Hamaney'in danışmanı: Trump'ın yeniden seçilmesi Tahran'ın Pekin ile ilişkilerini etkilemez

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Velayeti, Çin’in Tahran Büyükelçisi ile istişarelerde bulundu

Velayeti, Çin'in Tahran Büyükelçisini kabul etti (ISNA)
Velayeti, Çin'in Tahran Büyükelçisini kabul etti (ISNA)
TT

Hamaney'in danışmanı: Trump'ın yeniden seçilmesi Tahran'ın Pekin ile ilişkilerini etkilemez

Velayeti, Çin'in Tahran Büyükelçisini kabul etti (ISNA)
Velayeti, Çin'in Tahran Büyükelçisini kabul etti (ISNA)

İran’ın Dini Lideri Ali Hamaney'in Uluslararası İlişkiler Danışmanı Ali Ekber Velayeti, Çin'in Tahran Büyükelçisi Zong Pei Wu’ya Donald Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesinin Buna İran-Çin ilişkiler de dahil olmak üzere İran’ın dış politikasını etkilemeyeceğini söyledi.

Trump'ın ikinci döneminde İran ile nasıl bir ilişki kuracağı belirsizliğini koruyor. Trump seçim kampanyası sırasında bir mitingde İran'ın ‘çok başarılı bir ülke’ olmasını istediğini, ancak ‘nükleer silahlara sahip olamayacağını’ söyledi.

İranlı Öğrenciler Haber Ajansı ISNA’nın aktardığına göre Velayeti, Zong ile bölgesel ve uluslararası son gelişmeleri değerlendirdi.

ISNA’ya göre Velayeti Çinli Büyükelçiyle gerçekleştirdiği görüşmede Donald Trump'ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasını, özellikle de Çin ile ilişkilerini etkilemeyeceğini vurguladı.

Velayeti, 25 yıllık stratejik iş birliği anlaşması imzalayan Pekin ile Tahran arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve geliştirilmesi çağrısında bulundu.

Uzun, tarihi ve dostane ilişkilerin iki ülke üzerinde olumlu bir etki yarattığını söyleyen Velayeti, İran, Çin ve Rusya arasındaki ilişkilerin Şangay ve BRICS örgütleri çerçevesinde de olmak üzere çeşitli alanlarda ilişkilerin geliştirilmesinin ‘kalıcı ve önemli etkileri’ olacağını belirtti.

Velayeti’nin açıklamaları, İran Dini Lideri Hamaney’e yakın bir yetkili tarafından Trump'ın yeniden ABD Başkanı olarak seçilmesiyle ilgili kamuoyuna açıklanan ilk tutum olarak değerlendirildi. Hamaney, geçtiğimiz hafta Trump'ın seçim zaferi hakkında yorum yapmaktan kaçınmıştı.

İran, ABD'nin seçilmiş Başkanı Trump’ın, ilk başkanlık döneminde İran'a uyguladığı azami baskı stratejisine geri dönmesine karşı uyardı.

Velayeti, geçtiğimiz salı günü Trump'ın zaferinden sonraki durumu görüşmek üzere İran'ın eski dışişleri bakanları ve yardımcılarıyla düzenlenen bir toplantıya katıldı.

Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Tahran ve Washington arasındaki gergin ilişkilerin ‘yönetilmesi’ çağrısında bulundu. Pezeşkiyan ‘dostlara onurlu, düşmanlara karşı ise politik davranılması gerektiğini’ vurguladı.

Pezeşkiyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Beğenin ya da beğenmeyin, bölgesel ve uluslararası arenada ABD ile çalışmak zorunda kalacağız. Dolayısıyla bu ilişkiyi ve angajman alanını kendi başımıza yönetmemiz daha iyi.”

Diğer taraftan İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, dün akşam bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada “Düşmanlarla siyaset yapmak mümkün mü? Cumhurbaşkanı mevcut düşmanları kastetmedi, düşmanlar bize nezaketle yaklaşmıyor ki biz de onlara bu şekilde yaklaşmak isteyelim” ifadelerini kullandı.

Bu arada Tahran cumartesi günü, İran'ın BM Daimi Temsilcisi Emir Said İrevani ile Trump'a yakınlığıyla bilinen ABD'li milyarder Elon Musk arasında Tahran ve Washington arasında tansiyonun düşürülmesi amacıyla bir görüşme gerçekleştiği haberlerini yalanladı.

Analistler Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşünün ABD'nin İran'a yönelik petrol yaptırımlarının sıkılaştırılmasına yol açabileceğini ve bunun da küresel petrol arzını azaltabileceğini söylüyor. Ancak bu senaryo, İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin'i kızdırma olasılığı da dahil olmak üzere jeopolitik riskler taşıyabilir.

Trump, seçim kampanyası sırasında Başkan Joe Biden'ın petrol ihracatına sert yaptırımlar uygulamama politikasının Washington'ı zayıflattığını ve Tahran'ı cesaretlendirdiğini, petrol satmasına, fon toplamasına, nükleer çalışmalarını genişletmesine ve silahlı gruplar aracılığıyla nüfuzunu desteklemesine izin verdiğini söyledi.

Ancak İran'a karşı daha sert bir tutum, ABD yaptırımlarını tanımayan ve İran petrolünün en büyük alıcısı olan Çin'e karşı da sert adımlar atılması demektir.

Çin ve İran, ticarette ABD doları kullanmaktan kaçınmak ve ABD'nin düzenlemelerinden uzak durmak için ağırlıklı olarak Çin para birimi yuan ve aracılardan oluşan bir ağ kullanan bir ticaret sistemi kurdular. Böylece yaptırımların uygulanmasını zorlaştırdılar.

Reuters, bu ayın başlarında analistlerin Trump yönetiminin İran'a yönelik azami baskı stratejisine geri dönmesinin İran'ın ham petrol ihracatının günlük bir milyon varil civarında düşmesine neden olabileceğini söylediklerini aktardı.

İran'daki analistler ve kaynaklar, Trump yönetimi sırasında, Tahran ve Washington arasında diplomatik ilişkiler yeniden tesis edilmeden bir ilerleme kaydedilebileceğini düşünüyorlar.

Fakat Ortadoğu'daki jeopolitik bağlam daha karanlık bir hal alırken bu durum, İran'ın müttefiki olan Hamas ile İsrail arasında 7 Ekim 2023'te patlak veren savaştan bu yana herhangi bir diplomatik atılıma izin vermedi.



Washington'un Ukrayna'nın Rusya'ya karşı kullanmasına izin verdiği ATACMS füzeleri hakkında ne biliyoruz?

TT

Washington'un Ukrayna'nın Rusya'ya karşı kullanmasına izin verdiği ATACMS füzeleri hakkında ne biliyoruz?

Washington'un Ukrayna'nın Rusya'ya karşı kullanmasına izin verdiği ATACMS füzeleri hakkında ne biliyoruz?

İki ABD'li yetkili ve bir kaynağın hafta başında yaptığı açıklamaya göre Joe Biden yönetimi, Washington'un Moskova ile Kiev arasındaki çatışmaya yönelik politikasında önemli bir değişiklik yaparak, Ukrayna'ya Rusya'nın derinliklerine saldırmak üzere ABD yapımı ATACMS füzelerini kullanma yetkisi verdi.

Ukrayna'nın önümüzdeki günlerde ilk uzun menzilli saldırılarını başlatmayı planladığını belirten kaynaklar, operasyonlarla ilgili güvenlik endişeleri nedeniyle ayrıntıları açıklamadı.

*ATACMS füzeleri nedir?

Genellikle değişen miktarlarda parça tesirli bomba taşıyan uzun menzilli Ordu Taktik Füze Sistemleri’nin (ATACMS) birçok türü vardır.

Ukrayna kuvvetleri ABD tarafından tedarik edilen uzun menzilli ATACMS'ları ilk kez Ekim 2023'te kullanmış, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy silahların ‘kendilerini kanıtladığını’ söylemişti.

*ABD bu silahların Rusya'yı vurmak için kullanılmasına neden izin verdi?

Ukrayna'nın Rusya'nın derinliklerini vurmak için bu silahları kullanmasına izin verilmesi kararı, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın 20 Aralık'ta göreve başlamasından iki ay önce geldi. Karar, Zelenskiy'nin Ukrayna ordusunun sınırlarından uzaktaki Rus askeri hedeflerini vurmak için ABD silahlarını kullanmasına izin verilmesi için aylarca süren çağrılarının ardından geldi.

ABD'li bir yetkili ve karar hakkında bilgi sahibi bir kaynak, değişikliğin büyük ölçüde Rusya'nın güçlerini desteklemek üzere Kuzey Kore kara birliklerini konuşlandırmasına yanıt olarak yapıldığını ve bu gelişmenin Washington ve Kiev'i alarma geçirdiğini söyledi.

*Menzili ve yetenekleri neler?

Ukrayna büyük olasılıkla kısmen GPS ile yönlendirilen ve 70-300 kilometre menzile sahip M39A1 Block IA ATACMS'lara sahip. Bu füzeler 300 bombacık taşıyabiliyor. ABD askeri belgelerine göre M39A1 Block IA füzeleri Irak'ın işgalinde kullanılmış ve 1997 yılında ABD cephaneliğine girmiş.

Ukrayna'nın M57 ATACMS füzelerine sahip olması da muhtemel. Tek bir yüksek patlayıcılı savaş başlığı taşıyan bu füzeler, 230 kilogram ağırlığında ve 70-300 kilometre menzile sahip. M57 ilk kez 2004 yılında kullanıldı ve ardından birçok çatışmada yer aldı.

*Ukrayna'nın sahip olduğu diğer füzelerle karşılaştırıldığında ATACMS’lar ne durumda?

Fransa ve İngiltere, SCALP ve Storm Shadow füzelerini temin etti. Ancak her iki hükümet de Ukrayna'nın 250 kilometre menzile sahip bu füzeleri sınırın ötesini vurmak için kullanmasına izin verme konusunda Washington'u takip edip etmeyeceklerini belirtmedi.

*Savaş üzerinde nasıl bir etkisi olacak?

ABD'nin izniyle Ukrayna artık Rusya'nın derinliklerindeki hedefleri, muhtemelen Kiev güçlerinin halen geniş toprak parçalarını kontrol ettiği ve Kuzey Kore güçlerinin yoğunlaştığı bildirilen Rusya'nın Kursk bölgesi civarını vurabilecek.

Ağustos ayında Washington merkezli Savaş Çalışmaları Enstitüsü (ISW) analistleri, bilinen yüzlerce Rus askeri hedefinin ATACMS'ların menzili içinde olduğunu, ancak ABD'nin kararı öncesinde lojistik zorluklara rağmen bazı askeri varlıkların Rusya'nın derinliklerine taşınmış olabileceğini söyledi.