Trump'ın Savunma Bakanı adayı Hegseth'in annesi: "Pek çok kadını istismar etti"

Pete Hegseth hakkında cinsel saldırı iddiaları var

Harvard ve Princeton gibi prestijli üniversitelerde eğitim gören Hegseth, Amerikan ordusuna katılıp Irak ve Afganistan'da görev almıştı (Reuters)
Harvard ve Princeton gibi prestijli üniversitelerde eğitim gören Hegseth, Amerikan ordusuna katılıp Irak ve Afganistan'da görev almıştı (Reuters)
TT

Trump'ın Savunma Bakanı adayı Hegseth'in annesi: "Pek çok kadını istismar etti"

Harvard ve Princeton gibi prestijli üniversitelerde eğitim gören Hegseth, Amerikan ordusuna katılıp Irak ve Afganistan'da görev almıştı (Reuters)
Harvard ve Princeton gibi prestijli üniversitelerde eğitim gören Hegseth, Amerikan ordusuna katılıp Irak ve Afganistan'da görev almıştı (Reuters)

Donald Trump'ın ABD Savunma Bakanı adayı Pete Hegseth'in annesinin, oğluna yazdığı e-posta ortaya çıktı. 

New York Times'ın (NYT) aktardığına göre Penelope Hegseth, 30 Nisan 2018'de yazdığı e-postada oğluna şunları söylüyor:

Bir şekilde istismar ettiğin tüm kadınlar adına (ve bu kişilerin çok sayıda olduğunu biliyorum) şunu söylemeliyim: yardım alman ve kendinle yüzleşmen gerekiyor. Kadınları aşağılayan, yalan söyleyen, aldatan, onlarla yatan ve onları kendi gücü ve egosu için kullanan hiçbir erkeğe saygı duymuyorum. Sen o adamsın (ve yıllardır öylesin) ve annen olarak bunu söylemek bana acı veriyor ve beni utandırıyor. Maalesef üzücü ama gerçek bu.

NYT'nin görüştüğü Penelope Hegseth, bunun ardından başka bir e-posta daha gönderip oğlundan özür dilediğini söylüyor. İlk e-postayı, Pete'in ikinci eşi Samantha Hegseth'ten boşandığı dönemde, "öfkeli ve duygulu" bir haldeyken yazdığını belirtiyor. Gazete, Penelope'nin bu ikinci e-postayı ileteceğini söylediğini fakat bunu yapmadığını aktarıyor.

Röportajda oğlunu savunan Penelope, ilk e-postada Pete'in karakteri ve kadınlara davranışları hakkında dile getirdiği düşüncelerin gerçeği yansıtmadığını savunarak, "Onu tanıyorum, iyi bir baba ve eş" diyor. 

Samantha, işyerinden başka bir kadınla birlikte olup onu hamile bıraktığı gerekçesiyle Pete'e karşı boşanma davası açmıştı. 

Hegseth, ilk eşi Meredith Schwarz'la üniversiteden mezun olduktan bir yıl sonra evlenmişti. Schwarz, evliliklerinin üzerinden 5 yıl geçmeden boşanma davası açmıştı. NYT'nin aktardığına göre 2009 tarihli mahkeme kararında evliliğin, Hegseth'in Schwarz'ı aldatması nedeniyle sonlandığı belirtiliyor. 

Bundan bir yıl sonra Pete, ikinci eşi Samantha'yla evlenmişti. 7 yıl süren evlilikte çiftin üç çocuğu olmuştu. 

Penelope'nin oğluna yazdığı mektupta, Samantha'nın iyi bir anne ve eş olmasına rağmen Pete'in eşine sürekli kötü davrandığı ve onu küçük düşürdüğü belirtiliyor.

Pete, muhafazakar medya kuruluşu Fox News'te yönetici yapımcı olan Jennifer Rauchet'la 2017'nin başlarında ilişki yaşıyordu. NYT'nin aktardığına göre Rauchet, Samantha boşanma davasını başlatmadan bir ay önce Pete'in çocuğunu doğurdu. Pete, daha sonra Rauchet'la Trump'a ait New Jersey'deki golf kulübünde düzenlenen törenle 2019'da evlenmişti. 

Sözkonusu yazışmalar, Hegseth hakkındaki cinsel saldırı suçlarının ortaya çıkmasının ardından geldi. 44 yaşındaki siyasetçinin, Ekim 2017'de bir kadına cinsel saldırıda bulunduğu iddia edilmişti. Daha sonra Hegseth'in gizlice anlaşma yapıp susması için kadına para ödediği öne sürülmüştü. Hegseth'in avukatı Timothy Parlatore, müvekkiline yönelik iddiaları reddederek, "rızaya dayalı bir cinsel ilişki" yaşandığını savunmuştu.

Independent Türkçe, New York Times, Washington Post



Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
TT

Trump'ın hakaretlerinin ardından Minneapolis'te göçmenlere yönelik operasyonda Somalililer gözaltına aldı

New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)
New Orleans polis memurları, şehirde federal ajanların konuşlandırılmasına karşı düzenlenen protestoya katılan bir kişiyi Belediye Binası'ndan dışarı taşıyor (AFP)

Federal yetkililer dün, Başkan Donald Trump'ın Afrika Boynuzu ülkesinden gelen göçmenlere hakaretlerde bulunup, onların Amerika Birleşik Devletleri'nden çıkarılmasını istediğini söylemesinden iki gün sonra Minneapolis'te göçmenlere yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alınanlar arasında Somali kökenli kişilerin de bulunduğunu açıkladı.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, operasyonla ilgili ilk açıklamasında, Minneapolis'teki gözaltıların pazartesi günü başladığını belirtti. Yetkililer gözaltına alınanların toplam sayısını açıklamadı, ancak 12'si hakkında bilgi verdi: Beşi Somali'den, geri kalanı Meksika ve El Salvador'dan. İç Güvenlik Bakan Yardımcısı Tricia McLaughlin yaptığı açıklamada, gözaltına alınanların hepsini dolandırıcılıktan araç hırsızlığına, cinsel suçlardan alkollü araç kullanmaya kadar çeşitli suçlardan hüküm giymiş tehlikeli suçlular olarak nitelendirdi.

Demokrat Partili Minneapolis Belediye Başkanı Jacob Frey, Trump'ın şehrin Somali sakinlerine yönelik saldırılarını eleştirdi ve dün Amerikalılara, Kuzey Amerika'nın en büyüğü olan Minnesota'nın Somali göçmen topluluğunu "sevme ve saygı duyma" çağrısında bulundu.

Trump'ın müttefikleri, Somalililere yönelik ırkçı söylemlerini ve onları savunan Minnesota'lı politikacılara yönelik saldırılarını övdüler. Salı günü televizyonda yayınlanan bir kabine toplantısında Trump, Minnesotalıları ilgilendiren hükümet yolsuzlukları hakkındaki haberlere, göçmenleri "çöp" olarak nitelendirerek ve onları "geldikleri yere geri göndermek" istediğini söyleyerek yorum yaptı.


ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
TT

ABD, Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladı

Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)
Amerikan yapımı GBU-39 bombaları (Arşiv)

ABD, Başbakan Mark Carney'nin Washington ile ilişkilerdeki belirsizlik ortamında savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmasının ardından, dün Kanada'ya 2,68 milyar dolar değerinde bomba satışını onayladığını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı, anlaşmanın, her biri 226 kg (500 pound) ağırlığında ve birlik formasyonlarını vurabilen 3 bin 414 adede kadar BLU-111 bombası ve sabit hedeflere karşı hassas vuruşlar için tasarlanmış 3 bin 108 adede kadar GBU-39 bombası içerdiğini belirtti. Ayrıca anlaşma, güdümsüz bombaları güdümlü mühimmata dönüştürmek için 5 binden fazla Ortak Doğrudan Saldırı Mühimmatı (JDAM) da içeriyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Kongre'ye gönderdiği bildirimde, anlaşmanın "Kanada'nın bölgedeki saldırganlığı caydırmak için güvenilir savunma kabiliyetini artıracağını, ABD kuvvetleriyle birlikte çalışabilirliği sağlayacağını ve Kanada'nın ortak kıta savunmasına katkıda bulunma yeteneğini güçlendireceğini" belirtti.

Kanada Başbakanı Mark Carney, ağustos ayında ülkesinin NATO'nun bu yıl savunmaya GSYİH'nın %2'sini harcama hedefini, planlanandan yıllar önce karşılayacağını doğruladı. Carney, Kanada'nın komşusu ve NATO içinde uzun süredir güvenliğin garantörü olan Amerika Birleşik Devletleri'nin rolüne ilişkin artan belirsizliğin yanı sıra, Rusya'nın Arktik'teki olası saldırganlığına da değindi.

Trump, özellikle Carney'nin Justin Trudeau'nun yerine başbakanlık görevini üstlenmesinden önce, Kanada'nın 51. ABD eyaleti olması gerektiğini söyleyerek, Kanada'yı sık sık küçümsemişti.


Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)
TT

Amerika, seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planlıyor

Donald Trump (EPA)
Donald Trump (EPA)

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem dün yaptığı açıklamada, Başkan Donald Trump yönetiminin seyahat yasağının kapsadığı ülke sayısını 30'un üzerine çıkarmayı planladığını söyledi.

ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP) ABD İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem, Portland'daki Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) merkezinin yakınındaki protestoları gözlemliyor (AFP)

Fox News'e verdiği bir röportajda Noem'e, Trump yönetiminin seyahat yasağı listesindeki ülke sayısını 32'ye çıkarıp çıkarmayacağı soruldu.

Noem, "Sayı konusunda net bir şey söylemeyeceğim, ancak 30'dan fazla ülke var ve başkan ülkeleri değerlendirmeye devam ediyor" diye yanıt verdi.

Trump, haziran ayında 12 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklayan ve 7 ülkenin vatandaşlarının girişini kısıtlayan bir bildiriyi imzalayarak, bunun "yabancı teröristlere" ve diğer güvenlik tehditlerine karşı koruma sağlamak için gerekli olduğunu belirtti. Yasak, turistler, öğrenciler ve iş seyahatinde olanlar da dahil olmak üzere hem göçmenler hem de göçmen olmayanlar için geçerli.

Hangi ülkelerin ekleneceğini belirtmeyen Noem, "Eğer orada istikrarlı bir hükümet yoksa ve kendilerini geçindirebilecek, bu kişileri bize teşhis edebilecek ve kimliklerini doğrulamamıza yardımcı olabilecek bir ülkeleri yoksa, neden o ülkeden insanların Amerika Birleşik Devletleri'ne gelmesine izin verelim?" ifadelerini kullandı.

ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)ABD'nin başkanı Donald Trump (Arşiv-Reuters)

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre, Dışişleri Bakanlığı'na ait bir iç yazışma, Trump yönetiminin 36 ülkenin vatandaşlarının Amerika Birleşik Devletleri'ne girişini yasaklamayı düşündüğünü ortaya koydu.

Listenin genişletilmesi, yönetimin geçen hafta Washington, D.C.'de iki Ulusal Muhafızın vurulmasından bu yana aldığı göçmenlik önlemlerinin daha da artırılması anlamına gelecek.

Soruşturmacılar saldırının, 2021 yılında Trump yönetimi yetkililerinin yeterli güvenlik incelemesinden yoksun olduğunu söylediği bir yeniden yerleştirme programı aracılığıyla Amerika Birleşik Devletleri'ne giren bir Afgan vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor.

Saldırıdan birkaç gün sonra Trump, herhangi bir ülke ismi vermeden veya hangilerini kastettiğini belirtmeden, tüm "Üçüncü Dünya" ülkelerinden göçü "kalıcı olarak durduracağına" yemin etti.