İngiliz hükümeti Hindu bayramı kutlamasında et ve alkol servisi yaptıktan sonra özür diledi

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra'daki Diwali Işık Bayramı kutlamasında konuşuyor (Reuters)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra'daki Diwali Işık Bayramı kutlamasında konuşuyor (Reuters)
TT

İngiliz hükümeti Hindu bayramı kutlamasında et ve alkol servisi yaptıktan sonra özür diledi

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra'daki Diwali Işık Bayramı kutlamasında konuşuyor (Reuters)
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Londra'daki Diwali Işık Bayramı kutlamasında konuşuyor (Reuters)

Sky News'in haberine göre, İngiliz hükümetinin merkezi Downing Street, bir Hindu festivali olan Diwali Işık Bayramı’nın yıllık kutlamalarında et ve alkol servisi yapılmasının ardından özür diledi. Hükümet, kutlamayı organize ederken bir “hata” yapıldığını belirtti.

Hinduizm'de et ve alkol tüketimi konusunda net bir yasak yoktur, ancak pek çok Hindu, özellikle dini bayramlarda vejetaryen beslenmeyi ve alkol almamayı tercih etmektedir.

 Muhafazakâr Milletvekili Shivani Raja da şikâyette bulunanlar arasındaydı ve olanları duyduğunda "derin endişe duyduğunu" söyledi.

Hint medyası da kutlamayı eleştiren yazılar yayınladı.

Başbakan Keir Starmer'ın ofisinden bir sözcü yaptığı açıklamada, “Başbakan, Diwali'yi kutlayan bir grup topluluğu (Downing Caddesi)'nde bir resepsiyonda ağırlamaktan memnuniyet duydu. Britanyalı Hindu, Sih ve Jain topluluklarının ülkemize yaptığı büyük katkıyı övdü” ifadelerini kullandı.

Sözcü açıklamasına, “Etkinliğin düzenlenmesinde bir hata vardı. "Bu konuyla ilgili hislerin gücünü anlıyoruz, bu nedenle topluluktan özür dileriz ve bunun bir daha olmayacağına dair sizi temin ederiz" sözleriyle devam etti.

Diwali kutlamaları 2009'dan bu yana Downing Caddesi'nde yapılıyor ve Birleşik Krallık'ın ilk Hindu Başbakanı Rishi Sunak döneminde daha da önem kazandı.

Raja, Keir Starmer'a yazdığı bir mektupta, "Olanların, bu yılki etkinliğin düzenlenmesi konusunda kötü bir fikir verdiğini hissediyorum; birçok İngiliz vatandaşının değer verdiği gelenek ve görenekler hakkında hayal kırıklığı yaratan bir bilgi eksikliği var... Seçim bölgemdeki binlerce Hindu'yu temsil eden, ibadetlerini yerine getiren bir Hindu olarak, bu ihmalin bir sonucu olarak bu yılki kutlamaların ülkenin en büyük ofisindeki olumsuzlukların gölgesinde kaldığını duyduğumda derin üzüntü duydum" ifadelerini kullandı.

Daha sonra özür için Downing Street'e teşekkür etti.



Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
TT

Baltık Denizi'nde "sabotaj" tartışması: "Çin'i suçlamak riskli bir hamle"

Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)
Tartışmaların odağındaki Yi Peng 3'ün yapımı 2001'de tamamlanmıştı (AP)

Baltık Denizi'nde Finlandiya, Almanya, İsveç ve Litvanya arasında bağlantı kuran denizaltı telekomünikasyon kablolarının kopmasıyla sabotaj şüpheleri artıyor. Ancak uzmanlara göre gözlerin Çin'e çevrilmesi için henüz erken.

Olayla ilgili inceleme yürüten İsveç ve Danimarka, kabloların kopmasından sorumlu olabileceği gerekçesiyle Çin'e ait bir kargo gemisine odaklanıyor.

Danimarka Savunma Komutanlığı'ndan 20 Kasım'da yapılan açıklamada Çin merkezli Ningbo Yipeng şirketine ait Yi Peng 3 adlı geminin yakın takibe alındığı bildirilmişti. 

Salıyı çarşambaya bağlayan gece Danimarka ve İsveç arasındaki Kattegat Boğazı'nda demirleyen geminin, pazarı pazartesiye bağlayan gece "C-Lion 1" kablo hattının yakınlarında görüldüğü aktarılmıştı. İsveç polisi de dün incelemelerde Yi Peng 3'e odaklanıldığını duyurmuştu.

Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün paylaştığı uydu takip verilerine göre, Rusya'nın St. Petersburg şehrinden Mısır'ın başkenti Kahire'ye giden kargo gemisi, Finlandiya ve Almanya arasında uzanan C-Lion 1 kablosu kesildiğinde bölge civarındaydı. Geminin daha sonra rotasını değiştirerek İsveç ve Litvanya arasında uzanan BCS kablosunun yakınına gittiği ve bu kablonun da arızalandığı belirtiliyor. 

ABD'nin Ukrayna'ya Rus topraklarına uzun menzilli füzelerle saldırma izni vermesinin ardından yaşanan olay, Avrupa'da sabotaj paniği yarattı. Gözler Çin ve Rusya'ya çevrildi.

Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, "Kimse bu kabloların kazara koptuğuna inanmıyor" demişti. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen de durumun "sabotaj olduğu ortaya çıkarsa şaşırmayacağını" söylemişti.

Diğer yandan France 24'ün görüştüğü uzmanlar, olayda Çin'in suçlanmasının riskli bir hamle olduğunu söylüyor.

Kopenhag Üniversitesi'nden deniz güvenliği uzmanı Christian Bueger, Çin'in olayla ilgili olduğuna dair henüz hiçbir kanıta rastlanmadığını hatırlatarak, Pistorius'un açıklamasının "erken ve şaşırtıcı" bulduğunu belirtiyor ve ekliyor: 

Böyle bir açıklama, Almanya'nın diplomatik manevra için hareket alanını kısıtlıyor. Almanya savunma bakanı, açıkça Çin'i Alman altyapısına sabotaj yapmakla suçluyor.

Bueger, Çin'in Rusya'yı desteklemek için Avrupa sularında hibrit savaş taktikleri kullandığının tespit edilmesi halinde bunun "daha önce duyulmamış, çok provokatif ve şaşırtıcı bir şey olacağını" söylüyor.

Birleşik Krallık'taki Lancaster Üniversitesi'nden Basil Germond, Baltık Denizi'nin hibrit savaş stratejileri için uygun bir bölge olduğuna dikkat çekerek, "Burada şüpheli ve kötü niyetli faaliyetleri önlemek zor" diyor. 

Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov iddialara tepki göstererek şunları söylemişti: 

Hiçbir sebep yokken her şey için Rusya'yı suçlamaya devam etmek oldukça saçma.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lin Jian da gemilerin sıkı kanunlarla denetlendiğini ve yasalara uygun şekilde hareket ettiğini savunmuştu. 

Britanya'nın tanınmış gazetelerinden Financial Times, geminin ait olduğu Ningbo Yipeng firmasıyla iletişime geçmişti. Şirket, Pekin yönetiminin kendilerinden "incelemeye katkı sağlamalarını istediğini" bildirmiş, daha fazla detay paylaşmamıştı.

Independent Türkçe, France 24, Financial Times