Nickelodeon'ın düzenlediği ankette çocuklar ABD Başkanı'nı seçti

32 binden fazla çocuk, Nickelodeon'ın anketinde sanal oy kullandı.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Nickelodeon'ın düzenlediği ankette çocuklar ABD Başkanı'nı seçti

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Nickelodeon'ın 2024 Çocuklar Başkanı Seçiyor (Kids Pick the President) anketinin sonuçları resmen açıklandı.

Çocuklar, 3 Ekim'den 23 Ekim'e kadar 2024 Amerika Birleşik Devletleri Başkanı için Cumhuriyetçi aday Donald Trump ve Demokrat aday Kamala Harris arasında seçim yapıp sanal olarak oy kullanma imkanına sahipti. Nickelodeon'a 32 binden fazla kişi oylarını göndermişti.

Kazanan artık açıklandı ve ankette oyların yüzde 52'sini Harris aldı. Dolayısıyla Trump da oyların yüzde 48'ine sahip oldu.

Sonuçlar, Nickelodeon'ın 28 Ekim'deki yarım saatlik Çocuklar Başkanı Seçiyor özel yayınında açıklandı. Yayını, televizyon ünlüsü ve futbol yorumcusu Nate Burleson'la kızı Mia Burleson sundu.

Özel yayına, ülkenin farklı bölgelerinde 2024 ABD başkanlık seçimlerini tartışan çocuklar katıldı, sanal ankette kime oy verdikleri ve Amerika'daki en büyük meselelerden bazıları hakkında konuştular.

Nickelodeon'ın Çocuklar Başkanı Seçiyor anketinin internet sitesi, "oy vermeye yaşları yetmediği" halde "önem verdikleri konuları savunan" çocuklara da yer veriyor.

Çocukların üzerinde çalıştığı projeler arasında "değişime ilham verecek kitaplarla dolu" ücretsiz bir kütüphane kurmak, kalp hastalıklarına dair farkındalık yaratmak amacıyla fiziksel aktivitelere yönelik etkinlikler düzenlemek ve çocuklara ücretsiz sanat malzemeleri sağlamak için bir yardım kampanyası hayata geçirmek yer alıyor.

Harris ve Trump, bir haftadan kısa bir süre içinde (5 Kasım 2024) seçimlerde karşı karşıya gelecek ve Amerikalılar başkanlık seçiminde oy kullanacak. Ulusal anketler iki adayın da çıkmaza girerek kritik eyaletlerde farkı çok açamadığını gösteriyor ve bu da Seçiciler Kurulu'nun durumunun belirsizliğine işaret ediyor.

23 Ekim'den bu yana yapılan anketlerin sonuçları karışık, bazılarında Harris, bazılarında Trump önde veya iki aday berabere.

FiveThirtyEight'in topladığı ulusal anketlerin ortalamasında Harris'in Trump'a 1,4 puanlık üstünlüğü olduğu görülüyor. Ortalamada Harris, Trump'ın açık ara farkla önündeydi fakat bu fark, son ayda önemli oranda kapanmıştı.

SSRS'in gerçekleştirdiği yeni bir CNN anketi birçok Amerikalı seçmenin, Trump'ın Harris'e karşı kaybettiği takdirde 2024 başkanlık seçimleri sonucunu kabul etmeyeceğine inandığını gösteriyor. Hatta kayıtlı seçmenlerin yalnızca yüzde 30'u Trump'ın sonuçları kabul ederek görevi rakibine bırakacağını düşünüyor. Öte yandan Harris'in kaybederse sonuçları kabul edeceğine inananların oranı yüzde 73.

Anket, Harris'in destekçilerinin yüzde 95'inin Trump'ın kaybetmesi halinde çekileceğine inanmadığını da ortaya koyuyor. Ancak Trump'ı destekleyenlerin çoğu (yüzde 57) Trump'ın kaybederse sonucu kabulleneceğine inanıyor.
Independent Türkçe



İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
TT

İsrail Savunma Bakanı: Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğiz

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz (DPA)

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün salı günü yaptığı açıklamada, İsrail’in “Gazze Şeridi’nden asla çekilmeyeceğini” söyledi. Katz, uygun zaman geldiğinde Gazze’nin kuzeyinde yeni yerleşim odakları kurulacağını da belirtti.

İsrail medyasının aktardığına göre Katz, Beyt El’de düzenlenen bir törende yaptığı konuşmada, “Bunu doğru şekilde ve doğru zamanda yapacağız. Protesto edenler olacaktır, ama biz bakanlarız” ifadelerini kullandı.


ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
TT

ABD'nin uyuşturucu kaçakçılığı şüphesiyle bir tekneye düzenlediği saldırıda bir kişi öldü

Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)
Pasifik Okyanusu'nda bir tekneyi hedef alan ABD güçlerine ait bir videodan (Arşiv- Reuters)

ABD ordusu dün, Doğu Pasifik'te uyuşturucu kaçakçılığı için kullanıldığı bilinen rotada seyreden bir teknede şüpheli bir uyuşturucu kaçakçısını öldürdüğünü açıkladı.

Latin Amerika'daki Washington askeri operasyonlarını denetleyen ABD Güney Komutanlığı, X'te yayınlanan açıklamada, "Birleşik Müşterek Görev Gücü Güney Mızrağı, uluslararası sularda belirlenmiş terör örgütleri tarafından işletilen gemiye karşı ölümcül bir saldırı düzenledi" dedi. Açıklamada, hiçbir ABD askeri personelinin yaralanmadığı da belirtildi. Güney Komutanlığı, teknenin gerçekten uyuşturucu kaçakçılığıyla ilgili olduğuna dair kanıt sunmadı.

Güney Komutanlığı tarafından yayınlanan videoda, teknenin bir tarafına su püskürtüldüğü görülüyor. İkinci bir püskürtmenin ardından, teknenin arka kısmı alev alıyor, etrafı daha fazla su püskürtmesiyle çevrili ve alevler şiddetleniyor. Videonun son saniyesinde, teknenin yanında büyük bir alev topuyla sürüklendiği görülüyor.

Daha önceki ABD saldırılarında teknelere yönelik patlamaları gösteren videolarda, gemilerde ani patlamalar görülmüş ve bu da füze kullanımına işaret etmişti. Bazı kayıtlarda ise füze benzeri cisimlerin teknelere doğru düştüğü açıkça görülmüştü.

Trump yönetimi, saldırıların ABD'ye uyuşturucu akışını durdurmayı ve Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro üzerindeki baskıyı artırmayı amaçladığını belirtmişti.


Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
TT

Pentagon: Çin, fırlatma rampalarında yaklaşık 100 kıtalararası balistik füze yüklemiş olabilir

ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)
ABD Savunma Bakanlığı (Reuters)

Çin'in büyük askeri emellerini vurgulayan bir Pentagon rapor taslağında, Pekin'in muhtemelen en yeni üç fırlatma üssüne 100'den fazla kıtalararası balistik füze yüklediği ve silah kontrolü görüşmelerine girmeye yanaşmadığı belirtildi.

Çin, nükleer silahlarını modernize ediyor ve menzilini diğer tüm nükleer güçlerden daha hızlı bir şekilde genişletiyor. Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre Pekin, askeri yığılmasıyla ilgili haberleri "itibarını zedelemek ve uluslararası toplumu kasıtlı olarak yanıltmak" girişimleri olarak nitelendirerek reddetti.

Geçtiğimiz ay ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya ile nükleer silahsızlanma planı üzerinde çalışıyor olabileceğini söylemişti. Ancak Reuters'in gördüğü bir Pentagon raporu taslağı, Pekin'in böyle bir planla ilgilenmediğini gösteriyor.

Raporda, "Pekin'in bu tür adımlar atmaya veya kapsamlı silah kontrolü görüşmelerine katılmaya yönelik bir istekliliğini hala göremiyoruz" ifadesi yer aldı.

Raporda ayrıca, Çin'in Moğolistan sınırına yakın füze depolama tesislerinde 100'den fazla DF-31 katı yakıtlı kıtalararası balistik füze konuşlandırmış olabileceği ve bunun da inşa ettiği bir dizi füze depolama tesisinin en yenisi olduğu belirtildi.

Pentagon daha önce bu bölgeleri belirlemişti, ancak oraya konuşlandırılan füze sayısını belirtmemişti. Pentagon taslak rapor hakkında yorum yapmayı reddetti ve Washington'daki Çin Büyükelçiliği henüz yorum talebine yanıt vermedi. Taslak Pentagon raporunda bu füzeler için potansiyel hedefler belirlenmedi. ABD yetkilileri, raporun yasa koyuculara sunulmadan önce revize edilebileceğini ifade etti.

Raporda, Çin'in nükleer savaş başlığı stokunun 2024 yılında yaklaşık 600 civarında kaldığı ve bunun "önceki yıllara kıyasla daha yavaş bir üretim oranını" yansıttığı belirtildi.

Ancak raporda Çin'in nükleer genişlemesinin devam ettiği ve 2030 yılına kadar 1000'den fazla nükleer savaş başlığına sahip olma yolunda ilerlediği belirtildi.

Çin, "kendini savunma amaçlı nükleer strateji" ve "ilk kullanan taraf olmama" politikasına bağlı olduğunu söylüyor.

Trump, Amerika Birleşik Devletleri'nin nükleer silah testlerine yeniden başlamasını istediğini dile getirdi, ancak bunun nasıl uygulanacağı belirsizliğini koruyor.

ABD eski Başkanı Joe Biden ve Trump, ilk dönemlerinde Çin ve Rusya'yı Yeni START anlaşmasının yerine üçlü stratejik nükleer silah azaltma anlaşması getirmek için müzakerelere dahil etmeye çalışmışlardı.

Pentagon raporunda Çin'in askeri yığılması detaylı bir şekilde ele alınarak, "Pekin'in 2027 yılının sonuna kadar Tayvan'da savaşabilecek ve kazanabilecek durumda olacağı" belirtildi.

Tayvan'ı, demokratik olarak yönetilen bir ada olarak kendi topraklarının bir parçası olarak gören Çin, adayı "yeniden birleştirmek" için güç kullanma fikrinden hiçbir zaman vazgeçmedi.

Pentagon raporu, ABD ve Rusya arasında kalan son nükleer silah kontrol anlaşması olan ve her iki tarafı da 700 fırlatma platformunda en fazla bin 550 konuşlandırılmış nükleer savaş başlığıyla sınırlayan 2010 Yeni START Antlaşması'nın sona ermesinden iki aydan kısa bir süre önce geldi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ABD Başkanı Joe Biden, Şubat 2021'de anlaşmayı beş yıl daha uzattı, ancak anlaşma, daha fazla resmi uzatmayı engelleyen çeşitli hükümler içeriyor. Birçok uzman, anlaşmanın sona ermesinin üç yönlü bir nükleer silahlanma yarışını tetikleyebileceğinden endişe ediyor.

Silah Kontrol Birliği'nin genel müdürü Darrell Kimball şunları söyledi: "Daha fazla nükleer silah ve diplomasi eksikliği hiçbir tarafı daha güvenli hale getirmeyecektir; ne Çin'i, ne Rusya'yı, ne de Amerika Birleşik Devletleri'ni."