Çin, Soğuk Savaş'tan kalma uçağını yeniledi: Nükleer başlık taşıyabiliyor

ABD, bombardıman uçağının "havalanmadan vurulması gerektiğini" söylüyor.

Modernize edilmiş H-6'nın Amerikan üslerine doğrudan saldırı düzenleyebileceği belirtiliyor (Reuters)
Modernize edilmiş H-6'nın Amerikan üslerine doğrudan saldırı düzenleyebileceği belirtiliyor (Reuters)
TT

Çin, Soğuk Savaş'tan kalma uçağını yeniledi: Nükleer başlık taşıyabiliyor

Modernize edilmiş H-6'nın Amerikan üslerine doğrudan saldırı düzenleyebileceği belirtiliyor (Reuters)
Modernize edilmiş H-6'nın Amerikan üslerine doğrudan saldırı düzenleyebileceği belirtiliyor (Reuters)

Çin ordusu, Soğuk Savaş'tan kalma bombardıman uçağını, nükleer başlıklı balistik füzeler taşıyacak şekilde yeniledi. 

Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters, Çin Hava Kuvvetleri'nin stratejik bombardıman uçağı Şian H-6'yı yenileyerek daha güçlü hale getirdiğini yazıyor. 

Savunma analistleri ve Pentagon'un raporlarına göre, yenilenmiş H-6 bombardıman uçaklarından bazıları nükleer başlıklı balistik füze taşıyabiliyor. Aynı modelin diğer versiyonlarıysa birden fazla uzun menzilli gemisavar ve kara saldırı füzesi taşıma kapasitesine sahip. 

Bombardıman uçaklarının havada yakıt ikmali yapabildiği, bu sayede Çin anakarasından havalanıp, ABD'nin Batı Pasifik'teki Guam ve diğer büyük üslerinde yer alan hedefleri vurabileceği belirtiliyor. 

ABD, II. Dünya Savaşı'nda kullandığı ünlü bombardıman uçağı B-52'nin yapımını 1962'de durdurmuştu. Çin ise 1959'da Sovyet yapımı Tupolev Tu-16'nın lisanslı üretim versiyonu olarak hizmete sunduğu H-6'yı üretmeyi sürdürüyor. ABD Donanması'ndan emekli denizaltı subayı Thomas Shugart, Çin Hava Kuvvetleri'nin elinde yaklaşık 230 adet H-6 bombardıman uçağı olduğunu savunuyor.  

Amerikan ve Tayvanlı askeri analistlere göre savaşta bu bombardıman uçakları, özellikle gemiler ve karadaki hedefler için ciddi tehlike oluşturabilir. Shugart, Çin'in muhtemel Tayvan işgalinde karargahları, iletişim tesislerini ve lojistik merkezleri hedef alacağını belirterek şunları söylüyor: 

H-6'ların bu ve benzer operasyonların hepsinde kullanılacağını düşünüyorum.

Washington merkezli düşünce kuruluşu Mitchell Havacılık ve Uzay Araştırmaları Enstitüsü'nden emekli ABD Hava Kuvvetleri Korgenerali David Deptula, ABD'nin olası savaş durumunda H-6'ları havalanmadan yok etmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor: 

Mantıklı bir savaş planında bu uçaklar, havalanmadan önce hedef alınmalı.

Çin'in H-6 bombardıman uçaklarını 14 Kasım'da Tayvan çevresinde düzenlediği tatbikatta havalandırdığı da bildirilmişti. Tayvan Savunma Bakanlığı, Çin'in "Müşterek Kılıç-2024B" adlı tatbikatı kapsamında ada çevresinde 153 savaş uçağı, 14 savaş gemisi tespit edildiğini, bunlardan üçünün H-6 bombardıman uçağı olduğunu savunmuştu.

Reuters, Çin Savunma Bakanlığı'nın görüş taleplerine yanıt vermediğini aktarıyor.  

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Reuters, Global Times



Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
TT

Sidney Liman Köprüsü üzerinde Gazze'yle dayanışma yürüyüşü düzenlendi

Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)
Melbourne'deki Victoria Eyalet Kütüphanesi önünde düzenlenen ‘Özgür Filistin’ yürüyüşüne katılan göstericiler (DPA)

Binlerce protestocu bugün sağanak yağmur altında Avustralya'nın Sidney kentindeki ikonik Liman Köprüsü'nden geçerek, savaştan zarar gören ve insani krizin giderek kötüleştiği Gazze Şeridi'ne yardım talebiyle yürüdü.

Filistinli yetkililerin Gazze Şeridi'nde 60 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden olduğunu söylediği savaşın üzerinden yaklaşık iki yıl geçerken, hükümetler ve insani yardım örgütleri gıda kıtlığının bölgede yaygın bir açlığa yol açtığını söylüyor.

Organizatörleri tarafından ‘İnsanlık Yürüyüşü’ olarak adlandırılan yürüyüşe katılanlardan bazıları açlığın sembolü olarak tencere taşıdı.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange da yürüyüşe katıldı.

dsfgthy
Aralarında WikiLeaks'in kurucusu Julian Assange'ın (soldan üçüncü) da bulunduğu protestocular, İsrail savaşına ve Gazze Şeridi'nde devam eden gıda kıtlığına karşı düzenlenen Filistin yanlısı gösteri sırasında Sidney Liman Köprüsü'nden geçiyor. (AFP)

Geçtiğimiz hafta Yeni Güney Galler eyalet polisi ve eyalet başbakanı, yürüyüşün şehrin önemli bir simgesi ve ana ulaşım güzergahı olan köprüden geçmesini engellemeye çalışmış, yoldan geçmenin güvenlik risklerine ve ulaşımın aksamasına neden olacağını savunmuştu. Eyalet Yüksek Mahkemesi dün (cumartesi) yürüyüşün yapılabileceğine karar verdi.

Yeni Güney Galler polisi yüzlerce memur görevlendirdiğini söyledi ve protestocuları barışçıl kalmaya çağırdı. Benzer bir protesto yürüyüşünün gerçekleştiği Melbourne'de de çok sayıda polis görevlendirildi.

vfe
Sidney Filistin Eylem Grubu'nun Sidney'de düzenlediği İnsanlık Yürüyüşü sırasında binlerce protestocu Sidney Liman Köprüsü'nden geçti. (DPA)

İsrail üzerindeki diplomatik baskı son haftalarda arttı. Fransa ve Kanada, Filistin devletini tanıyacaklarını açıklarken, Birleşik Krallık da İsrail'in insani krizi çözmemesi ve ateşkese varmaması halinde diğer ülkeleri takip edeceğini duyurdu.

İsrail bu planları Gazze Şeridi'ni yöneten ve Ekim 2023'te İsrail'e bir saldırı düzenleyen Hamas'ı ödüllendirmek olarak nitelendirdi.

Avustralya Başbakanı Anthony Albanese iki devletli çözümü desteklediğini belirterek, İsrail'in yardımları engellemesinin ve sivilleri öldürmesinin savunulamayacağını ya da görmezden gelinemeyeceğini ifade etti.