İran dün şafak vakti, daha büyük bir çatışmadan kaçınmak için “Amerikan kruması” altında “kontrollü” olduğu anlaşılan İsrail saldırılarına maruz kaldı. Saldırılarda, yaşananların “son” olmasını umduğunu ifade eden Başkan Joe Biden'ın talep ettiği gibi, nükleer tesisler ya da petrol tesisleri hedef alınmadı. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ülkesinin İran'daki hedeflerini Washington'un dikte ettiği şekilde değil, ulusal çıkarları doğrultusunda seçtiğini vurguladı.
İsrail'e ait onlarca savaş uçağı İran'daki askeri üsleri ve füze mevzilerini hedef alan saldırılar düzenlerken, İran ordusu dört askerinin öldüğünü doğrulayarak “sınırlı kayıplardan” ve “bazı radar sistemlerinin zarar gördüğünden” bahsetmeden önce, bu saldırıların önemini küçümseyen ve sakin bir tavırla “meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu” belirten bir açıklama yaptı.
ABD'li üst düzey bir yetkili, ülkesinin saldırıların “iki taraf arasındaki doğrudan ateş teatisine son vermesini” umduğunu söyledi ve Washington'un Lübnan ve Gazze'deki çatışmaları sona erdirecek anlaşmalar için baskı yapmaya devam edeceğini belirtti.
Suudi Arabistan, İran'ın askeri olarak hedef alınmasını “egemenliğinin ihlali ve uluslararası kanun ve normların çiğnenmesi” olarak nitelendirerek kınadığını ifade etti. Diğer Arap ülkeleri de benzer kınamalarda bulunurken, “en üst düzeyde itidal gösterilmesi ve gerginliğin azaltılması için çalışılması” gerektiğini vurguladılar.