Filistinli aileler, İsrail ordusunu desteklediği gerekçesiyle ABD Dışişleri Bakanlığı'na dava açtı

  ABD Dışişleri Bakanlığı (Arşiv)
  ABD Dışişleri Bakanlığı (Arşiv)
TT

Filistinli aileler, İsrail ordusunu desteklediği gerekçesiyle ABD Dışişleri Bakanlığı'na dava açtı

  ABD Dışişleri Bakanlığı (Arşiv)
  ABD Dışişleri Bakanlığı (Arşiv)

Filistinli aileler, Washington'un Gazze'de on binlerce kişinin ölümüne ve insani krize neden olan savaşı sırasında İsrail ordusuna verdiği destek nedeniyle dün ABD Dışişleri Bakanlığı'na dava açtı.

ABD Columbia Bölgesi Bölge Mahkemesi'nde açılan davada, Anthony Blinken yönetimindeki Dışişleri Bakanlığı'nın, Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria'da zulüm işlemekle suçlanan İsrail askeri birliklerini finanse etmek ve desteklemek için ABD İnsan Hakları Yasası'nı kasıtlı olarak ihlal ettiği belirtiliyor. Leahy Yasası, ciddi insan hakları ihlalleri gerçekleştiren ve adalet önüne çıkarılmayan güvenlik güçlerinin bireylerine veya birimlerine ABD askeri yardımını yasaklamaktadır. Uluslararası Adalet Divanı'nda Güney Afrika ve Uluslararası Af Örgütü İsrail'i soykırım ve savaş suçlarıyla itham etmiştir. İsrail bu suçlamaları reddetmiştir. Washington, İsrail'e devam eden desteği nedeniyle insan hakları grupları tarafından eleştirilmektedir.

Dava dilekçesinde “Dışişleri Bakanlığı'nın Lahey Yasasını uygulamaması, 7 Ekim 2023'te Gazze Savaşı'nın patlak vermesinden beri İsrail'in ağır insan hakları ihlallerinin eşi benzeri görülmemiş bir şekilde artırması karşısında özellikle şok edicidir” denildi. Şarku’l Avsat’ın Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı'dan aktardığına göre, İsrail'in Gazze'deki savaşı 45 binden fazla insanın hayatına mal oldu. İsrail saldırısı ayrıca yaklaşık 2.3 milyon Gazzelinin yerinden edilmesine ve açlık krizine neden oldu.

Onlarca yıldır süren İsrail-Filistin çatışmasındaki son kan dalgası, 7 Ekim 2023'te, Filistin İslami Direniş Hareketi'ne (Hamas) bağlı militanların İsrail'e saldırı başlatmasıyla patlak verdi; istatistiklere göre bu saldırı İsrail’de bin 200 kişinin ölümüne ve yaklaşık 250 kişinin rehine alınmasına yol açtı.

Dava Gazze, Batı Şeria ve ABD'deki beş Filistinli tarafından açıldı. Davada, asıl davacının Gazze'de mevcut savaşta yedi kez yerinden edilen ve 20 aile üyesini kaybeden bir öğretmen olduğu belirtiliyor. Dışişleri Bakanlığı dava ile ilgili yorum yapmayı reddetti ve muhabirleri konuyla ilgili henüz yorum yapmayan Adalet Bakanlığı'na yönlendirdi.



Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi gözünü Amazonlara dikti

Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
TT

Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi gözünü Amazonlara dikti

Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)
Brezilya lideri Lula, 1 Ocak 2023'te göreve geldiğinde 1 milyar dolarlık Amazon Koruma Fonu'nu hayata geçirmişti (Reuters)

Güney Amerika'nın en tehlikeli çetesi Primeiro Comando da Capital (Başkent Birinci Komutanlığı anlamındaki bu isim genelde PCC kısaltmasıyla kullanılıyor) Amazonlardaki yasadışı madenleri ele geçiriyor.

Amerikan gazetesi Washington Post, Brezilya'nın birçok eyaletinde militanı bulunan PCC'nin son dönemde Amazonlarda yerlilerin yaşadığı bölgelerdeki madenleri ele geçirdiğini yazıyor.

Brezilya yönetiminin rakamlarına göre geçen sene PCC, yılda 1 milyar dolara yakın gelire sahipti. Örgütün yaklaşık 42 bin savaşçısı olduğu düşünülüyor. 

Son 20 yılda cezaevi nüfusunun yaklaşık 3,5 kat arttığı Brezilya'da, 1990'larda Sao Paulo'daki bir hapishanede doğan PCC, son dönemin en büyük suç örgütlerinden birine dönüştü.

Haberde, çetenin Amazon derinliklerindeki faaliyetlerinin eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro döneminde (2019-2023) arttığına dikkat çekiliyor. Bu dönemde Amazonları korumaktan sorumlu federal güvenlik güçlerinin nüfuz kaybettiği, çetelerin de madenlere daha kolay ulaştığı yazılıyor.

PCC'nin, özellikle Brezilya'nın kuzeyinde Amazon yağmur ormanlarına ev sahipliği yapan Roraima bölgesine odaklandığı ve buradaki yasadışı madenleri silah zoruyla ele geçirdiği aktarılıyor. 

Çetenin kanundışı ağaç kesimi, altın madenciliği ve arazi gaspı gibi faaliyetler yürüttüğü bildiriliyor. Bunların yerlilerin yaşadığı koruma altındaki bölgelerde gerçekleştiğine işaret ediliyor. 

Brezilya Çevre Bakanlığı'na bağlı Brezilya Çevre ve Yenilenebilir Doğal Kaynaklar Enstitüsü'nden (Ibama) Hugo Loss, bölgedeki duruma dair şunları söylüyor: 

Bölgeler haydut yuvalarına dönüşüyor. Suçlular, yerli topluluklarındaki gençleri devşiriyor. Bunların birçoğu adalet sisteminden kaçan çete üyeleri, başka alternatifleri olmadığı için ormanda saklanıyorlar. Orada uyuşturucu ticaretinden altın madenciliğine kadar kendileri için kazançlı bir ortam yarattılar.

WP, mayısta PCC üyesi 8 kişinin Amazonlardaki Palimiu yerlilerine baskın düzenlediğini ve topluluktan bir kişinin öldürüldüğünü aktarıyor.

Geçen yıl şubatta da bir grup PCC militanının, Roraima eyaletinden geçen Uraricoera Nehri üzerinde, Yanomami yerlilerinin yaşadığı yerin yakınındaki büyük bir altın madenini ele geçirdiği belirtiliyor. 

Luiz Inácio Lula da Silva iktidara geldiğinde çevre güvenliğinden sorumlu yetkililer bu bölgeyi ziyaret etmişti. Yasadışı madenlerin nehri ve toprağı kirlettiğini, ayrıca sıtma salgını başladığını gören yetkililer, acil durum ilan etmişti.

Independent Türkçe, Washington Post, BBC Türkçe