Birleşik Krallık'ta camileri yakma tehdidinde bulunan kişiye hapis

James Aspin, 4 dakikalık videoyu paylaştıktan sonra 20 ay hapis cezasına çarptırıldı

James Aspin'in sabıka fotoğrafı (Northumbria Polisi)
James Aspin'in sabıka fotoğrafı (Northumbria Polisi)
TT

Birleşik Krallık'ta camileri yakma tehdidinde bulunan kişiye hapis

James Aspin'in sabıka fotoğrafı (Northumbria Polisi)
James Aspin'in sabıka fotoğrafı (Northumbria Polisi)

Yazın Birleşik Krallık'ta (BK) yaşanan ayaklanmalar sırasında, Newcastle'daki tüm camileri yakmakla tehdit eden 4 çocuk babası, hapis cezasına çarptırıldı.

James Aspin, Southport'ta üç kızın öldürülmesinden kısa bir süre sonra, 8 Ağustos'ta TikTok'ta, bir yargıcın "son derece saldırgan ve tehlikeli" diye nitelediği 4 dakikalık videoyu paylaşmasının ardından 20 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Northumberland'de, Blyth kentindeki Briardale Road'da yaşayan ve platformda 921 takipçisi olan 34 yaşındaki Aspin, kaydı yaptığında sarhoş olduğunu söyledi. Aspin, Newcastle Crown Mahkemesi'nde videoyu, ırkçı nefreti körüklemek niyetiyle paylaştığını kabul etti.

Cezayı veren yargıç Carolyn Scott şöyle dedi:

TikTok videosunda kullandığınız ifadeler son derece saldırgan ve tehlikeliydi. Bu ülkede işlenen korkunç suçlardan büyük ölçüde Müslümanların sorumlu olduğunu söylediniz. Sığınmacılar hakkında aşağılık bir şekilde konuştunuz. Newcastle'da yapılması planlanan yürüyüşe katılan diğer kişilerle birlikte Newcastle'daki tüm camileri yakacağınızı dile getirdiniz.

Aspin, tutuklandıktan sonra polise şöyle dedi:

Bugünlerde kimse hiçbir şey söyleyemiyor.

Yargıç, videonun ülkede şiddetin yaygın olduğu bir dönemde çekildiğini ve kaydın başkalarını eyleme geçirmeyi amaçladığını söyledi.

Hafifletici unsurlar arasında Aspin'in dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) teşhisi, pişmanlık duyması ve suçunu kabul etmesi olduğunu da belirtti.

Bu suçun cezanın ertelenemeyecek kadar ciddi olduğuna karar veren yargıç şöyle dedi:

TikTok paylaşımınızda kullandığınız kelimeler hoş görülemez ve görülmemelidir. Bu tür sözler, bazı durumlarda başkalarının insanların yaşamlarına ciddi etkileri olan eylemler gerçekleştirmesine yol açabilir ve açıyor.

BK Adalet Bakanlığı, yaz boyunca yaşanan şiddet olayları nedeniyle 3 Ekim itibarıyla en az 388 kişinin hapse atıldığını bildirmişti.

Ayaklanmalar, temmuzun sonlarında Southport'ta Taylor Swift temalı bir dans dersine yapılan saldırıda, üç genç kızın öldürülmesinin ardından başlamıştı. Bu olaydan sonraki günlerde aşırı sağcı eylemciler, camileri hedef almış ve ırkçı sloganlar atmıştı.
Independent Türkçe



İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

TT

İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

İsrail tankları Güney Lübnan'ın derinliklerine doğru ilerlerken, ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein dün (Salı) Beyrut'ta temaslarda bulundu. Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında devam eden çatışmaya bir çözüm bulunmasının ‘elimizin altında’ olduğunu söyleyerek, Lübnan'da bir ateşkes anlaşmasına varılmasını umduğunu ifade etti.

Hochstein, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesinin ardından, ‘çatışmaya son vermek için gerçek bir fırsat’ olduğundan bölgeye döndüğünü söyledi. Hochstein, Berri ile anlaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için ‘çok yapıcı’ görüşmeler yaptığını belirtti.

Berri görüşmelerden sonra ihtiyatlı bir iyimserlikle Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘prensipte durumun iyi olduğunu’ söyledi ve anlaşmanın tamamlanması için ‘bazı ayrıntıların’ kaldığını bildirdi. Berri, İsrail'in tutumuna ilişkin garantilerin Amerikalıların sorumluluğunda olduğunu vurguladı.

Bu görüşmelere paralel olarak İsrail ordusu, Güney Lübnan'daki operasyonlarının kapsamını genişletti. Sur şehrinin güneyindeki sahil yolunu el-Beyada noktasında kesmeye çalıştı. El-Hıyam cephesinde ilerleme girişimlerine ve Bint Cubeyl civarında derin bir saldırıya hazırlık için orta kesimde seferberliğe paralel olarak en güneydeki sahilin 9 kilometresi boyunca Nakura bölgesini ve çevresini Lübnan derinliklerinden izole etti.

İsrail ordusu, Sur'un güneyindeki Tayr Harfa ve Şema kasabalarından batıya doğru yeni bir kara saldırısı başlatarak 5 kilometrelik bir yol olan el-Beyada noktasındaki deniz kıyısına ulaşmaya çalıştı, ancak saldırı sahil yoluna bakan tepeye ulaşmayı başaramadı.