Susie Wiles: Trump kasırgasının arkasındaki utangaç güç

Mütevazı bir yönetici Beyaz Saray'da üst düzey bir işe sahip oldu

ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve kampanya yöneticisi Susie Wiles, Trump'ın Florida'daki seçim zaferini duyurduktan sonra (AP)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve kampanya yöneticisi Susie Wiles, Trump'ın Florida'daki seçim zaferini duyurduktan sonra (AP)
TT

Susie Wiles: Trump kasırgasının arkasındaki utangaç güç

ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve kampanya yöneticisi Susie Wiles, Trump'ın Florida'daki seçim zaferini duyurduktan sonra (AP)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve kampanya yöneticisi Susie Wiles, Trump'ın Florida'daki seçim zaferini duyurduktan sonra (AP)

Susie Wiles her şeyi kontrol edemez. Başkanı Donald Trump'ı ele alalım; kampanya sürecindeki övünmeleri, denetimsiz sosyal medya paylaşımları, Mar-a-Lago'daki şüpheli misafirleri. Bunlardan bazıları kampanya sürecinde onun işini zorlaştırdı. Ayrıca, Sayın Wiles'ın Demokratlar üzerinde de hiçbir etkisi yok, bu nedenle kampanya stratejisini Joe Biden etrafında oluşturmasının ardından Joe Biden'ı değiştirme kararları planlarını daha fazla zorluk ile karşı karşıya bıraktı.

Ancak Florida'da onlarca yıldır Cumhuriyetçilerin seçimleri kazanmasına yardım eden 67 yaşındaki büyükanne Wiles, kontrol edebileceği kadar çok şeyi kontrol etmek için elinden geleni yapıyor. O dengeli bir kişilik, son derece organize ve sorunları etkili bir şekilde çözebilir. Bol ceketleri, yansıtıcı güneş gözlükleri ve bazen de gümüş rengine meyilli sarı saçlarıyla ilk bakışta katı bir kadın gibi görünebilir. Ama herkesin tanıklığıyla o sıcak ve arkadaş canlısı birisi. Wiles, politikacılardan, politika uzmanlarından, lobicilerden ve muhabirlerden oluşan güçlü bir ağ kurdu.The Economist'te yer alan analize göre Trump’ın kampanyasında çalışmak üzere ikna ettiği sadık çalışanlar “Florida Mafyası” olarak tanındı.

Wiles'ın Trump'ın fiili kampanya yöneticisi olarak başarısı, seçmenlerin 5 Kasım'da vereceği karara bağlıydı. Ancak kameralardan kaçan ve kendisine yapılan övgüleri hemen başkalarına mal eden mütevazı Wiles, gerçekten çok şey başardı. 2021'de Beyaz Saray'dan siyasi olarak dışlanmış bir şekilde ayrılan Trump, zaferle göreve döndü.

Bayan Wiles, başkanlığı kaybetmesine rağmen Trump'ın 2020 seçimlerinde Florida'yı kazanmasına yardımcı oldu

Politico'ya verdiği röportajda Wiles, Trump’ı ölmüş olan babası Pat Sumrall’a benzettiğini itiraf etti. Babası ünlü bir spor sunucusuna dönüşmeden önce Amerikan futbolu oyuncusuydu ve alkol bağımlılığından muzdaripti. Trump gibi o da zor bir adamdı. Anlattığına göre, annesi buna rağmen evde her şeyin yolunda gitmesini sağladı ve sonunda onu tedavi olmaya ikna etti.

Wiles, New Jersey'de tenis ve basketbol oynadığı müreffeh bir hayat yaşadı. Siyasete New York'tan seçilen Cumhuriyetçi kongre üyesi ve babasının eski takım arkadaşı olan Jack Kemp için çalışmaya başladığında girdi. Bundan sonra, 1985'te kocasıyla birlikte Florida'ya taşınmadan önce, başkanlık kampanyasında ve ardından Beyaz Saray'da Ronald Reagan ile çalıştı.

Wiles, Jacksonville'de bir siyasi danışmanlık şirketi kurdu ve iki kızını büyüttü. Üç Cumhuriyetçi belediye başkanı için çalıştı ve zeki, pratik ve iyi bağlantıları olan bir siyasi aktivist olarak ün kazandı. O zamanlar adı bilinmeyen bir iş adamı ve şu anda bir senatör olan Rick Scott'ın eyalet valiliğini kazanmasına yardım etti. Wiles’ın motivasyonu katı bir ideolojik bağlılıktan çok, kazanmak için mücadele etmek gibi görünüyor. Ancak daha önce çalıştığı başkanlarından hiçbiri Trump kadar zor değildi.

2016 yılında Florida, seçimlerde değişen eğilimlerin bir göstergesi olarak görülen salıncak eyaletlerden biriydi. Bu dönemde Trump, zamanının bir kısmını Palm Beach'teki Mar-a-Lago tatil köyünde geçirdiği Florida'daki kampanyasının yönetimini üstlenmesi için Wiles ile temasa geçti. Wiles, New York Times gazetesine verdiği röportajda; “Cumhuriyetçi düzenin bir üyesi olarak, birçok kişi Trump'ın adaylığına tam desteğimin yanlış ve hatta belki de çılgınca bir adım olduğunu düşündü” demişti. O yılın sonbaharında, kamuoyu yoklamalarında görülen düşüş üzerine Trump onu kovmanın eşiğine gelmişti (hatta Mar-a-Lago'da biftek yerken onu kaba bir şekilde azarladığı da söyleniyor), ama o başarılı olmaya kararlıydı.

ABD'nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, 6 Kasım 2024'te Florida'da zafer konuşmasını yaparken Susie Wiles'ı selamlıyor (AFP)ABD'nin yeni seçilen Başkanı Donald Trump, 6 Kasım 2024'te Florida'da zafer konuşmasını yaparken Susie Wiles'ı selamlıyor (AFP)

Florida'da Trump için işler yolunda giderken, ülkenin geri kalanında da işler aynı şekilde iyi gitti. Daha sonra Wiles, valilik için yürüttüğü kampanya Trump'ın desteğiyle kurtarılan ve az tanınan bir kongre üyesi olan Ron DeSantis için çalıştı. Zafer kazanmasına rağmen De Santis aptalca bir şekilde onunla ilişkisini kesmeyi seçti. Wiles, başkanlığı kaybetmesine rağmen Trump'ın 2020 seçimlerinde Florida'yı kazanmasına yardımcı oldu.

Yenilgisi ve 6 Ocak Kongre Binası baskınından sonra Trump’ın tekrar aday olup olmayacağı belli değildi. Ancak 2021'in başlarında, çok az kişi risk almaya cesaret ettiğinde Wiles, ara seçimleri desteklemek için Trump tarafından kurulan bir bağış toplama komitesine katılmayı kabul etti. Wiles, birkaç hafta içinde Trump'ın Beyaz Saray'dan ayrılışını takip eden kaotik süreci yönetme sorumluluğunu üstlendi. Ara seçimlerde Cumhuriyetçi adayları destekledi, Trump'ın müttefiklerinin yasal ödemelerini karşıladı ve eski başkanın gelecekteki hamlelerinin planını yaptı.

Bayan Wiles, başkanının destekçilerini posta yoluyla oy kullanmaya teşvik etmek ve “çalınmış seçimler” hakkındaki yorumlarını yumuşatmak gibi bazı pratik adımlar atmasını sağlamayı başardığını iddia etti.

Kasım 2022'ye gelindiğinde Trump adaylığını yeniden duyurdu. Chris Lacivita ile birlikte Wiles, kampanyanın eş yöneticisi (ancak gerçekte asıl yöneticisi) olarak adaylarının güçlü yönlerine odaklanan bir strateji geliştirdi. Başlangıçta, Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı olmayı arzulayan DeSantis, Cumhuriyetçi Parti’nin ilk ön seçiminin yapıldığı Iowa'da daha fazla finansmana ve daha belirgin bir katılıma sahipti. Bu nedenle, ikili, büyük bir kapıları dolaşma kampanyası yerine, oy vermeleri için kayıtlı olmayan potansiyel destekçilere ulaşmayı amaçlayan kısa ve kesin bir plan benimsediler ve Iowa'da büyük bir zafer elde ettiler. Genel seçimlerde ise basit ve net, temmuz ayında yapılan kamuoyu yoklamalarına göre başarısını kanıtlayan bir anlatıyı öne çıkarmaya odaklandılar Şarku’l Avsat’ın Majalla'dan aktardığı analize göre bu anlatıya dayanarak Biden'ı zayıf, Trump'ı ise güçlü bir başkan olarak göstermeye çalıştılar. Ayrıca, kendi ifadeleriyle artık “uzun önermelerin” yer almadığı kısaltılmış bir parti programının benimsenmesi için de baskı yaptılar. Sonuç, Trump'ın temel politikalarını özetleyen, “Ciddi bir gerileme içinde olan bir ulusuz” sloganı altında kendi imzası olan üslubuyla düzenlenen 16 sayfalık bir belge oldu

Susie Wiles, Başkan Donald Trump'ın Florida'daki zafer konuşmasında, 6 Kasım 2024 AFPSusie Wiles, Başkan Donald Trump'ın Florida'daki zafer konuşmasında, 6 Kasım 2024 AFP

Wiles, başkanını destekçilerini posta yoluyla oy kullanmaya teşvik etmek ve “çalınan seçimler” hakkındaki yorumlarını yumuşatmak gibi bazı pratik adımlar atmasını sağlamayı başardığını iddia etti. Gerçek şu ki, Trump hâlâ 2020 seçimlerinin temizliği ve adilliği konusunda ısrarcı şüphelere sahip, bu seçimin gerçek kazananının kendisi olduğunu iddia ediyor, aynı zamanda disiplinini uzun süre koruyamıyor. Ancak mesajı yankı bulmaya ve tarzı dikkat çekmeye devam ediyor. Karakteristik kusurları birçok Cumhuriyetçinin ya ateşli destekçisi ya da ona oy vermek için çekincelerini aşmaya istekli olmasına neden oluyor.

Yeterli sayıda Cumhuriyetçi buna istekli olursa Wiles, Trump yönetiminde üstleneceği Beyaz Saray Özel Kalemi pozisyonuyla daha büyük bir meydan okumayla karşı karşıya kalabilir.



Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
TT

Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP

Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, 200 bine yakın çocuk ve savunmasız yetişkinin devlet ve kilise bakımı altındayken istismara uğraması nedeniyle bugün parlamentoda özür diledi. 

Başbakan, akıl hastanelerinde ve yetiştirme yurtlarında yaşananların "tasavvur edilemez acıya" yol açtığını söyledi. 

Bu konudaki ihbarları önemsemeyen önceki hükümetler adına özür dileyen Luxon, şu ifadeleri kullandı:

Uğradığınız istismarı bildirmek için öne çıktığınızda size inanılmadığı için üzgünüm. Sözlerim, bu kadar acıyla bu kadar uzun süre yaşadıktan sonra bazılarınız için pek anlam ifade etmeyebilir. Ancak umuyorum ki taşıdığınız yükün tanınması ve bu özürle bazılarınız hafifleyecek.

54 yaşındaki siyasetçi, özellikle Alice Gölü'ndeki akıl hastanesinde yapılan kısırlaştırma operasyonları, etik dışı deneyler ve cezalandırma amaçlı elektrik şoklarına işaret etti:

Alice Gölü'nde işkenceye uğrayanlar… Gençtiniz, yalnızdınız ve tasavvur edilemez acılara maruz bırakıldınız. Derinden üzgünüm.

Luxon, istismar faillerinin adlarının kamusal alanlardan silineceğini de açıkladı. 

Soruşturmada adı geçen kiliselerin "doğru olanı yapıp" telafi sürecinde yer almasını beklediğini vurguladı. 

İstismardan kurtulup hayatta kalanlar, parlamentodaki dinleyici locasını doldururken pek çoğunun özür sırasında ağladığı görüldü.

Uzun zamandır beklenen bu adım, Fransız haber ajansı AFP tarafından "tarihi özür" diye nitelendi. 

İstismara uğrayan kişilerden Tu Chapman, "devlet, kilise ve inanca dayalı diğer kurumlardaki onlarca yıldır süren istismar ve işkenceden dolayı" devletin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

6 yıldır yürütülen soruşturma, 1950-2019'da 200 bine yakın Yeni Zelandalının istismara uğradığını ortaya koyarak ülkede "akla gelmez bir ulusal felaket" yaşandığı sonucuna varmıştı. 

Bu rakam, artık 5 milyon nüfusa ulaşan ülkenin geçmişinde devlet ve kilise bakımında olan 650 bin kişinin neredeyse üçte birinin istismara uğradığı anlamına geliyor.

Çocukların kilisede cinsel istismara uğradığı, annelerin çocuklarını evlat edinme sürecine sokmaya zorlandığı ve yataklara bağlanan sorunlu hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı ortaya çıkmıştı.

Yerli Maorilere ırkçı saiklerle daha fazla istismar uygulandığı bildirilmişti. 

İstismara maruz kalanlar, yaşadıkları travmanın bağımlılık gibi sorunlara yol açtığını söylüyor. 

2018'de başlatılan soruşturma sonucunda temmuzda yayımlanan raporda, devlete 233'e yakın öneri sunuldu. Luxon hükümeti, Yeni Zelanda tarihinin en kapsamlı soruşturmasıyla hazırlanan rapordaki tavsiyeleri değerlendireceğini belirtiyor. 

Diğer yandan merkez sağcı Yeni Zelanda Ulusal Partisi liderliğindeki hükümet, somut tazminat planları açıklamadığı gerekçesiyle eleştiri de topluyor.

Independent Türkçe, CNN, AP, AFP