Trump'ın Çin politikası, fentanil krizini çözebilecek mi?

Biden yönetimi de Çin'e bu konuda baskı yaptı ancak ölümlerdeki düşüş istenen oranda olmadı (AP)
Biden yönetimi de Çin'e bu konuda baskı yaptı ancak ölümlerdeki düşüş istenen oranda olmadı (AP)
TT

Trump'ın Çin politikası, fentanil krizini çözebilecek mi?

Biden yönetimi de Çin'e bu konuda baskı yaptı ancak ölümlerdeki düşüş istenen oranda olmadı (AP)
Biden yönetimi de Çin'e bu konuda baskı yaptı ancak ölümlerdeki düşüş istenen oranda olmadı (AP)

Ocak ayında koltuğuna geri dönmesi beklenen Donald Trump'ın izleyeceği politikalar merak edilirken önemli soru işaretlerinden biri de Çin'le nasıl anlaşacağına dair.

Çin'le ilişkilerde ticaret ve silahlanma yarışı dışında bir de uyuşturucu başlığı önemli. Zira Asya devinden gelen hammaddelerin de etkisiyle 2023'te ABD'de 100 bini aşkın kişi yüksek dozdan öldü. 

ABD'nin önde gelen ekonomi gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ) konuyu bugün işledi. "Trump'ın agresif taktikleri Amerika'nın fentanil krizini hafifletebilecek mi?" başlıklı haberde, Cumhuriyetçi Parti'nin seçim zaferinden üç gün sonra Çin'in yaptığı açıklamaya dikkat çekildi.

Pekin, uzun süredir fentanil malzemeleri ürettiğinden şüphelenilen bir kişinin ABD'den gelen ihbarla yakandığını duyurmuştu.

Açıkça fentanil hammaddesi üreten Hubei Aoks Bio-Tech şirketinin kurucusu Gao Şuening'le birlikte birkaç kişinin daha tutuklandığı 8 Kasım'da açıklanmıştı.

WSJ, Cumhuriyetçiler için bu iyi niyet gösterisinin geç kalmış ufak bir adım olduğunu aktardı. 

Seçim kampanyası sırasında Pekin'i gümrük vergileriyle tehdit eden Trump'ın fentanil konusunda da Çin'e sert bir tavır takınmayı planladığı bildirildi. 

Düşünce kuruluşu RAND Corporation'dan Scott Harold, bu tavrın ters tepebileceğini düşünenlerden:

Çinliler 'Biz bu konuda boyun eğersek Donald Trump'ın bizi gümrük vergileriyle tehdit edeceği sıradaki konu ne olacak?' gibi düşünüyor. Şi Cinping zayıf biriymiş gibi resmedilmek istemiyor.

ABD'de yalnızca 2023'te 107 bin 543 kişinin yüksek dozdan öldüğü tahmin ediliyor. Bunlardan 74 bin 702'sinin ölümünde fentanil gibi sentetik opioidler rol oynadı.

Amerikalı yetkililer, Çin'in bu konuya el atmasıyla ölüm rakamlarının son dönemde azalma trendi sergilediğini söylüyor. 

Pekin ise ABD'nin uyuşturucu krizinin asıl sebeplerini görmezden gelip kendilerini günah keçisi haline getirdiğini savunuyor.

Diğer yandan geçen ay bir "süper laboratuvara" baskın düzenleyen Kanada federal polisi, 95 milyonu aşkın kişiyi öldürebilecek dozda uyuşturucu yakaladı.

Kanada tarihinin en büyük ve gelişmiş uyuşturucu laboratuvarının ortaya çıkarılması, ABD'li yetkilileri korkutuyor. 

Zira kuzeydeki komşuda üretimin yaygınlaşması, Çin hammaddelerinin ulaştığı Meksika'ya odaklanan ABD'deki kolluk kuvvetleri için yeni bir zorluk anlamına geliyor. 

Demokratlar da Trump'ın tutumunu merakla bekliyor. Meksika sınırındaki Arizona'nın valisi Katie Hobbs pazartesi yaptığı açıklamada fentanil kaçakçılığı konusunda Trump yönetimiyle yakın çalışabileceğini söyledi. 

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP



İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

TT

İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

İsrail tankları Lübnan'da Hochstein'la yarışıyor

İsrail tankları Güney Lübnan'ın derinliklerine doğru ilerlerken, ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein dün (Salı) Beyrut'ta temaslarda bulundu. Hochstein, İsrail ile Hizbullah arasında devam eden çatışmaya bir çözüm bulunmasının ‘elimizin altında’ olduğunu söyleyerek, Lübnan'da bir ateşkes anlaşmasına varılmasını umduğunu ifade etti.

Hochstein, Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri ile görüşmesinin ardından, ‘çatışmaya son vermek için gerçek bir fırsat’ olduğundan bölgeye döndüğünü söyledi. Hochstein, Berri ile anlaşmanın önündeki engelleri kaldırmak için ‘çok yapıcı’ görüşmeler yaptığını belirtti.

Berri görüşmelerden sonra ihtiyatlı bir iyimserlikle Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada ‘prensipte durumun iyi olduğunu’ söyledi ve anlaşmanın tamamlanması için ‘bazı ayrıntıların’ kaldığını bildirdi. Berri, İsrail'in tutumuna ilişkin garantilerin Amerikalıların sorumluluğunda olduğunu vurguladı.

Bu görüşmelere paralel olarak İsrail ordusu, Güney Lübnan'daki operasyonlarının kapsamını genişletti. Sur şehrinin güneyindeki sahil yolunu el-Beyada noktasında kesmeye çalıştı. El-Hıyam cephesinde ilerleme girişimlerine ve Bint Cubeyl civarında derin bir saldırıya hazırlık için orta kesimde seferberliğe paralel olarak en güneydeki sahilin 9 kilometresi boyunca Nakura bölgesini ve çevresini Lübnan derinliklerinden izole etti.

İsrail ordusu, Sur'un güneyindeki Tayr Harfa ve Şema kasabalarından batıya doğru yeni bir kara saldırısı başlatarak 5 kilometrelik bir yol olan el-Beyada noktasındaki deniz kıyısına ulaşmaya çalıştı, ancak saldırı sahil yoluna bakan tepeye ulaşmayı başaramadı.