New York Times dün (Çarşamba) Lübnan'da olası bir ateşkes anlaşmasının, 2006 yılında İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşı sona erdiren 1701 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararının güncellenmiş bir versiyonuna dayandığını bildirdi.
Değiştirilmiş versiyon
Gazete, ABD'li yetkililere dayanarak 1701 sayılı kararın değiştirilmiş versiyonunun, Hizbullah'ın şartları ihlal etmesi halinde İsrail'in harekete geçmesine olanak tanıyacak ABD garantili bir mutabakat zaptı içerdiğini belirtti.
ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein, salı günü Beyrut'ta yapılan görüşmelerde ilerleme kaydedilmesinin ardından dün İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşı sona erdirecek bir ateşkes anlaşmasına varmak amacıyla İsrail'e gitti.
1701 sayılı karar, orduya ait olanlar hariç Güney Lübnan'ın silahsızlandırılmasını ve yaklaşık 15 bin Lübnan askerinin güneyde konuşlandırılmasını öngörüyor.
Gazete, ABD'li yetkililerin, İsrail'in Hizbullah'ın kendi topraklarının derinliklerine saldırma kabiliyetini ciddi ölçüde kısıtladığını, ancak İran'a bağlı örgüt tarafından ateşlenen kısa menzilli füzeleri ortadan kaldıramadığını söylediklerini aktardı.
Şarku’l Avsat’ın New York Times’tan aktardığı haberde, “İsrail'in Hizbullah'ın kısa menzilli füzelerinin tehdidini en aza indirememesi, ateşkesi kabul etmesi için hükümeti üzerinde baskı oluşturdu. ABD'li yetkililer, Hizbullah'ın kısa menzilli füzelerinin İsrail'in kuzeyine yönelik saldırıları durdurmaya yetecek kadarının ortadan kaldırılmasının mümkün olmadığına inanıyor” ifadeleri yer aldı.
Gazete, Hizbullah'ın şimdiye kadar 20 bin ila 40 bin arasında savaşçısını tam olarak konuşlandıramamasının, Güney Lübnan'da İsrail'e karşı uzun bir gerilla savaşı yürütmeye hazırlandığı yönündeki korkuları arttırdığını belirtti.
İsrail, Gazze Şeridi'ne yönelik savaşını eylül ayında Lübnan'a doğru genişletti ve Ekim 2023'ten bu yana İsrail'le karşılıklı bombardımanda bulunan Hizbullah'ın Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ve örgütün birçok üst düzey liderini öldürdü.
İsrail saldırıları binlerce kişinin ölümüne, en az bir milyon Lübnanlının Güney Lübnan'dan göç etmesine ve ülkenin çeşitli bölgelerinde geniş çaplı yıkıma neden oldu.