İsrail'in İran'a saldırısı 'ABD koruması altında'

Tahran saldırıların önemini küçümsüyor ve meşru müdafaa hakkını saklı tutuyor.

İsrail'in İran'a saldırısı 'ABD koruması altında'
TT

İsrail'in İran'a saldırısı 'ABD koruması altında'

İsrail'in İran'a saldırısı 'ABD koruması altında'

İran dün şafak vakti, daha büyük bir çatışmadan kaçınmak için “Amerikan kruması” altında “kontrollü” olduğu anlaşılan İsrail saldırılarına maruz kaldı. Saldırılarda, yaşananların “son” olmasını umduğunu ifade eden Başkan Joe Biden'ın talep ettiği gibi, nükleer tesisler ya da petrol tesisleri hedef alınmadı. Ancak İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ülkesinin İran'daki hedeflerini Washington'un dikte ettiği şekilde değil, ulusal çıkarları doğrultusunda seçtiğini vurguladı.

İsrail'e ait onlarca savaş uçağı İran'daki askeri üsleri ve füze mevzilerini hedef alan saldırılar düzenlerken, İran ordusu dört askerinin öldüğünü doğrulayarak “sınırlı kayıplardan” ve “bazı radar sistemlerinin zarar gördüğünden” bahsetmeden önce, bu saldırıların önemini küçümseyen ve sakin bir tavırla “meşru müdafaa hakkına sahip olduğunu” belirten bir açıklama yaptı.

ABD'li üst düzey bir yetkili, ülkesinin saldırıların “iki taraf arasındaki doğrudan ateş teatisine son vermesini” umduğunu söyledi ve Washington'un Lübnan ve Gazze'deki çatışmaları sona erdirecek anlaşmalar için baskı yapmaya devam edeceğini belirtti.

Suudi Arabistan, İran'ın askeri olarak hedef alınmasını “egemenliğinin ihlali ve uluslararası kanun ve normların çiğnenmesi” olarak nitelendirerek kınadığını ifade etti. Diğer Arap ülkeleri de benzer kınamalarda bulunurken, “en üst düzeyde itidal gösterilmesi ve gerginliğin azaltılması için çalışılması” gerektiğini vurguladılar.



Birleşik Krallık'ta hapishane planları internete sızdırıldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Birleşik Krallık'ta hapishane planları internete sızdırıldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İngiltere ve Galler'de, hapishanelerin planlarının internete sızdırıldığı ortaya çıktıktan sonra acilen cezaevlerini emniyet altına almak üzere harekete geçildi.

Birleşik Krallık Adalet Bakanlığı, büyük güvenlik ihlalinin ardından derhal adımlar atıldığını aktardı.

Organize suç örgütlerinin, bu bilgileri kaçış planları yapmak veya mahkumlara gizlice uyuşturucu ya da silah ulaştırmak için kullanabileceğinden korkuluyor.

Geçen yıl Daniel Khalife, HMP Wandsworth Hapishanesi'nden kaçarak firarda 4 gün geçirmişti.

23 yaşındaki Khalife, mutfak pantolonlarından yapılma askıyla bir yemek servisi kamyonunun altına tutunarak hapisten kaçmış, Thames Nehri kıyısındaki bir kanal yolunda tutuklanmasıyla sonuçlanan büyük bir insan avına yol açmıştı.

Planların arasında, hapishanelerdeki kilit güvenlik önlemlerinden olan kamera ve sensör konumlarının da bulunduğu aktarıldı.

Yetkililer, halihazırda sızıntının kaynağını tespit etmeye çalışıyor.

Eski bir cezaevi müdürü olan Ian Acheson, The Times'a organize suç örgütlerinin halka açık bilgilerle birlikte planlardan yararlanabileceğini söyledi.

Acheson şöyle dedi:

Yüksek güvenlikli hapishanelerin planları sızdırıldıysa bunları açık kaynaklı malzemelerle veya Google Haritalar'la beraber kullanmak, hapishanenin dışına yapılan bir saldırıdan sonra kaçış gerçekleştirmeyi mümkün kılabilir. Ek verileri kullanarak drone'larla teslimat koordine etmekse çok daha olası. Ancak yarım kilo uyuşturucuyu drone aracılığıyla teslim edebiliyorsanız silah, patlayıcı, ne isterseniz teslim edebilirsiniz. Bu yerler tamamen açık.

Acheson "Dark web, suçlular ve teröristler için bir pazar yeri. En güvenli kurumlarımızın muazzam ulusal güvenlik ve organize suç riski taşıyan ayrıntılı haritaları asla internette satılan ürünler haline gelmemeli" diye ekledi.

Yaşanan durumu "Bilişim teknolojilerinin çok ciddi bir ihlali" diye niteleyen Acheson planların nasıl sızdırıldığına dair geniş kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma yapılması için çağrıda bulundu.

Bir Adalet Bakanlığı sözcüsü şöyle dedi:

Bu tür güvenlik konularının ayrıntılarına dair yorum yapmayacağız ancak cezaevi mülküne yönelik bir veri ihlali yaşandığının farkındayız ve tüm olası ihlallerdeki gibi, cezaevlerinin güvenli kalmasını sağlamak için derhal harekete geçtik.

Geçen ay polis, çetelerin mahkumların hücrelerinin pencerelerine uyuşturucu uçurabilecek becerikli drone pilotları işe aldığı konusunda uyarı yapmıştı.

Makinelerin son derece isabetli teslimatlar yapabildiğini ve 7 kilograma kadar çıkan "büyük yükleri" taşıyabildiğini söylemişlerdi.
Independent Türkçe