UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
TT

UCM kararı, İsrail'e ambargo uygulanmasını sağlayabilir mi?

STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)
STK'lerin Hollanda hükümetine karşı Lahey'de açtığı davanın görüldüğü mahkeme binası önünde protesto düzenlendi (Reuters)

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM), Gazze'de işlenen "savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar" nedeniyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin yankıları sürüyor. 

İsrail'in köklü gazetelerinden Haaretz'in savunma analisti Amos Harel'in kaleme aldığı yazıda, UCM kararının İsrail'e karşı silah ambargosu taleplerini artırabileceğine dikkat çekiliyor.  

Gazetenin görüştüğü Kudüs merkezli düşünce kuruluşu İsrail Demokrasi Enstütüsü'nden Eran Şamir-Borer, UCM'nin kararını eleştirirken, sürecin bu noktaya varmasında Tel Aviv yönetiminin yol açtığına işaret ediyor. 

Analist, İsrail'de Gazze savaşıyla ilgili bağımsız bir inceleme yürütülse UCM'nin böyle bir karar vermek durumunda kalmayacağını savunarak şunları söylüyor: 

Devlet hiçbir şey yapmadı, kafasını kuma gömdü.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki Aksa Tufanı operasyonuyla patlak veren Gazze savaşında muhalefet kanadı, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu liderliğindeki radikal sağcı koalisyonun kararlarının incelenmesi için defalarca komisyon kurulmasını talep etmişti. Ancak Netanyahu, araştırma komisyonu kurulmasına savaş bitene kadar karşı olduğunu söylemişti. 

İsrail'in ekonomi gazetelerinden Globes'taki analizde UCM kararının, İsrail'in Gazze işgalini eleştirenlerle Tel Aviv'e silah satışının yasaklanmasını isteyenlerin elini güçlendirdiği yorumu paylaşılıyor. 

Haberde, İsrail'in askeri teçhizatının yüzde 30'unun Almanya tarafından gönderildiği hatırlatılıyor. UCM kararının, Berlin hükümetinin İsrail'e silah tedariki konusundaki ısrarcılığının zayıflamasına yol açabileceği değerlendirmesi yapılıyor. 

UCM'nin merkezi Hollanda'nın Lahey şehrinde yer alıyor. Hollanda Dışişleri Bakanı Caspar Veldkamp, mahkemenin tutuklama emrini uygulayacaklarını duyurmuştu. 

Ancak sivil toplum kuruluşları (STK), Hollanda'nın İsrail'e silah gönderen ülkeler arasında yer aldığına dikkat çekerek ambargo talebiyle Lahey'de hükümete karşı dün dava açtı. Mahkeme, talebe ilişkin kararını 13 Aralık'ta açıklayacak.

Diğer yandan Times of Israel, UCM kararından önce de son dönemde İsrail'e silah tedarikinin durdurulması çağrılarının arttığına işaret ediyor. Haberde, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın İsrail'e ambargo talep ettiği mektubu 1 Kasım'da Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği'ne gönderdiği hatırlatılıyor. Ortak mektupta aralarında Rusya ve Çin'in de yer aldığı 52 ülkenin imzası var. 

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da geçen ayki açıklamasında Gazze savaşının sonlandırılması için İsrail'e silah ambargosu çağrısı yapmıştı. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Macron'a destek verirken, Netanyahu açıklamaya tepki göstermişti. 

İsrail'in en büyük silah tedarikçisi olan ABD, UCM'yi kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. ABD Başkanı Joe Biden, UCM kararını "rezalet" diye nitelerken, Netanyahu mahkemeyi "Yahudi düşmanlığıyla" suçlamıştı. İsrail de üye devletler arasında yer almıyor ve UCM'nin yargı yetkisini tanımıyor.

Independent Türkçe, Haaretz, Globes, Times of Israel, AP



Birleşik Krallık'ta hapishane planları internete sızdırıldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Birleşik Krallık'ta hapishane planları internete sızdırıldı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

İngiltere ve Galler'de, hapishanelerin planlarının internete sızdırıldığı ortaya çıktıktan sonra acilen cezaevlerini emniyet altına almak üzere harekete geçildi.

Birleşik Krallık Adalet Bakanlığı, büyük güvenlik ihlalinin ardından derhal adımlar atıldığını aktardı.

Organize suç örgütlerinin, bu bilgileri kaçış planları yapmak veya mahkumlara gizlice uyuşturucu ya da silah ulaştırmak için kullanabileceğinden korkuluyor.

Geçen yıl Daniel Khalife, HMP Wandsworth Hapishanesi'nden kaçarak firarda 4 gün geçirmişti.

23 yaşındaki Khalife, mutfak pantolonlarından yapılma askıyla bir yemek servisi kamyonunun altına tutunarak hapisten kaçmış, Thames Nehri kıyısındaki bir kanal yolunda tutuklanmasıyla sonuçlanan büyük bir insan avına yol açmıştı.

Planların arasında, hapishanelerdeki kilit güvenlik önlemlerinden olan kamera ve sensör konumlarının da bulunduğu aktarıldı.

Yetkililer, halihazırda sızıntının kaynağını tespit etmeye çalışıyor.

Eski bir cezaevi müdürü olan Ian Acheson, The Times'a organize suç örgütlerinin halka açık bilgilerle birlikte planlardan yararlanabileceğini söyledi.

Acheson şöyle dedi:

Yüksek güvenlikli hapishanelerin planları sızdırıldıysa bunları açık kaynaklı malzemelerle veya Google Haritalar'la beraber kullanmak, hapishanenin dışına yapılan bir saldırıdan sonra kaçış gerçekleştirmeyi mümkün kılabilir. Ek verileri kullanarak drone'larla teslimat koordine etmekse çok daha olası. Ancak yarım kilo uyuşturucuyu drone aracılığıyla teslim edebiliyorsanız silah, patlayıcı, ne isterseniz teslim edebilirsiniz. Bu yerler tamamen açık.

Acheson "Dark web, suçlular ve teröristler için bir pazar yeri. En güvenli kurumlarımızın muazzam ulusal güvenlik ve organize suç riski taşıyan ayrıntılı haritaları asla internette satılan ürünler haline gelmemeli" diye ekledi.

Yaşanan durumu "Bilişim teknolojilerinin çok ciddi bir ihlali" diye niteleyen Acheson planların nasıl sızdırıldığına dair geniş kapsamlı ve bağımsız bir soruşturma yapılması için çağrıda bulundu.

Bir Adalet Bakanlığı sözcüsü şöyle dedi:

Bu tür güvenlik konularının ayrıntılarına dair yorum yapmayacağız ancak cezaevi mülküne yönelik bir veri ihlali yaşandığının farkındayız ve tüm olası ihlallerdeki gibi, cezaevlerinin güvenli kalmasını sağlamak için derhal harekete geçtik.

Geçen ay polis, çetelerin mahkumların hücrelerinin pencerelerine uyuşturucu uçurabilecek becerikli drone pilotları işe aldığı konusunda uyarı yapmıştı.

Makinelerin son derece isabetli teslimatlar yapabildiğini ve 7 kilograma kadar çıkan "büyük yükleri" taşıyabildiğini söylemişlerdi.
Independent Türkçe