İsrail: İran'ın tüm savunmasını yok ettik

Tahran “başarısız saldırı” söylemine bağlı kalıyor

 İsrail ordusunun, İran'a yönelik saldırısına katılan savaş uçağı havalanmadan hemen önce (AFP)
İsrail ordusunun, İran'a yönelik saldırısına katılan savaş uçağı havalanmadan hemen önce (AFP)
TT

İsrail: İran'ın tüm savunmasını yok ettik

 İsrail ordusunun, İran'a yönelik saldırısına katılan savaş uçağı havalanmadan hemen önce (AFP)
İsrail ordusunun, İran'a yönelik saldırısına katılan savaş uçağı havalanmadan hemen önce (AFP)

Washington'da İsrail'in son saldırısının "İran'ın tüm savunma sistemlerini yok etmeyi" ve radarlarını hizmet dışı bırakmayı başardığı bildirildi.

Fox News’te dün yer alan bir haberde İsrailli ve Amerikalı yetkililerin "İran'ın artık füze fırlatması mümkün değil" dediği aktarıldı.

Bu iddialar, İsrail saldırısının Tahran'ın inkâr ettiği Devrim Muhafızları'na ait bir füze üssüne zarar verdiğini gösteren AP tarafından daha önce yayınlanan uydu görüntüleriyle tutarlı.

Amerikalı bir yetkili, İsrail'in "saldırı sırasında Rus yapımı 3 İran S-300 füze savunma sistemini imha ettiğini" söyledi.

Fox News, ABD'nin Ortadoğu işlerinden sorumlu özel elçisi Amos Hockstein'ın şu sözlerini aktardı: "İran çıplak ve savunmasız hale geldi ve artık herhangi bir füze sistemine sahip değil."

İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade ise İsrail'in son saldırısının "başarısız" olduğunu ifade ederek, İran'daki füze üretim sürecinde herhangi bir aksaklığın yaşanmadığını söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Tesnim haber ajansından aktardığına göre Nasirzade dün, İran hükümetinin toplantısı sırasında yaptığı açıklamada “Füzeler de dahil olmak üzere savunma sistemlerinin üretiminde herhangi bir sorun ya da kesinti yaşanmadı” ifadelerini kullandı.



Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
TT

Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP

Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, 200 bine yakın çocuk ve savunmasız yetişkinin devlet ve kilise bakımı altındayken istismara uğraması nedeniyle bugün parlamentoda özür diledi. 

Başbakan, akıl hastanelerinde ve yetiştirme yurtlarında yaşananların "tasavvur edilemez acıya" yol açtığını söyledi. 

Bu konudaki ihbarları önemsemeyen önceki hükümetler adına özür dileyen Luxon, şu ifadeleri kullandı:

Uğradığınız istismarı bildirmek için öne çıktığınızda size inanılmadığı için üzgünüm. Sözlerim, bu kadar acıyla bu kadar uzun süre yaşadıktan sonra bazılarınız için pek anlam ifade etmeyebilir. Ancak umuyorum ki taşıdığınız yükün tanınması ve bu özürle bazılarınız hafifleyecek.

54 yaşındaki siyasetçi, özellikle Alice Gölü'ndeki akıl hastanesinde yapılan kısırlaştırma operasyonları, etik dışı deneyler ve cezalandırma amaçlı elektrik şoklarına işaret etti:

Alice Gölü'nde işkenceye uğrayanlar… Gençtiniz, yalnızdınız ve tasavvur edilemez acılara maruz bırakıldınız. Derinden üzgünüm.

Luxon, istismar faillerinin adlarının kamusal alanlardan silineceğini de açıkladı. 

Soruşturmada adı geçen kiliselerin "doğru olanı yapıp" telafi sürecinde yer almasını beklediğini vurguladı. 

İstismardan kurtulup hayatta kalanlar, parlamentodaki dinleyici locasını doldururken pek çoğunun özür sırasında ağladığı görüldü.

Uzun zamandır beklenen bu adım, Fransız haber ajansı AFP tarafından "tarihi özür" diye nitelendi. 

İstismara uğrayan kişilerden Tu Chapman, "devlet, kilise ve inanca dayalı diğer kurumlardaki onlarca yıldır süren istismar ve işkenceden dolayı" devletin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

6 yıldır yürütülen soruşturma, 1950-2019'da 200 bine yakın Yeni Zelandalının istismara uğradığını ortaya koyarak ülkede "akla gelmez bir ulusal felaket" yaşandığı sonucuna varmıştı. 

Bu rakam, artık 5 milyon nüfusa ulaşan ülkenin geçmişinde devlet ve kilise bakımında olan 650 bin kişinin neredeyse üçte birinin istismara uğradığı anlamına geliyor.

Çocukların kilisede cinsel istismara uğradığı, annelerin çocuklarını evlat edinme sürecine sokmaya zorlandığı ve yataklara bağlanan sorunlu hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı ortaya çıkmıştı.

Yerli Maorilere ırkçı saiklerle daha fazla istismar uygulandığı bildirilmişti. 

İstismara maruz kalanlar, yaşadıkları travmanın bağımlılık gibi sorunlara yol açtığını söylüyor. 

2018'de başlatılan soruşturma sonucunda temmuzda yayımlanan raporda, devlete 233'e yakın öneri sunuldu. Luxon hükümeti, Yeni Zelanda tarihinin en kapsamlı soruşturmasıyla hazırlanan rapordaki tavsiyeleri değerlendireceğini belirtiyor. 

Diğer yandan merkez sağcı Yeni Zelanda Ulusal Partisi liderliğindeki hükümet, somut tazminat planları açıklamadığı gerekçesiyle eleştiri de topluyor.

Independent Türkçe, CNN, AP, AFP