Uydu görüntüleri, İsrail'in İran'ın büyük bir füze üretim tesisini vurduğunu gösteriyor

İran'ın Tahran dışındaki Hocir Askeri Üssü’nde hasar görmüş binaları gösteren uydu görüntüsü, 8 Ekim 2024. (AP)
İran'ın Tahran dışındaki Hocir Askeri Üssü’nde hasar görmüş binaları gösteren uydu görüntüsü, 8 Ekim 2024. (AP)
TT

Uydu görüntüleri, İsrail'in İran'ın büyük bir füze üretim tesisini vurduğunu gösteriyor

İran'ın Tahran dışındaki Hocir Askeri Üssü’nde hasar görmüş binaları gösteren uydu görüntüsü, 8 Ekim 2024. (AP)
İran'ın Tahran dışındaki Hocir Askeri Üssü’nde hasar görmüş binaları gösteren uydu görüntüsü, 8 Ekim 2024. (AP)

Yeni uydu görüntüleri, İsrail ordusunun cumartesi günü İran'a düzenlediği saldırıda aralarında önemli bir füze üretim tesisinin de bulunduğu bir dizi hassas askeri alanın vurulduğunu gösteriyor.

Saldırılarda çok sayıda hayati petrol ve petrokimya rafinerisini korumak için kurulan hava savunma sistemlerinin yanı sıra büyük bir gaz sahasını ve İran'ın güneyindeki önemli bir limanı koruyan sistemler de imha edildi. Ayrıca Tahran'daki bazı askeri üsler de vuruldu.

Şarku’l Avsat’ın New York Times'tan aktardığına göre mart ayında ve salı günü çekilen uydu görüntüleri, İran'ın Simnan eyaletinde bulunan ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) tarafından denetlenen Şahrud Uzay Merkezi'nin İsrail'in son saldırısı sırasında vurulduğunu gösteriyor.

Merkezi 2017'den beri takip eden Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nden (IISS) Fabian Haines, merkezin uzay teknolojisinde kullanılabilen ancak balistik füzelerde de yaygın olarak kullanılan katı yakıtlı roket motorlarının yapımında kullanıldığını söyledi.

ABD'li ve İsrailli yetkililer saldırının özellikle İran'ın füzeler için katı yakıt üretme kabiliyetini hedef aldığını söyledi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu pazar günü yaptığı konuşmada, İsrail'in İran'ın füze üretim kapasitesine güçlü bir darbe indirdiğini ve tüm hedeflerine ulaştığını ifade etti.

Haines, Şahrud Uzay Merkezi'nin İsrail'i hedef almak için kullanılabilecek orta menzilli balistik füzelerin seri üretimi için kullanıldığını söyledi. Mart ayı ve salı günlerine ait görüntüleri karşılaştıran uzman, İsrail'in ‘katı yakıtlı füzelerin üretimiyle ilişkili olan merkez binayı bombaladığını’ belirtti.

Haines, DMO'nun son yıllarda İran silahlı kuvvetlerinden ayrı bir füze geliştirme programı geliştirdiğini ifade etti. Şahrud Uzay Merkezi'nin uzay programının altyapısını içerdiğini, ancak katı yakıt tesislerinin ‘doğası gereği çok yönlü’ olduğunu ve kolayca füze yapımına uyarlanabileceğini söyledi.

Mart ayında çekilen fotoğrafta balistik füze motoru kutuları ve depolama için çok sayıda sığınak da dahil olmak üzere füze üretimine dair işaretler olduğunu belirten Haines, “Bir uzay programı için çok fazla depolama sığınağına ihtiyacınız yok” dedi.

Washington'daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde (CSIS) görüntü analizi uzmanı olan Joseph Bermudez, tesisin tasarımının da mühimmat için katı yakıtlı roket yapımında kullanıldığını gösterdiğini ifade etti.

Bermudez, görüntülerdeki merkez binanın büyük bir toprak setle çevrili olduğunu ve yakınlardaki binaların etrafında da benzer ve daha küçük setlerin (belki de patlamaları emmek için) ve sığınakların bulunduğunu kaydetti.

Bermudez katı yakıtın silah sistemleri için faydalı olduğunu, çünkü daha uzun süre depolanabildiğini ve bunu kullanan füzelerin sıvı yakıta dayananlara göre daha hızlı fırlatılabildiğini belirtti.

İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının kapsamının sınırlı, ancak ‘çok etkili’ olduğunu belirten Haines, saldırıların ‘İran'ın katı yakıtlı balistik füze altyapısını üretimden çıkarmak’ amacıyla üretim sürecindeki kilit noktaları hedef almış gibi göründüğünü söyledi.

İlk raporlar, İran'ın dört füze üretim tesisinden üçünün cumartesi günü vurulduğunu gösteriyor. Hasarın boyutu henüz net olmasa da Haines saldırının ‘önemli’ olduğuna inanmak için yeterince delil gördüğünü belirtti.

İran bu ayın başlarında İsrail'e saldırdı ve bunu Hamas lideri İsmail Heniyye'nin temmuz ayında Tahran'da öldürülmesine ve Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'ın eylül sonunda Beyrut yakınlarında bir İsrail hava saldırısında öldürülmesine yanıt olarak nitelendirdi.

İran devlet medyasının bildirdiğine göre İran Dini Lideri Ali Hamaney, pazar günü İsrail saldırısıyla ilgili olarak kamuoyuna yaptığı ilk açıklamada, saldırının etkilerinin ‘büyütülmemesi ya da küçültülmemesi’ gerektiğini söyledi.

Diğer taraftan İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi salı günü yaptığı açıklamada, İran'ın İsrail'i tekrar vurması halinde “Bu zamana kadar kullanmadığımız imkânlarla İran'a nasıl ulaşacağımızı bir kez daha göstereceğiz ve İran mevzilerini büyük bir güçle vuracağız” dedi.



Trump’ın yardım kesintileri 14 milyon kişiyi öldürecek

Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
TT

Trump’ın yardım kesintileri 14 milyon kişiyi öldürecek

Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)
Trump yönetimi, birçok ülkeye yardım gönderen USAID’in Dışişleri Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesini istiyor (AFP)

ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel yardım kesintileri 5 yıl içinde 14 milyon kişinin ölümüne yol açabilir.

Hakemli dergi The Lancet’ın dün yayımladığı çalışmada, 133 ülkeden elde edilen veriler inceleniyor. ABD Uluslararası Kalkanıma Ajansı’nın (USAID) sağladığı fonların, gelişmekte olan ülkelerde 2001-2021’de 91 milyon kişinin ölümünü engellediği belirtiliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, martta yaptığı açıklamada USAID’e bağlı programların yüzde 80’inin kapatıldığını duyurmuştu.

Araştırmada bu oranda bir kesintinin 2030’a kadar 14 milyon kişinin ölümüne yol açabileceğine dikkat çekiliyor.

Dünyanın açık ara en büyük insani yardım sağlayıcısı olan ABD’nin USAID sisteminde yapılan kesintiler nedeniyle 5 yaş altındaki 4,5 milyon çocuğun ölebileceğine de işaret ediliyor. Ajansın, 2001-2021’de 30 milyon çocuğun ölümünü engellediği vurgulanıyor. Çalışmada bu can kayıplarının fon kesintilerinin iptal edilmesi halinde önlenebileceği de belirtiliyor.

Araştırmanın yazarlarından Davide Rasella bulgulara dair şunları söylüyor:

Düşük ve orta gelirli birçok ülke için ortaya çıkacak şok, küresel bir salgın veya büyük bir silahlı çatışmayla karşılaştırılabilir ölçekte olacak.

Bilim insanı, fon kesintilerinin yoksul ülkelerde sağlık alanında “20 yıldır kaydedilen ilerlemeyi aniden durdurma, hatta tersine çevirme riski taşıdığını” da sözlerine ekledi.

Washington, geçen yıl yaklaşık 61 milyar dolar dış yardım sağladı ve bunların yarısı USAID aracılığıyla dağıtıldı.

Trump yönetimi, yeni modelde USAID’in daha verimli çalışacağını iddia ediyor. Ancak bir Birleşmiş Milletler yetkilisinin geçen ay BBC’ye yaptığı açıklamada, fon kesintilerinin ardından Kenya’daki mülteci kamplarında yüzbinlerce kişinin “yavaş yavaş açlıktan öldüğü” belirtilmişi.

Independent Türkçe, Reuters, BBC