Venezuela muhalefeti: Güvenlik güçleri Arjantin Büyükelçiliği'ni kuşattı

Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
TT

Venezuela muhalefeti: Güvenlik güçleri Arjantin Büyükelçiliği'ni kuşattı

Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)
Pazar sabahı itibarıyla Venezuela güvenlik güçleri, Arjantin Büyükelçisi'nin Karakas'taki konutunun önündeki bekleyişini sürdürüyor (X/@Urruchurtu)

Venezuela muhalefeti, başkent Karakas'taki Arjantin Büyükelçiliği'nin maskeli ve silahlı güvenlik güçleri tarafından kuşatma altında tutulduğunu iddia ediyor.

Temmuzda düzenlenen seçimler öncesindeki tutuklama dalgalarından kaçan 6 muhalif, hâlâ sığındıkları diplomatik temsilcilikte. 

Marttan beri Arjantin Büyükelçiliği'nde yaşayan Pedro Urruchurtu, X (Twitter) hesabından açıklama yaparak etraftaki sokakları kapatan polisin telefon sinyalleriyle elektriği kestiğini ve havada drone'ların dolaştığını bildirdi. 

Aynı durumdaki muhaliflerden Omar Gonzalez de bir video paylaştı. 

Muhaliflerin yanı sıra ABD ve İtalya'nın da seçimi kazandığını iddia ettiği Edmundo Gonzalez, sığındığı Avrupa'dan paylaşım yaptı. Maskeli kişilerin diplomatik temsilciliği kuşattığını ifade ederek dünya kamuoyunun dikkatini çekti. 

Venezuela'nın tartışmalı seçimin ardından Arjantin'in diplomatik faaliyet iznini kaldırmasından sonra büyükelçilikteki yetkiler Brezilya'ya geçmişti.

Eylüldeyse Venezuela, "Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve başkan yardımcısına suikast de dahil olmak üzere terör eylemleri için komplo kuran" 6 muhalifi barındırdığı gerekçesiyle Arjantin'in Karakas Büyükelçiliği'ni temsil etme yetkisini Brezilya'dan da almıştı.

Brezilya Dışişleri Bakanlığı ise diplomatik ilişkileri düzenleyen Viyana Sözleşmesi uyarınca Arjantin'in, Venezuela hükümeti tarafından kabul edilebilir bir başka temsilci ataması gerektiğini vurgulamıştı.

Açıklamada, Brezilya'nın bu süre zarfında diplomatik misyondan sorumlu olmayı sürdüreceği kaydedilmişti.

cjukı
Saklanan muhalif lider Maria Corina Machado hakkında bir "vatana ihanet" soruşturması daha başlatıldığı cuma günü duyurulmuştu (AFP/Arşiv)

Diğer yandan Venezuela muhalefeti, 1 Aralık'ta Nicolas Maduro'ya karşı kitlesel protesto için dün çağrı yaptı. 

Sanal ortamda düzenlenen toplantıda muhalif lider Maria Corina Machado, "Şimdi harekete geçmeliyiz" dedi.

Maduro'nun yeni dönemi 10 Ocak'ta başlamadan önce hem Venezuela'da hem de ülke toprakları dışında eylem düzenlenmesi gerektiğini savundu. 

Venezuela Seçim Konseyi, 28 Temmuz'daki oylamada Nicolas Maduro'nun yüzde 52'yle üçüncü kez devlet başkanı seçildiğini, Gonzalez'in ise yüzde 43'te kaldığını duyurmuştu. Ancak konsey, oy sayım tutanaklarının tamamını yayımlamamıştı. Gerekçe olarak da "verilerin bilgisayar korsanları tarafından bozulması" gösterilmişti. 

Oyların yüzde 80'ini temsil edecek kadar sandık tutanağını edindiğini bildiren Venezuela muhalefeti, mevcut devlet başkanı Nicolas Maduro'nun alsa alsa, adayları Edmundo Gonzalez'in yarısı kadar oy toplamış olabileceğini öne sürmüştü. 

Hakkında yakalama kararı çıkarılan Edmundo Gonzalez'in eylülde İspanya'ya sığınmasıyla eylemler sönümlenmişti.

2013'te görevine başlayan 61 yaşındaki Maduro, Ocak 2025'te 6 yıllık yeni dönemine geçecek. Ancak uluslararası toplumda, Rusya gibi müttefikler haricinde Venezuela seçimlerini tanıyan pek fazla ülke olmadı. 

Independent Türkçe, CNN, AFP, Guardian



İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)
TT

İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik provokasyonlarına Arap ve İslam dünyasından kınama

Kudüs (DPA)
Kudüs (DPA)

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bin 200'den fazla yerleşimcinin eşliğinde işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın avlularına baskın düzenledi. Bu hareket ‘provokasyon’ ve kutsal mekandaki tarihi ve yasal statükonun bariz bir ihlali olarak nitelendirildi.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, İsrail işgal hükümeti yetkilileri tarafından tekrarlanan bu ihlallerin bölgedeki çatışmayı körüklediği uyarısında bulunarak, Suudi Arabistan’ın bu uygulamaları ‘en güçlü şekilde’ kınadığını ifade etti.

Suudi Arabistan, uluslararası topluma ‘barış çabalarını baltalayan ve uluslararası yasa ve normları ihlal eden bu ihlalleri durdurmak için derhal harekete geçme’ çağrısını yineledi.

Ürdün Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı resmî açıklamada, ‘yaşananların Mescid-i Aksa’daki statükonun ve uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu’ vurgulayarak, Mescid-i Aksa'ya yapılan baskını kınadı. Açıklamada ayrıca, ‘144 dönümlük alanıyla Mescid-i Aksa'nın Müslümanlara özel bir ibadet yeri olduğu ve İsrail'in bunun üzerinde hiçbir egemenliği olmadığı’ vurgulandı.

Filistin Devleti Başkanlığı, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya girmesini şiddetle kınadığını ifade ederek, “Bu provokatif davranış, İsrail hükümetinin gerginliği artırma politikalarını sürdürme konusundaki ısrarını yansıtmakta ve aşırılık yanlısı doğasını teyit etmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Filistin Devleti Başkanlığı, ABD liderliğindeki uluslararası topluma, ‘tekrarlanan bu ihlalleri durdurma ve İsrail'i uluslararası sözleşmeleri ihlalinden dolayı sorumlu tutma’ çağrısında bulundu.

zdfgth
İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir yerleşimcilerle birlikte Mescid-i Aksa çevresinde (WAFA)

Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Ben-Gvir liderliğindeki bin 251 yerleşimcinin bu sabah Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini, işgal güçlerinin yoğun koruması altında avlularında Talmud ritüelleri gerçekleştirdiğini ve mescidin kutsallığına karşı ‘sistematik saldırganlık’ olarak tanımladığı eylemin tekrarlandığını bildirdi.

Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) saldırıyı kınayarak, bunu ‘Müslümanların duygularına yönelik ciddi bir provokasyon ve Haşimilerin Kudüs'teki kutsal mekânlar üzerindeki himayesinin ihlali’ olarak nitelendirdi. Ayrı ayrı yapılan açıklamalarda, bu tür uygulamaların tansiyonu yükselttiği ve sükûnet ve istikrarı sağlamaya yönelik tüm çabaları baltaladığı vurgulandı.

Bu gelişmeler, uluslararası hukuka göre 1967'den beri işgal altındaki Filistin topraklarının bir parçası olan ve tanınmış uluslararası anlaşmalar uyarınca Ürdün'ün himayesi altında bulunan Mescid-i Aksa'ya yönelik devam eden saldırıların sonuçlarına karşı tekrarlanan uyarıların ardından geldi.