Guterres, UNRWA'yı yasakladıktan sonra Netanyahu'ya protesto mektubu gönderdi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (DPA)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (DPA)
TT

Guterres, UNRWA'yı yasakladıktan sonra Netanyahu'ya protesto mektubu gönderdi

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (DPA)
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres (DPA)

Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres dün, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya bir mektup göndererek, İsrail'in Gazze'ye yardım sağlamada kilit öneme sahip BM Yardım ve Çalışma Ajansı'nı (UNRWA) yasaklamasını protesto etti.

Stephane Dujarric, “Anladığımız kadarıyla yasa, yürürlüğe girmeden önce 90 gün süre veriyor. İsrailli yetkililerle temas halindeyiz” dedi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Dujarric şöyle devam etti: “Genel Sekreter (...) birkaç saat önce İsrail Başbakanına bir mektup göndererek endişelerini ve yasanın uluslararası hukuk açısından yarattığı sorunları vurguladı.” Guterres ayrıca pazartesi günü İsrail parlamentosu tarafından kabul edilen yasanın “uygulanmayacağını” umduğunu ifade etti.

Birleşmiş Milletler Yardım ve Çalışma Ajansı'ndan (UNRWA) bir yetkili dün yaptığı açıklamada, BM ajansının “vazgeçilmez” olduğunu, çünkü faaliyetlerinin savaşın harap ettiği Gazze Şeridi'ndeki nüfusu “canlı” tutmaya yardım ettiğini belirtti.

İsrail parlamentosu, pazartesi günü, ABD'nin muhalefetine rağmen UNRWA'nın İsrail ve işgal altındaki Doğu Kudüs'te faaliyet göstermesini yasaklayan bir yasayı kabul etti. Milletvekilleri tasarıyı 92 lehte ve 10 aleyhte oyla kabul etti.

Yetmiş yılı aşkın bir süredir Filistinlilere hayati yardımlar sağlayan UNRWA, kendisine karşı alınan bu “skandal” kararı kınadı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times