Netanyahu, Batı Şeria'daki yerleşim birimleri karşılığında savaşı bitirmeyi teklif ediyor

İsrail, Batı Şeria'daki yerleşimci sayısını bir milyona çıkarmayı ve iki devletli çözümü ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump AFP)
TT

Netanyahu, Batı Şeria'daki yerleşim birimleri karşılığında savaşı bitirmeyi teklif ediyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump AFP)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve yeni seçilen ABD Başkanı Donald Trump AFP)

İsrail Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer, İsrail hükümetinin temsilcisi olarak savaşın hedefleri ve savaşı durdurma koşulları üzerinde mutabakata varmak amacıyla hem mevcut Demokrat Partili yönetim hem de yeni seçilen Cumhuriyetçi Partili yönetimle görüşmeler yapmak üzere ABD’ye gitti. Tel Aviv'deki siyasi kaynaklar, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinin aşırı sağcı yetkililerinin, Batı Şeria’nın ve Gazze Şeridi'nin büyük bölümüne İsrail’in egemenliğini dayatarak ve Yahudi yerleşimcilerin sayısı bir milyona ulaşana kadar buralarda yerleşim birimleri inşa ederek iki devletli çözümü ortadan kaldırmak için stratejik bir plan hazırladıklarını ortaya koydular.

Aynı kaynaklar, Donald Trump'ın başkanlık seçimlerindeki ezici zaferinin Başbakan Netanyahu'nun çevresinde iyimserliğe yol açtığını, bunun yanında hükümeti devirme planlarının artık etkili olmadığı ve 2026 yılının ekim ayına kadar görev süresini tamamlayacağı, bu süre zarfında da hükümetin anlamlı ve özellikle dramatik adımlar atmaya hazırlanması gerektiği yönündeki özgüvenini artırdığını söylediler.

Şarku’l Avsat’ın İsrail’in sağ çizgideki günlük gazetesi Israel Hayom’dan aktardığına göre Netanyahu'nun çevresinde ‘egemenlik’ kelimesi yeniden gündeme geldi. İktidar koalisyonundaki sağcı partiler ile muhalefetteki liberal partilerin aynı fikirde olduğu, Ürdün Vadisi ve Kudüs ile Beytüllahim arasındaki yerleşim birimleri Ma'aleh Adumim ve Gush Etzion gibi belirli alanlarda İsrail’in egemenliğinin dayatılmasıyla başlayan kademeli bir program geliştirilmesi öngörülüyor. Ardından Başkan Trump ile ‘İsrail'in topraklarının çok küçük olduğu ve genişletilmesi gerektiği’ yönünde daha önce yaptığı açıklamaları temelinde bir mutabakata varılması planlanıyor.

Bahsi geçen çevrelere göre İsrail hükümeti Başkan Trump'a bir anlaşma sunmak üzere harekete geçti. Trump'ın danışmanlarından Dr. Mike Evans'ın tavsiyesine göre Filistin meselesinde İsrail'e verilecek değerli hediyeler karşılığında, Lübnan’da ve Gazze'de ateşkes sağlanması ve İsrail'in İran'ın petrol ve ticari tesislerine büyük bir saldırı düzenlemesine ilişkin anlaşmaya varılması gerekiyor. İsrailli aşırı sağcı yetkililer de Trump’ın ekibine bu hediyelerden bahsetmeye hazırlanıyor. Bununla ilgili olarak Trump’a yakın kişilerle temaslar henüz Trump başkan seçilmeden önce başladı.

cdfrgt
Tel Aviv'deki İsrailli protestocular Netanyahu hükümeti ile Hamas arasında Gazze'deki tutukluların serbest bırakılması için bir anlaşma yapılmasını talep ediyor, 9 Kasım 2024 (AFP)

Israel Hayom gazetesi, Netanyahu'nun Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinden sorumlu İsrail ordusuna bağlı Sivil İşleri İdaresi Yüksek Planlama Konseyi’nden ters etki yaratmamak için sakin ve mantıklı bir şekilde çalışmasını istediğini ortaya çıkardı. Gazetenin haberine göre Netanyahu, en son ağustos ayında toplanan Yüksek Planlama Konseyi’nin, Trump'ın başkanlığı kazanma şansını etkilememek için ABD seçimlerinden hemen önce toplanmasını önlemeyi başardı. Israel Hayom, yerleşimci liderliğinin, yerleşimlerde 7 bin ila 11 bin konut inşa etme projelerini onaylamak üzere Yüksek Planlama Konseyi’nin bir an önce toplanması için yeniden baskı yaptığını aktardı. Ancak Netanyahu, silah ve mühimmat göndermeyi durdurmakla ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) İsrail'i kınama kararlarının alınmasını engellemek için veto yetkisini kullanmaktan kaçınmakla tehdit eden görevdeki ABD Başkanı Joe Biden yönetimiyle gerginlik yaşamamak için bir kez daha erteleme istiyor

Netanyahu hükümeti bir önceki döneminde Trump yönetimiyle Yahudi yerleşim birimleri üzerinde egemenlik kurulması konusunda atılacak adımlar ve uygun zamanlama konusunda görüşmeler başlatmıştı. İsrail hükümeti tarafından onaylanmadan önce Amerikalılara sunulan materyallerin, taslak kararların ve haritaların hazırlandığı çalışmaları dönemin İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin yönetti. Levin, ABD yönetimi ve yerleşim birimlerinin yöneticileriyle sürekli temas halindeydi. Levin, planların sunumu sırasında Beyaz Saray'daki Oval Ofis’te Başbakan Netanyahu ile birlikte hazır bulundu, hatta Trump ile gizli toplantılar yaptı. Tahminlere göre yerleşim birimleri üzerinde egemenlik hakkı planı masaya yeniden yatırılır yatırılmaz Levin bu kez de ön saflarda yer alacak ve yeni ABD yönetimi ve yerleşim birimlerinin yönetimleriyle temas halinde olacak. Levin şu anda Başbakan Yardımcısı olarak görev yapıyor.

fdefv
Batı Şeria'nın Ramallah şehrinin eteklerinde İsrailli yerleşimciler tarafından çıkarılan yangının ardından, 4 Kasım 2024 (AFP)

Netanyahu'nun İsrail'in bir sonraki Washington Büyükelçisi olarak eski Genelkurmay Başkanı Yechiel Leiter’i atadığı biliniyor. Leiter’in, Paraşütçü Tugayı'nda müfreze komutanı olan oğlu Moshe, geçtiğimiz yıl Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki bir çatışmada öldü. Kendisi de bir yerleşimci olan ve yerleşimcilerin ideolojik kanadını ve genel olarak sağ kanadı temsil eden Leiter, Gazze Şeridi'nde yeniden yerleşim birimleri inşa edilmesi ve bölgelerin İsrail'e ilhak edilmesi için çalışan Kohelet Politika Forumu’nda araştırmacı olarak görev yapıyor. Leiter’in ABD’ye büyükelçi olarak atanması Netanyahu'nun istediği yöne, yani ABD’nin Batı Şeria'daki yerleşim birimlerinin ilhakını tanımasının ve aynı zamanda Gazze Şeridi'nin kuzeyinin sürüncemede bırakılan işgalinin onaylanmasının işareti olarak görülüyor.



Trump destekçisi, sabotaja uğrayan Kuzey Akım'ı almak için harekete geçti

Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
TT

Trump destekçisi, sabotaja uğrayan Kuzey Akım'ı almak için harekete geçti

Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)
Kuzey Akım boru hatlarındaki sabotajın ardından sızıntı yaşanmıştı (Reuters)

Amerikalı bir yatırımcı, iki yıl önce sabotajla patlatılan Kuzey Akım 2 boru hattını satın almaya çalışıyor. 

ABD'nin tanınmış gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ), Floridalı yatırımcı Stephen P. Lynch'in, boru hattını satın almak için Washington yönetiminden izin talep ettiğini yazıyor. 

5 Kasım'da yapılan başkanlık seçimlerini kazanan Donald Trump'ın kampanyasına 300 bin dolara yakın bağış yapan yatırımcı, boru hatlarını satın alma projesine dair şunları söylüyor:

İşin özü şu: Bu, Amerika ve Avrupa'nın fosil yakıt çağının geri kalanında Avrupa'daki enerji arzı üzerinde kontrol sahibi olması için hayatta bir kez gelecek bir fırsat.

WSJ'nin incelediği belgelere göre Lynch, Kuzey Akım 2'yi satın almak için ABD Hazine Bakanlığı'na şubatta başvuru yaptı. Yatırımcı, kendisine satın alma işlemleri kapsamında ABD'nin yaptırım listesindeki bazı kişi ve kuruluşlarla görüşme imtiyazı sağlanmasını istiyor. 

Haberde, Trump'ın, boru hattının satın alınmasını Ukrayna savaşını bitirmek için bir koz olarak kullanabileceğine dikkat çekiliyor. Cumhuriyetçi lider, seçim kampanyasında Ukrayna savaşını 24 saatte bitirme vaadiyle gündem olmuştu. 

Toplam maliyeti yaklaşık 11 milyar dolar olan Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküp Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya'ya sevk edilmesi planlanıyordu. Ancak Ukrayna savaşının patlak vermesiyle proje yarım kaldı.

Projeyi, Rus devletine ait Gazprom'un yan kuruluşu olan ve merkezi İsviçre'de yer alan Nord Stream 2 AG yürütüyordu. 

Gazprom liderliğinde tasarlanan ve inşaatı Eylül 2021'de tamamlanan Kuzey Akım 2 projesinin ruhsatlandırma çalışmaları devam ederken, Kremlin'in ayrılıkçı Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti'ni 21 Şubat 2022'de tanıması diplomatik kriz yaratmıştı. Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 22 Şubat'ta boru hattının sertifikasyon sürecinin durdurulması talimatını vermişti. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in emriyle bundan iki gün sonra Ukrayna işgali başlamıştı.

Rusya'ya yönelik yaptırımların bir parçası olarak ABD Hazine Bakanlığı da Batılı şirketlerden, Nord Stream 2 AG'yle ilgili tüm finansal işlemleri durdurmasını istemişti. 

Nord Stream 2 AG, yaptırımlar nedeniyle Mart 2022'de 140 çalışanını işten çıkarmış ve iflasın eşiğine gelmişti. Daha sonra İsviçre'de yürütülen hukuki süreçte şirkete borçlarını ödemesi için 10 Ocak 2025'e kadar süre verilmişti.  

Amerikan gazetesi Washington Post'un (WP) aktardığına göre Lynch, iflas duyurusu yapması durumunda Nord Stream 2 AG'yi satın alarak Kuzey Akım 2 hattının sahibi olmayı hedefliyor. WP, Gazprom'un ve Alman hükümetinin yorum taleplerine yanıt vermediğini bildiriyor. 

Ayrıca Lynch'in elini güçlendirmek için Alman danışmanlık firması Berlin Global Advisors'dan da destek aldığı belirtiliyor. Şirketin partnerlerinden Rüdiger von Fritsch, 2014-2019'da Almanya'nın Moskova Büyükelçisi olarak görev yapmış, Kuzey Akım 2'nin kurulmasıyla ilgili çalışmalarda da yer almıştı.

Yaklaşık 20 yıl Moskova'da yaşayan 57 yaşındaki Lynch, ABD Hazine Bakanlığı'ndan aldığı izinle, 2022'de Rusya'ya ait Sberbank'ın İsviçre şubesinin Cenevre merkezli M3 Groupe Holding firmasına satışında arabuluculuk yapmıştı. Lynch'in, satıldıktan sonra TradeXBank adı altında faaliyet gösteren bankada yüzde 10 hissesi var. 

Kuzey Akım hatlarına sabotaj

Rusya'dan Avrupa'ya Baltık Denizi'nin altından doğalgaz taşıyan Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 boru hatlarında 26 Eylül 2022'de üç patlama gerçekleşmişti. Kuzey Akım sabotajıyla ilgili New York Times ve Almanya merkezli Die Zeit tarafından ortaya atılan bir teoride, saldırının Ukrayna destekçisi 6 kişi tarafından bir yat kiralanarak gerçekleştirilmiş olabileceği belirtilmişti.

WP de sabotajı 48 yaşındaki Ukraynalı albay Roman Çervinski'nin yönettiğini savunmuştu. Haberde Çervinski'nin yalnız hareket etmediği ve operasyonu planlayan isim olmadığı belirtilirken, emrin dönemin Ukrayna Genelkurmay Başkanı Valeri Zalujni'ye rapor veren daha üst rütbedeki subaylardan geldiği ileri sürülmüştü. Böylelikle sabotajdan Ukrayna'nın sorumlu olduğu iddiası daha da güçlenmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Washington Post, Interfax, Swiss Info