Biden ve Trump'ı çarşamba günü Beyaz Saray'da görüşecek

ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan seçilen Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan seçilen Donald Trump (AFP)
TT

Biden ve Trump'ı çarşamba günü Beyaz Saray'da görüşecek

ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan seçilen Donald Trump (AFP)
ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan seçilen Donald Trump (AFP)

Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre'in dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Joe Donald Trump'ı çarşamba günü TSİ 16.00'da Beyaz Saray'da Oval Ofis'te kabul edeceğini duyurdu.

Biden, çarşamba günü Trump'ı arayarak kendisini tebrik etti ve Oval Ofis'te görüşmeye davet etti. Ayrıca salı günü görevdeki başkan yardımcısı Demokrat Kamala Harris'e karşı ezici bir zafer kazanan Cumhuriyetçi seçilmiş başkanla “barışçıl ve düzenli” bir iktidar geçişi sağlama sözü verdi.

Trump 20 Ocak'ta göreve başlayacak. Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre Jean- açıklamasında “Başkan Biden'ın daveti üzerine, seçilmiş Başkan Trump ile çarşamba günü Oval Ofis'te bir araya gelecekler” ifadesini kullandı.

Seçim sonrası böyle bir toplantının, görevden ayrılan cumhurbaşkanı ile seçilen cumhurbaşkanı arasında bir gelenek olması dikkat çekiyor. Ancak Trump, 2020 seçimlerindeki yenilgisinin ardından Biden ile görüşmedi.

Biden başlangıçta yeniden aday olmak istedi, ancak temmuz ayında Trump'a karşı yapılan bir münazara sırasında feci bir performans olarak nitelendirilen tartışmanın ardından yarıştan çekildi.

Buna karşılık, eski Başkan Trump, kaybettikten dört yıl sonra yeniden başkanlığa adaylığını koydu ve bu hafta, Grover Cleveland'ın 1892 seçimlerinde Beyaz Saray'ı yeniden kazanmasından sonra iktidara yeniden dönen ilk eski başkan oldu.



Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
TT

Yeni Zelanda'dan 200 bin kişinin istismarıyla ilgili tarihi özür

"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP
"Resmi ve koşulsuz" özrünü sunan Christopher Luxon'un parlamentodaki yurttaşlara yaptığı jest dikkat çekti (Robert Kitchin/Stuff/AP

Yeni Zelanda Başbakanı Christopher Luxon, 200 bine yakın çocuk ve savunmasız yetişkinin devlet ve kilise bakımı altındayken istismara uğraması nedeniyle bugün parlamentoda özür diledi. 

Başbakan, akıl hastanelerinde ve yetiştirme yurtlarında yaşananların "tasavvur edilemez acıya" yol açtığını söyledi. 

Bu konudaki ihbarları önemsemeyen önceki hükümetler adına özür dileyen Luxon, şu ifadeleri kullandı:

Uğradığınız istismarı bildirmek için öne çıktığınızda size inanılmadığı için üzgünüm. Sözlerim, bu kadar acıyla bu kadar uzun süre yaşadıktan sonra bazılarınız için pek anlam ifade etmeyebilir. Ancak umuyorum ki taşıdığınız yükün tanınması ve bu özürle bazılarınız hafifleyecek.

54 yaşındaki siyasetçi, özellikle Alice Gölü'ndeki akıl hastanesinde yapılan kısırlaştırma operasyonları, etik dışı deneyler ve cezalandırma amaçlı elektrik şoklarına işaret etti:

Alice Gölü'nde işkenceye uğrayanlar… Gençtiniz, yalnızdınız ve tasavvur edilemez acılara maruz bırakıldınız. Derinden üzgünüm.

Luxon, istismar faillerinin adlarının kamusal alanlardan silineceğini de açıkladı. 

Soruşturmada adı geçen kiliselerin "doğru olanı yapıp" telafi sürecinde yer almasını beklediğini vurguladı. 

İstismardan kurtulup hayatta kalanlar, parlamentodaki dinleyici locasını doldururken pek çoğunun özür sırasında ağladığı görüldü.

Uzun zamandır beklenen bu adım, Fransız haber ajansı AFP tarafından "tarihi özür" diye nitelendi. 

İstismara uğrayan kişilerden Tu Chapman, "devlet, kilise ve inanca dayalı diğer kurumlardaki onlarca yıldır süren istismar ve işkenceden dolayı" devletin hesap vermesi gerektiğini vurguladı.

6 yıldır yürütülen soruşturma, 1950-2019'da 200 bine yakın Yeni Zelandalının istismara uğradığını ortaya koyarak ülkede "akla gelmez bir ulusal felaket" yaşandığı sonucuna varmıştı. 

Bu rakam, artık 5 milyon nüfusa ulaşan ülkenin geçmişinde devlet ve kilise bakımında olan 650 bin kişinin neredeyse üçte birinin istismara uğradığı anlamına geliyor.

Çocukların kilisede cinsel istismara uğradığı, annelerin çocuklarını evlat edinme sürecine sokmaya zorlandığı ve yataklara bağlanan sorunlu hastalara elektroşok tedavisi uygulandığı ortaya çıkmıştı.

Yerli Maorilere ırkçı saiklerle daha fazla istismar uygulandığı bildirilmişti. 

İstismara maruz kalanlar, yaşadıkları travmanın bağımlılık gibi sorunlara yol açtığını söylüyor. 

2018'de başlatılan soruşturma sonucunda temmuzda yayımlanan raporda, devlete 233'e yakın öneri sunuldu. Luxon hükümeti, Yeni Zelanda tarihinin en kapsamlı soruşturmasıyla hazırlanan rapordaki tavsiyeleri değerlendireceğini belirtiyor. 

Diğer yandan merkez sağcı Yeni Zelanda Ulusal Partisi liderliğindeki hükümet, somut tazminat planları açıklamadığı gerekçesiyle eleştiri de topluyor.

Independent Türkçe, CNN, AP, AFP