COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
TT

COP29 zirvesinde iklim finansmanı alanında 300 milyar dolar değerinde anlaşma sağlandı

COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)
COP29 zirvesinin cuma günü sonuçlanması planlandı, ancak ek süre uzatıldı (Reuters)

İki hafta süren zorlu müzakerelerin ardından dünya ülkeleri, Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de düzenlenen BM İklim Değişikliği Konferansı (COP29) zirvesinde varılan zorlu anlaşmaya göre, en yoksul ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına yardımcı olmak için yıllık 300 milyar dolarlık bir finansman hedefi üzerinde uzlaştı.

Yeni hedefin, gelişmiş ülkelerin 2020 yılına kadar yoksul ülkelere yılda 100 milyar dolar iklim finansmanı sağlama yönündeki önceki taahhütlerinin yerini alması amaçlanıyor. Hedefe 2022 yılında, planlanandan iki yıl sonra ulaşıldı ve süresi 2025 yılında sona erecek.

Ülkeler ayrıca, küresel ısınmayla mücadeleyi desteklemek üzere yeni projelere milyarlarca dolar yatırım yapılmasını sağlayacağını söyledikleri karbon kredilerinin alınıp satılacağı küresel bir pazarın kuralları üzerinde de anlaşmaya vardılar.

Zirve, cuma günü sona erecekti ancak yaklaşık 200 ülkeden müzakerecilerin önümüzdeki on yıl için küresel bir iklim finansmanı planı üzerinde anlaşmaya varmaya çalışması nedeniyle süre uzatıldı.

Gelişmekte olan ülkeler cuma günü, konferansa ev sahipliği yapan Azerbaycan'ın 250 milyar dolarlık bir anlaşma önerisini reddetti ve bunu aşağılayıcı derecede düşük olarak nitelendirdi. Gelişmekte olan ülkeler iklim değişikliğinin yol açtığı fırtınalar, seller ve kuraklıklar nedeniyle büyük maddi kayıplar yaşamakta.

COP29, katı iç bütçelerle kısıtlanan zengin hükümetlerle gelişmekte olan ülkeler arasındaki bölünmeleri ortaya çıkardı ve iklim finansmanı taahhütlerinin yerine getirilmesinde geçmişte yaşanan başarısızlıklar, gelişmekte olan ülkelerin yeni vaatlere şüpheyle yaklaşmasına neden oldu.

Anlaşmanın açıklanmasının ardından Avrupa Komisyonu Üyesi Wopke Hoekstra iklim finansmanı için “yeni bir dönemin başlangıcını” selamladı. İklim müzakerelerinden sorumlu komisyon üyesi “Masada daha fazla para olmasını sağlamak için hepinizle birlikte çok çalıştık” dedi. “100 milyar dolarlık hedefi üç katına çıkarıyoruz ve bunun iddialı olduğuna inanıyoruz. Bu gerekli, gerçekçi ve ulaşılabilir bir hedeftir.”

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres anlaşmayla ilgili karışık duygular taşıdığını ifade ederek, ülkeleri anlaşmayı üzerine inşa edilecek bir “temel” olarak görmeye çağırdı.

Guterres yaptığı açıklamada, "Karşılaştığımız büyük zorlukla yüzleşmek için daha iddialı bir sonuca ulaşmayı umuyordum" dedi ve "hükümetlere bu anlaşmayı, üzerine inşa etmeye devam etmek için bir temel olarak değerlendirmeleri" çağrısında bulundu.



ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
TT

ABD Savunma Bakanı, ülkesinin ‘Lübnan'da diplomatik çözüme’ bağlılığını vurguladı

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)
ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, İsrailli yetkililerle daha önce yaptığı bir toplantıda (AP)

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin dün (Cumartesi) İsrailli mevkidaşı Yisrael Katz ile yaptığı telefon görüşmesinde, ABD'nin ‘Lübnan'da diplomatik bir çözüme’ olan bağlılığını yineleyerek, ülkesinin Hizbullah'a karşı ‘kararlılıkla’ hareket etmeye devam edeceğini bildirdi.

Lübnanlı yetkililere göre bu açıklama, İsrail ile Hizbullah arasındaki savaşın kızıştığı ve İsrail ordusunun Beyrut'un yanı sıra güney ve doğu Lübnan'da gerçekleştirdiği saldırılarda onlarca kişinin öldüğü bir dönemde geldi.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) Sözcüsü, Austin'in ‘ABD'nin Lübnan'da İsrailli ve Lübnanlı sivillerin sınırın her iki tarafındaki evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlayacak diplomatik bir çözüme olan bağlılığını yinelediğini’ söyledi.

Katz ise İsrail'in ‘kararlı bir şekilde hareket etmeye devam edeceğini’ vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Katz, İsrail'in kuzeyinde yaşayanların evlerine dönebilmeleri için ülkesinin ‘Hizbullah'ın terör altyapısını hedef alma ve terörist liderleri ortadan kaldırma’ konusundaki kararlılığını yineledi.

Gazze savaşı sırasında Hizbullah ve İsrail arasında bir yıl süren sınır ötesi bombardımanın ardından İsrail ordusu eylül ayı sonunda askeri operasyonlarının ağırlık merkezini Lübnan ile olan kuzey cephesine kaydırdığını duyurdu. O zamandan bu yana Beyrut'un güney banliyöleri, doğu ve güney Lübnan'daki Hizbullah kalelerini merkez alan yıkıcı bir hava saldırısı kampanyası başlattı ve ardından Güney Lübnan'da kara operasyonlarına başladığını bildirdi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı'na göre Ekim 2023'ten bu yana Hizbullah ile İsrail arasındaki çatışmalar Lübnan'da en az 3 bin 650 kişinin ölümüne neden oldu.

Konuyla ilgili olarak Lloyd Austin, İsrail hükümetini Gazze Şeridi'ndeki vahim insani durumu iyileştirmek için harekete geçmeye devam etmeye çağırdı ve ABD'nin Amerikan vatandaşları da dahil olmak üzere tüm esirlerin serbest bırakılmasını sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha yineledi.

Bu açıklama, Washington'un geçen hafta İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım konusunda ABD yasalarını ihlal etmediğini açıklamasına rağmen, askeri yardımın bir kısmını askıya alma tehdidinden bir ay sonra geldi.

Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer örgütler, özellikle İsrail'in cuma günü Filistin topraklarındaki mevcut savaşı tetikleyen 7 Ekim 2023 tarihli Hamas saldırısına karışan iki komutanı öldürdüğünü açıkladığı kuzey Gazze'de kötüleşen insani durumu kınıyor.

Pentagon'a göre Katz ile yapılan telefon görüşmesinde İsrail'in mevcut operasyonları da ele alındı ve Austin Washington'un ‘İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz bağlılığını’ yineledi.