Gazze savaşı: Hamas, ateşkes şartlarında esneklik gösterebilir

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 18 bini çocuk, 12 bini kadın olmak üzere 44 bin Filistinli öldü, 105 bin kişi de yaralandı (AFP)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 18 bini çocuk, 12 bini kadın olmak üzere 44 bin Filistinli öldü, 105 bin kişi de yaralandı (AFP)
TT

Gazze savaşı: Hamas, ateşkes şartlarında esneklik gösterebilir

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 18 bini çocuk, 12 bini kadın olmak üzere 44 bin Filistinli öldü, 105 bin kişi de yaralandı (AFP)
İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 18 bini çocuk, 12 bini kadın olmak üzere 44 bin Filistinli öldü, 105 bin kişi de yaralandı (AFP)

İsrail ve Lübnan arasındaki ateşkesin ardından Hamas'ın çatışmaları durdurmak için şartlarını gevşetmeyi düşündüğü bildiriliyor. 

Amerikan gazetesi New York Times (NYT), Hamas'ın Gazze Şeridi ve Mısır arasındaki sınır bölgesinde İsrail askerlerinin geçiçi varlığını kabul edebileceğini yazıyor. 

"Philadelphia Koridoru" olarak da bilinen 14 kilometre uzunluğundaki şerit, Gazze savaşında İsrail ordusunun kontrolüne geçti. Aylardır sonuç alınamayan ateşkes görüşmelerinde Hamas, rehine takası için İsrail güçlerinin koridordan çekilmesini şart koşuyordu. Mısır da İsrail'e askerlerini çekmesi için defalarca çağrı yapmıştı.

Tel Aviv yönetimiyse bölgenin kontrolünün İsrail ordusunda olması gerektiğini savunarak buna yanaşmıyordu.

Aralarında İsrail'in de bulunduğu üç Ortadoğu ülkesinin istihbarat servislerinden yetkililer, Hamas'ın taviz vermeye daha istekli göründüğünü savunuyor. Kimliklerinin paylaşılmasını istemeyen yetkililer, Katar ve Türkiye'den gelen baskıların da bu değişime katkıda bulunmuş olabileceğini ileri sürüyor. 

Kaynaklar, Hamas'ın baş müzakerecisi Halil el-Hayye'yle görüşen Katarlı ve Türk yetkililerin, örgütün daha esnek davranmaya istekli olduğu izlenimini edindiğini belirtiyor. 

NYT, İsrail-Hizbullah arasında çarşamba günü devreye giren ateşkesin "Hamas'ı giderek yalnızlaştırdığını" iddia ediyor. Hamas, İsrail saldırıları sonucu eski lideri İsmail Haniye'yi 31 Temmuz'da, onun yerine geçen Yahya Sinvar'ı 16 Ekim'de kaybetmişti. Diğer yandan örgüt, Lübnan'daki anlaşmanın ardından ateşkese hazır olduğu mesajını vermişti.

Hamas liderliğine yakın analist Salahaddin el-Avavdeh şu yorumları paylaşıyor: 

Hamas'ın askeri kayıplarının çözümü basit, bir komuta piramidi var ve her komutan ya da asker değiştirilebilir. Ancak siyasi düzeyde işler çok daha karmaşık. Nihayetinde örgütün içinde seçimler yapılması gerekecek. Farklı fraksiyonlar ve güç dengeleri var. Tüm bunlar tahmini zorlaştırıyor.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te düzenlediği Aksa Tufanı operasyonuyla başlayan Gazze savaşında İsrail-Lübnan sınırında da çatışmalar patlak vermişti. İsrail ordusunun 8 Ekim 2023'ten bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda yaklaşık 4 bin kişi öldürüldü, 16 bin kişiyse yaralandı. 

İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) verilerine göre saldırılarda, aralarında 1600 komuta merkezi ve bine yakın silah deposunun yer aldığı Hizbullah'a ait yaklaşık 12 bin 500 hedefn vuruldu. Operasyonlarda yaklaşık 12 bin patlayıcı cihaz ve drone'a ek olarak 13 bin roket, tanksavar ve uçaksavar füze sistemiyle 121 bin adet iletişim ekipmanı ve bilgisayar ele geçirdiği açıklandı.

IDF, bu saldırılarda 2 bin 500 Hizbullah savaşçısının öldürüldüğünün doğrulandığını savunuyor. Ancak ordu yetkililerine göre sayı 3 bin 500'e kadar çıkabilir.

Independent Türkçe, New York Times, Times of Israel



Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
TT

Focaccia, İtalya'dan değil Türkiye'den mi çıktı?

Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)
Bilim insanları focaccia ekmeğinin 9 bin yıllık bir geçmişi olabileceğini düşünüyor (Unsplash)

İtalya'nın meşhur focaccia ekmeği, Mezopotamya'da ortaya çıkmış olabilir. 

İspanya'daki Barselona Özerk Üniversitesi, Türkiye'den Koç ve Roma'daki La Sapienza üniversiteleriyle işbirliği yaparak Cilalı Taş Devri'nden kalan seramik parçalarını inceledi. 

Şanlıurfa'daki Mezraa-Teleilat ve Akarçay Tepe höyüklerinin yanı sıra Suriye'deki arkeolojik kazı alanı Tell Sabi Abyad'da bulunan parçalar, MÖ 7 bin ila 5 bin yıl önceye tarihlendi.

Arkeologlar parçaların, Cilali Taş Devri'nde kullanılan kilden yapılmış bir tür oval tepsi kalıntısı olduğunu düşünüyor.

Çalışmalarını hakemli dergi Scientific Reports'ta detaylandıran ekip, tarih öncesi insanların yemek kültürüne ışık tuttu.

Analizler sonucu tepsi kalıntılarının, buğday ve arpa gibi tahılların izlerini taşıdığı tespit edildi. 

Ayrıca hayvansal yağ ve bitkisel çeşnilerin de kalıntılarına rastlayan ekip, Mezopotamya halkının farklı tarifler denediğini düşünüyor.
 

xuj7k
Araştırmacılar oval tepside ekmek pişirerek teorilerini test etti (Sergio Taranto)

Kullanım sonucu aşınma belirtilerinin yanı sıra organik kalıntıların 420 derecede bozunmaya uğradığı da bulundu. Araştırmacılar bütün bunların, tepsilerin foccacia gibi yassı emekler yapmada kullanıldığını "açıkça" gösterdiğini söylüyor.

Bilim insanları, tabanında oyuklar olan bu oval tepsilerde 3 kilogramlık ekmekler pişirilebileceğini ifade ediyor.

Bu da ekmeklerin muhtemelen bütün topluluk tarafından paylaşıldığna işaret ediyor. 

Araştırmacılar oval tepsinin replikasını ve Cilali Taş Devri'de kullanılanlar gibi bir ocak yaparak ekmek pişirmeyi denedi.

Deneyleri, tahminlerini destekleyerek tepsilerde büyük ekmekler yapılabildiğini gösterdi. Tepsinin tabanındaki oyuklar, pişen ekmeğin kolayca çıkarılmasını sağladı. 

Makalenin başyazarı Sergio Taranto bulguları şöyle değerlendiriyor:

Çalışmamız, yetiştirdikleri tahılları kullanarak çeşitli malzemelerle zenginleştirilmiş ve gruplar halinde tüketilen ekmekler ve 'focaccia' hazırlayan toplulukların canlı bir resmini sunuyor.

Araştırmacılar, Geç Cilalı Taş Devri'ne ait bu pişirme tekniğinin 600 yıl boyunca gelişim gösterdiğini ve Yakın Doğu'da geniş bir alana yayıldığını düşünüyor. 

Daha sonra başka bölgelere de geçen tekniğin, İtalya'ya bu şekilde ulaşmış olabilceğini söylüyorlar. 

Independent Türkçe, Popular Science, Greek Reporter, Scientific Reports