Trump, Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanı olarak atandığını resmen duyurdu

ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve Senatör Marco Rubio, Şubat 2016'da dönemin başkan adayları arasında yapılan bir tartışma sırasında (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve Senatör Marco Rubio, Şubat 2016'da dönemin başkan adayları arasında yapılan bir tartışma sırasında (Reuters)
TT

Trump, Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanı olarak atandığını resmen duyurdu

ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve Senatör Marco Rubio, Şubat 2016'da dönemin başkan adayları arasında yapılan bir tartışma sırasında (Reuters)
ABD Başkanı seçilen Donald Trump ve Senatör Marco Rubio, Şubat 2016'da dönemin başkan adayları arasında yapılan bir tartışma sırasında (Reuters)

Donald Trump dün (Çarşamba) Marco Rubio'nun Dışişleri Bakanı olarak atandığını açıklayarak, ABD medya organlarında dolaşan bilgileri doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, ABD'nin seçilmiş başkanı tarafından yapılan açıklamada, Çin karşıtı tutumuyla bilinen senatörün ‘ABD ulusunun ateşli bir savunucusu, müttefiklerinin gerçek bir dostu ve düşmanlar karşısında asla geri adım atmayan azılı bir savaşçı’ olacağı belirtildi.

Florida doğumlu siyasetçi, Cumhuriyetçi başkan ocak ayında göreve başladığında ABD'nin en üst düzey diplomatı olarak görev yapacak ilk Latin olacak.

Trump'ın dışişleri bakanı adayları arasında şüphesiz en şahin isim olan Rubio, son yıllarda ABD'nin Çin, İran ve Küba gibi düşmanlarına karşı agresif bir dış politika izlenmesi çağrısında bulundu.

Ancak son birkaç yıldır Rubio, Trump'ın görüşlerine daha yakın olmak için bazı tutumlarını yumuşattı. Reuters'a göre seçilmiş başkan, önceki ABD başkanlarını ülkeyi maliyetli ve anlamsız savaşlara sürüklemekle suçluyor ve daha muhafazakâr bir dış politika izlenmesi gerektiğini savunuyor.

Yeni ABD yönetimi, Ukrayna ve Ortadoğu'daki savaşlar ve Çin'in ABD'nin düşmanları Rusya ve İran'la yakınlaşması nedeniyle Trump'ın 2017'de göreve geldiği döneme kıyasla daha değişken ve tehlikeli bir küresel durumla karşı karşıya kalacak.

Ukrayna krizi Rubio'nun gündeminin en üst sıralarında yer alacak.

53 yaşındaki Rubio son röportajlarında Ukrayna'nın Moskova'nın son on yılda ele geçirdiği tüm toprakları geri kazanmaya odaklanmak yerine Rusya ile müzakere edilmiş bir çözüm araması gerektiğini belirtti.

Rubio ayrıca, nisan ayında kabul edilen Ukrayna'ya 95 milyar dolarlık askeri yardım paketine karşı oy kullanan 15 cumhuriyetçi senatörden biriydi.

Rubio geçtiğimiz eylül ayında NBC'ye verdiği demeçte, “Rusya'nın tarafında değilim ama maalesef gerçek şu ki Ukrayna'daki savaşın sona ermesinin yolu müzakere edilmiş bir çözümdür” ifadesini kullandı.

Rubio'yu kilit bir siyasi rol için seçmek, Trump'ın Latinler arasındaki kazanımlarını pekiştirmesine ve yönetiminin en üst kademelerinde yer aldıklarını göstermesine yardımcı olabilir.

Rubio, Senato'daki en önde gelen Çin karşıtı şahinlerden biri ve demokrasi yanlısı protestoların ardından Hong Kong konusundaki tutumu nedeniyle 2020'de Pekin tarafından yaptırıma uğradı.

Büyükbabası 1962'de Küba'dan kaçan Rubio, Küba hükümetiyle ilişkilerin normalleştirilmesine açık bir şekilde karşı çıkıyor. Trump da bu görüşe katılıyor.



Arakçi: Nükleer sorunun askeri çözümü yok, herhangi bir saldırıya anında aynı şekilde karşılık vereceğiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
TT

Arakçi: Nükleer sorunun askeri çözümü yok, herhangi bir saldırıya anında aynı şekilde karşılık vereceğiz

 İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi (Reuters)

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, bugün yaptığı açıklamada, nükleer soruna askeri bir çözüm olmadığını belirterek, herhangi bir saldırıya derhal aynı şekilde karşılık verileceğini söyledi.

Arakçi, "Çarpıcı olan, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu'nun Trump'ın İran'la diplomasisinde ne yapıp ne yapamayacağına kadar pervasızca dikte etmesidir" diyerek "İran, dış politikasını etkilemeye yönelik her türlü girişimi boşa çıkarabilecek güce sahiptir" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, cuma günü yaptığı açıklamada, İran Dini Lideri Ali Hamaney veya Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan ile görüşmeye açık olduğunu söyledi, ancak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine saldırmasını engellediği yönündeki iddiaları yalanladı. Netanyahu'nun "İran'a karşı savaş açabileceğini" belirten Trump, Washington'un "bunun içine çekilmeyeceğini" vurguladı.

Netanyahu ise dün Washington ve Tahran'ın nükleer anlaşmaya varmak için görüşmelerde bulunduğu sırada, İran'ın nükleer altyapısının tamamen kaldırılması çağrısını yineledi.

İsrail başbakanı tek “iyi anlaşmanın” “tüm nükleer altyapının” ortadan kaldırılmasıyla sonuçlanacak bir anlaşma olduğunu söyledi.

İsrailli yetkililer uzun zamandır Tahran'ın nükleer silah edinmesini engelleme sözü vermişti, Netanyahu da bu iddiasını yineledi.

İsrail, önümüzdeki aylarda İran'ın nükleer tesislerine saldırmayı dışlamıyor ancak Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre 19 Nisan'da bir İsrailli yetkili ve iki bilgili kaynak, Trump'ın Netanyahu'ya, ABD'nin şu anda böyle bir operasyonu desteklemeye hazır olmadığı yönünde bilgi verdiğini söyledi.

Netanyahu dün yaptığı açıklamada, Trump'a İran'la yapılacak herhangi bir nükleer anlaşmanın İran'ın balistik füze geliştirmesini de engellemesi gerektiğini söylediğini belirtti.