemin ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice'la 2003'te yaptığı görüşmede şunları söyledi:  

ABD, Londra'da yönetimin değişmesi pahasına Bağdat'ta rejim değişikliğini desteklememelidir.

Guardian'ın haberinde Manning ve Rice arasındaki görüşmenin, Blair'in 31 Ocak 2003'te dönemin ABD Başkanı George W. Bush'u ziyaret etmesinden önce gerçekleştiği aktarılıyor.

Irak işgalinden iki ay önce gerçekleşen bu görüşme sırasında Washington, Irak işgaline yönelik Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden (BMGK) ikinci bir karar çıkarılması için harekete geçip geçmemeye henüz karar vermemişti. Blair'ın hedefinin, Bush'u ikinci BMGK kararı için ikna etmek olduğu belirtiliyor.

BMGK, 8 Kasım 2002'de düzenlenen oturumda 1441 sayılı kararı kabul etmişti. Bu karar, Saddam Hüseyin yönetiminin silahsızlanma yükümlülüklerini yerine getirmesi için son uyarı niteliğini taşıyordu. Ancak herhangi bir askeri müdahale yetkisi verilmemişti.

BMGK'da veto hakkına sahip Fransa ve Rusya, Irak işgaline yetki verecek olası bir ikinci kararı reddedeceklerini bildirmişti. Haberde, Washington'ın "Fransa ve Rusya'nın isteksizliği nedeniyle gün geçtikçe sabırsızlandığı" yazılıyor.

Blair'ın, BK Parlamentosu ve kamuoyundaki savaş karşıtı seslere karşı işgali meşru kılmak için ikinci kararda ısrarcı davrandığı, ABD'yi diplomatik kanalları açık tutması için ikna etmeye çalıştığı aktarılıyor.

Manning'in 29 Ocak 2003'te Blair'e gönderdiği gizli notta şu ifadeler yer alıyor:

İkinci BMGK kararı, iç siyaset bağlamında sizin için politik bir gereklilik. Bu olmadan askeri harekat için kabine ve Parlamento'dan destek alamazsınız. Rice, böyle bir şey yapmayı denerseniz görevden alınabileceğinizi anlamalı.

Manning, aynı notta Rice'la konuşmasına dair, "Ona, Bush'un kumar oynamayı göze alabileceğini söyledim. İkinci BMGK kararını Bush da istiyordu ama bir açıdan bu onun için o kadar da önemli değildi. Zaten Kongre'den onay almıştı" ifadelerini kullanıyor.

Ancak Bush'ın, Blair'ın ziyaretinden kısa süre önce yaptığı Ulusa Sesleniş konuşmasının, Londra yönetimine manevra yapacak alan bırakmadığı aktarılıyor.

Buna ek olarak BK Savunma Bakanlığı'nın, Bush'la görüşmesinden önce Blair'a şu notu ilettiği belirtiliyor:

Saddam'ın iktidarının zayıflaması ciddi bir iç savaşa yol açabilir.

Bush yönetimi, Irak'ın kitle imha silahlarına sahip olduğunu ve BMGK kararını ihlal ettiğini öne sürmüş fakat buna yönelik kanıt bulunamamıştı. ABD Senatosu İstihbarat Komitesi, 2004'te Irak'ta kitle imha silahları iddialarının yanlış olduğunu kabul etmişti. Irak'ta kurulan bir komisyon da 2005'te yayımladığı raporda ülkede kitle imha silahı olmadığı sonucuna varmıştı.

Bush, Kongre'nin onayladığı Askeri Güç Kullanma Yetkisi'yle (AUMF) 20 Mart 2003'te Irak işgalini başlatmıştı.

İşçi Partili Blair'ın öncülüğünde Parlamento'da düzenlenen oylamada 149'a karşı 412 oyla ülkenin savaşa katılmasına karar vermişti. Ancak karşı oyların 139'unun İşçi Partili parlamenterlerden gelmesi dikkat çekmişti.

BK'de Gordon Brown yönetiminin başlattığı ve 2016'da yayımlanan Chilcot Raporu'nda, Blair'ın Parlamento'ya eksik ve yanıltıcı bilgi verdiği ve Savunma Bakanlığı'nın "iç savaş" uyarılarını görmezden geldiği ortaya konmuştu.

Independent Türkçe, Guardian, Financial Times