Biden, senatörlerin İsrail'e silah satışını bloke çabalarını bastırmaya çalışıyor

Senatör Bernie Sanders'ın tasarısı, Biden yönetimini harekete geçirdi.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarıyla başlayan savaşta Gazze'ye yardım en düşük seviyede (Reuters)
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarıyla başlayan savaşta Gazze'ye yardım en düşük seviyede (Reuters)
TT

Biden, senatörlerin İsrail'e silah satışını bloke çabalarını bastırmaya çalışıyor

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarıyla başlayan savaşta Gazze'ye yardım en düşük seviyede (Reuters)
Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırılarıyla başlayan savaşta Gazze'ye yardım en düşük seviyede (Reuters)

ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, İsrail'e silah satışının bloke edilmesini isteyen tasarıyı engellemek için Demokrat Partililere baskı uyguladığı iddia ediliyor. 

Times of Israel'e konuşan ve kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen kaynaklar, bağımsız Senatör Bernie Sanders'ın Kongre'ye eylülde sunduğu tasarının Biden yönetiminde endişe yarattığını belirtiyor. 

Washington, İsrail'e 6 ayrı pakette toplamda 20 milyar dolarlık silah satışına ağustosta onay vermişti. Pakette 50 adet F-15IA ve 20 adet F-15I savaş jetine ek olarak 30 adet orta menzilli havadan havaya füze sistemiyle (AMRAAM) 32 binden fazla tank mermisi ve 50 bine yakın top mermisi yer alıyor. 

Vermont Senatörü Sanders ise ABD'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun radikal sağcı hükümetine daha fazla silah göndermesinin kabul edilemez olduğunu belirterek sürecin durdurulması için Senato'ya tasarı sunmuştu. 

İsrail'e silah ihracatının 1961 tarihli Yabancı Destek Yasası'nı ve Silah İhracat Kontrol Yasası'nı ihlal ettiğini savunan Sanders, tedarikin hem uluslararası hukuka ve ABD hukukuna aykırı olduğunu öne sürmüştü. 

Sanders'ın tasarısına Demokrat Partili senatörlerden Peter Welch, Jeff Merkley ve Brian Schatz'dan da destek gelmişti. Tasarı, ABD Kongresi'nin üst kanadı Senato'da çarşamba günü oylanacak.

Times of Israel, hem Cumhuriyetçi hem de Demokratik kanatta İsrail'e güçlü destek verildiğini hatırlatarak, tasarının Senato Genel Kurulu'ndan geçme ihtimalinin çok düşük olduğunu yazıyor. Diğer yandan Biden yönetiminin "ağırlığını koyma kararının, Demokrat Parti'nin seçim sonrası dönemde İsrail yanlısı duruşunu sürdürme isteğini gösterdiği" yorumu yapılıyor. 

Haber sitesine konuşan iki ABD'li yetkili, Biden yönetiminin tasarıya karşı oy kullanılmasını sağlamak için Demokrat Parti içinde "lobicilik faaliyeti yürüttüğünü" iddia ediyor. Bu kapsamda Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Pentagon'dan yetkililerin Demokrat senatörlerle görüştüğü savunuluyor. 

Sanders öncülüğündeki tasarıya karşı çıkan Biden yönetiminden üst düzey yetkililer, sözkonusu silahların İsrail savunması için elzem olduğunu, bunların bir ila iki yıldan önce gönderilmeyeceğini, bu nedenle Gazze savaşında kullanılmayacağını ileri sürüyor. 

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ve Savunma Bakanı Lloyd Austin'in imzasını taşıyan 13 Ekim tarihli mektupta, İsrail'den 30 gün içinde Gazze'deki insani krizin hafifletilmesine yönelik somut adımlar atması istenmişti. Aksi takdirde İsrail'e bazı askeri yardımlarının askıya alınabileceği uyarısı yapılmıştı. 

Ancak tanınan bir aylık süre sona erdiğinde ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, İsrail'in insani yardımlar konusunda somut bazı adımlar attığını öne sürerek, askeri yardımların sürdürüleceğini duyurmuştu.

Diğer yandan Gazze'ye yardımlar ekimde son 11 ayın en düşük seviyesine gerilemişti. Birleşik Krallık'ın tanınmış gazetelerinden Guardian, ekimde günde ortalama 57 kamyonun Gazze'ye geçişine izin verildiğini aktarmıştı. ABD'nin talep ettiği rakamsa 350 kamyondu. Yardım kuruluşlarıysa temel ihtiyaçların karşılanabilmesi için en az 600 kamyon malzeme gönderilmesi gerektiğini bildiriyor.

Independent Türkçe, Times of Israel, New York Times, Guardian



Putin'in Ukrayna savaşını bitirme şartları belli oldu

Ukrayna birlikleri, Rusya'nın Donbas'taki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna birlikleri, Rusya'nın Donbas'taki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
TT

Putin'in Ukrayna savaşını bitirme şartları belli oldu

Ukrayna birlikleri, Rusya'nın Donbas'taki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)
Ukrayna birlikleri, Rusya'nın Donbas'taki ilerleyişini durdurmaya çalışıyor (Reuters)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, Ukrayna savaşını sonlandıracak bir anlaşma için ocakta ABD'nin başına geçecek Donald Trump'la çalışmaya açık olduğu bildiriliyor.

Kimliğinin açıklanmasını istemeyen 5 Rus kaynağın, Birleşik Krallık merkezli haber ajansı Reuters'la paylaştığı bilgilere göre Putin, olası anlaşma kapsamında büyük çaplı toprak tavizlerine yanaşmayacak. Ayrıca Kremlin, Ukrayna'nın NATO'ya üyelik başvurusu sürecinin de sonlandırılmasını istiyor. 

Diğer yandan Rusya'nın, ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Zaporijya ve Herson bölgelerinin paylaşımına yönelik pazarlıklara açık olduğu belirtiliyor. Reuters'ın aktardığına göre bölgenin yaklaşık yüzde 80'i Rusya'nın kontrolünde.

Buna ek olarak anlaşma kapsamında Moskova'nın, Ukrayna'nın kuzeyindeki Harkov ve güneyindeki Mıkolayiv şehirlerindeki birliklerini kısıtlı ölçekte geri çekmeyi kabul edebileceği aktarılıyor.

ABD Başkanı Joe Biden'ın, uzun menzilli balistik Ordu Taktik Füze Sistemleri'nin (ATACMS) doğrudan Rus toprağına saldırı amacıyla kullanılması için yeşil ışık yakması, Kremlin-Washington hattında gerginliği yeni bir seviyeye çıkarmıştı. Putin de Rusya'nın balistik füze saldırılarına uğraması halinde, buna nükleer silahla yanıt verilmesinin önünü açan nükleer silah doktrinini imzalamıştı. 

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna'nın dün gece Bryansk bölgesine, Amerikan menşeli ATACMS füzeleriyle saldırı düzenlediğini bildirmişti. 

Reuters'a konuşan kaynaklar, Washington'ın ATACMS kararının barış anlaşmasını geciktirebileceğini ve süreci daha da karmaşıklaştırabileceğini söylüyor. 

Yetkililer, Ukrayna'nın NATO'ya katılmasının Rusya için kabul edilemez olduğunu belirtirken, Kremlin'in Kiev yönetimine güvenlik teminatı sağlanmasına dair görüşmelere açık olduğunu ifade ediyor. Moskova'nın, Ukrayna'nın ordusunu küçültmesi ve Rusçanın kullanımını sınırlandırmaması gibi taleplerde bulunabileceği de aktarılıyor. Kremlin, 2014'te ilhak ettiği Kırım'la ilgili hiçbir pazarlığa yanaşmıyor. 

İstanbul'daki taslak anlaşma

Rus yetkililer, olası barış planı için 2022'de İstanbul'da yapılan fakat sonuca bağlanamayan müzakereler sırasında hazırlanan taslağa işaret ediyor. 

Taslak metinde Kiev'in Avrupa Birliği (AB) üyelik sürecine karşı çıkılmazken, NATO'ya katılmasına itiraz ediliyordu. Ayrıca Ukrayna'nın daimi tarafsızlığı kabul etmesi, bunun karşılığında Kiev yönetimine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi olan Birleşik Krallık, Çin, Fransa, Rusya ve ABD tarafından güvenlik garantileri verilmesi isteniyordu.

Rusya 6 kat daha fazla toprak kazandı 

Putin'in emriyle Şubat 2022'de başlayan savaşta Ukrayna, en son büyük hamlesini Rus toprağı Kursk'a ağustosta başlattığı operasyonla yapmıştı. Ancak Washington merkezli düşünce kuruluşu Savaş Çalışmaları Enstitüsü'nün verilerine göre, Rus birlikleri Ukrayna'nın ilerleyişini geri püskürttü. Diğer yandan Rusya bu yıl, 2023'e kıyasla neredeyse 6 kat daha fazla toprak kazandı. Rus birlikler, Donbas bölgesindeki kilit lojistik merkezlere doğru ilerleyişi sürdürüyor. 

Reuters'ın verilerine göre Rusya toplamda 110 bin kilometrekareden fazla toprak kazandı. Ukrayna ise Kursk bölgesinin yaklaşık 650 kilometrekaresini elinde tutuyor. 

Kaynaklar, Batı'nın Ukrayna'ya verdiği tüm desteğe rağmen Rusya'nın savaşı kazanmasını engelleyemediğine dair "acı gerçeği" kabul etmesi gerektiğini savunuyor. 

Washington'dan tartışmalı mayın kararı

Öte yandan ABD'nin, Rus ilerleyişinin durdurulması için Ukrayna'ya anti-personel kara mayını tedarikine yeşil ışık yaktığı savunuluyor. Amerikan gazetesi Washington Post, bunların Rus ilerleyişini engellemek ve cephe hattını güçlendirmek için yapılacak mayınlamalarda kullanılacağını yazıyor. 

İnsan hakları örgütleri, ABD'nin Ukrayna'ya bu mayınları verme kararına tepki gösterdi. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden (HRW) kararı "şoke edici ve yıkıcı bir gelişme" diye değerlendirdi. 

ABD ve Rusya, antipersonel kara mayınlarının konuşlandırılmasını ve transferini yasaklayan "Mayın Yasağı Anlaşması" olarak da bilinen Ottawa Sözleşmesi'nin tarafları arasında yer almıyor. 
Independent Türkçe, Reuters, BBC, Washington Post, Guardian