İsrail'in UNRWA'ya uyguladığı yasağın gündeme getirdiği hukuki sorular

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta UNRWA logosunun bulunduğu hasarlı duvarın önünden geçen Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta UNRWA logosunun bulunduğu hasarlı duvarın önünden geçen Filistinli bir kadın (AFP)
TT

İsrail'in UNRWA'ya uyguladığı yasağın gündeme getirdiği hukuki sorular

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta UNRWA logosunun bulunduğu hasarlı duvarın önünden geçen Filistinli bir kadın (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta yerlerinden edilmiş insanların kaldığı bir kampta UNRWA logosunun bulunduğu hasarlı duvarın önünden geçen Filistinli bir kadın (AFP)

İsrail parlamentosu (Knesset) pazartesi günü, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı'nın (UNRWA) çalışmalarını yasaklayan ve 90 gün içinde yürürlüğe girecek olan bir yasayı kabul etti.

Yasak, uluslararası bir kınama dalgasına ve İsrail yasalarının meşruluğuna ilişkin sorulara yol açtı. Şarku’l Avsat, bu adımla ilgili temel bilgileri okurları için derledi:

UNRWA nedir?

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu 1949 yılında, 700 bin Filistinlinin yerinden edildiği İsrail'in kuruluşunu takip eden savaş sonrasında Filistinli mültecilere yardım etmek amacıyla bu ajansı kurdu. UNRWA onlarca yıldır Gazze Şeridi'nde faaliyet gösteriyor ve geçtiğimiz yıl İsrail'in Hamas mensuplarına karşı yürüttüğü savaş nedeniyle 2,3 milyon kişinin barınaksız, gıdasız ve tıbbi bakımsız kaldığı Gazze Şeridi'nde mahsur kalan sivillere yardım etmeye çalıştı.

BM ne dedi?

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in, UNRWA'ya yönelik yasağının uygulanması halinde uluslararası hukuku, BM'nin kuruluş tüzüğünü ve 1946 yılında kabul edilen BM sözleşmesini ihlal edeceğini söyledi. Guterres dün (Salı) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya gönderdiği mektupta, UNRWA'nın faaliyetlerine devam etmesi çağrısında bulundu ve İsrail'in UNRWA'yı yasaklayan ulusal yasayı ‘uluslararası hukuk kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemek için bir bahane olarak kullanamayacağını’ söyledi.

İsrail'in yükümlülükleri neler?

BM, Gazze Şeridi'ni İsrail tarafından işgal edilmiş topraklar olarak görüyor ve uluslararası hukuk, işgalci gücün ‘elindeki tüm araçlarla’ yararlanıcılara yönelik yardım programlarını onaylamasını ve kolaylaştırmasını gerektiriyor. Guterres mektubunda ayrıca, BM'nin kuruluş tüzüğünün 2’nci maddesinin İsrail'in BM'ye çalışmalarında ‘her türlü yardımı yapmasını’ gerektirdiğini yazdı.

Guterres'in atıfta bulunduğu bir diğer hukuki konu ise 1946 yılında BM Genel Kurulu tarafından kabul edilen ve BM operasyonlarına tanınan diplomatik ayrıcalık ve muafiyetlerle ilgili olan BM’nin Ayrıcalık ve Muafiyetlerine dair Sözleşme oldu. Guterres, BM ile İsrail arasında sözleşmenin yorumlanması veya uygulanması konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bu tür davaların Uluslararası Adalet Divanı'na (UAD) taşınabileceğini kaydetti.

İsrail ne dedi?

İsrail'in BM Daimî Temsilcisi Danny Danon, Guterres'in mektubuna cevaben yaptığı açıklamada, “İsrail uluslararası hukuka uygun olarak Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini kolaylaştırmaya devam edecek” dedi. Ancak İsrail, UNRWA'nın 7 Ekim 2023'te Hamas savaşçılarının İsrail yerleşimlerine düzenlediği ve Gazze savaşını ateşleyen saldırının suç ortağı olduğunu iddia ediyor.

UNRWA’nın ‘Hamas'ın kontrolü altına girdiğini’ iddia eden Danon, UNRWA'nın ‘görevini yerine getiremediğini ve artık bu görev için uygun ajans olmadığını’ belirtti. BM ağustos ayında yaptığı açıklamada, dokuz UNRWA çalışanının 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırısına katılmış olabileceğini belirtti ve bu kişiler işten çıkarıldı. Daha sonra, Lübnan'daki bir Hamas liderinin (geçen ay bir İsrail saldırısında öldürüldü) UNRWA için çalıştığı ortaya çıktı.

Hukuki sonuçları neler?

İsrail'in UNRWA'ya uyguladığı yasak ve yardımın önündeki diğer engeller karşısında Norveç dün yaptığı açıklamada, BM Genel Kurulu'na İsrail'in yükümlülükleri konusunda UAD'dan görüş talep eden bir karar tasarısı sunacağını duyurdu. BM'nin en yüksek mahkemesinin önündeki soru şu: İsrail, BM'nin, uluslararası insani yardım kuruluşlarının ve devletlerin işgal altındaki Filistinlilere insani yardım sağlamasını engelleyerek uluslararası hukuku ihlal ediyor mu?

Mahkemenin görüşü tavsiye niteliğinde olacak ve uluslararası hukuk kapsamında bağlayıcı olmayacak, ancak hukuki ve siyasi önem taşıyacak. Lahey merkezli mahkemenin yürütme yetkisi bulunmadığından bazı ülkeler geçmişte tavsiye niteliğindeki görüşleri ve bağlayıcı kararları görmezden geldi.

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide Reuters'e yaptığı açıklamada, Norveç'in karar taslağını önümüzdeki haftalarda BM Genel Kurulu'nda oylamaya sunmayı umduğunu ve muhtemelen kabul edileceğini söyledi. Eide, “Neyin yasal neyin yasadışı olduğunu açıklığa kavuşturmak, bir gecede siyasi değişime dönüşmese bile, halen anlamlıdır” dedi.

Peki ya ABD yasaları?

ABD Dış Yardım Yasası uyarınca Washington, ABD'nin insani yardımlarının ulaştırılmasını doğrudan ya da dolaylı olarak engelleyen ülkelere askeri yardım sağlayamaz. ABD 13 Ekim'de İsrail'e gönderdiği bir mektupta, Gazze Şeridi'ndeki insani durumu iyileştirmek için 30 gün içinde adım atılması gerektiğini, aksi takdirde ABD askeri yardımının kısıtlanabileceğini bildirdi.

Mektupta ayrıca İsrail, Gazze Şeridi ve işgal altında bulunan Batı Şeria üzerindeki insani etkisi nedeniyle UNRWA'ya yönelik bir yasağı onaylamaması konusunda uyarıldı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller dün gazetecilere yaptığı açıklamada, “Söz konusu yasanın uygulanmasının ABD hukuku ve politikası çerçevesinde sonuçları olabilir” dedi.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.