Trump'ın Kanada'yla ilgili söylemleri Başbakan Trudeau'yu zorluyor

Seçilmiş başkan Trump, Kanada siyasetinde ortalığı karıştırırken Başbakan Trudeau halkın düşük desteğiyle karşı karşıya

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ülkesi hayat pahalılığı kriziyle boğuşurken düşük onay oranlarıyla karşı karşıya (AP)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ülkesi hayat pahalılığı kriziyle boğuşurken düşük onay oranlarıyla karşı karşıya (AP)
TT

Trump'ın Kanada'yla ilgili söylemleri Başbakan Trudeau'yu zorluyor

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ülkesi hayat pahalılığı kriziyle boğuşurken düşük onay oranlarıyla karşı karşıya (AP)
Kanada Başbakanı Justin Trudeau, ülkesi hayat pahalılığı kriziyle boğuşurken düşük onay oranlarıyla karşı karşıya (AP)

Kanada Başbakanı Justin Trudeau, liderliğinde halihazırda tartışmalı bir dönemden geçiyor ve Donald Trump, Trudeau'ya ülkesini ABD'nin 51. eyaleti yapma ihtimaliyle sataşarak yangına körükle gidiyor.

Trump, ABD'yle genellikle dostane ilişkiler kuran yabancı liderlere karşı alışılmış bir şekilde kendinden emin yaklaşımına geçen hafta itibarıyla tam gaz geri döndü. Bu sırada Trudeau ise düşük onay oranlarıyla bir liderlik krizi yaşıyor.

Trump, çarşamba sabahı saat 3'te Truth Social üzerinden Kuzey'deki komşusu Kanada'yı "51. Eyalet" yapma önerisini bir kez daha gündeme getirerek başbakanla alay etti.

Trump "Kanada'ya neden yılda 100 milyon dolardan fazla mali destek verdiğimizi kimse açıklayamıyor? Hiç mantıklı değil! Birçok Kanadalı, Kanada'nın 51. eyalet olmasını istiyor. Vergilerde ve askeri korumada büyük oranda tasarruf edebilirler. Bence bu harika bir fikir. 51. eyalet!!!" yazdı.

Sık sık Kanada'yı ABD eyaleti yapmakla ilgili şaka yapan Trump, bu yöntemle Kanada'nın dünya çapındaki sıralamasını, gücünü ve bağımsızlığını küçümsemeyi amaçlıyor gibi görünüyor. Trump, salı günü Trudeau'dan "Vali" diye bahsetmişti.

Ancak Trump'ın Trudeau'ya yönelik sataşmaları başbakan için özellikle kötü bir zamanda gerçekleşiyor. Ülke, hayat pahalılığı krizi ve liberallerle muhafazakarlar arasında endişe verici bir ayrışmayla karşı karşıyayken Kanadalılar Trudeau'nun liderliğinden giderek daha mutsuz hale geliyor.

Bu kaygılar, geçen hafta Kanada Maliye Bakanı'nın istifa etmesiyle daha da artmıştı. Bu durumun Trudeau'nun kendi istifasını düşünmesine yol açtığı bildirilmişti.

Ipsos'un bir anketine göre başbakanın onay alma oranı halihazırda yüzde 33 civarında. Bu, Mayıs 2020'deki yüzde 55'lik onay oranına kıyasla çarpıcı bir düşüş.

Trump'ın Kanada ve ABD'nin birbirinin en büyük ticaret ortakları olmasına rağmen Kanada'dan ithal edilen mallara yüzde 25 gümrük vergisi uygulama ya da daha sert sınır kısıtlamaları getirme tehditleri, iç huzursuzlukları daha da artırmıştı.

Trump, Kanada'da yaşanan siyasi çalkantıların farkında olduğu halde sataşma ve tehditlerinden vazgeçmiyor.

Independent Türkçe



'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
TT

'Cenevre Diyaloğu' İran ve İsrail füzeleriyle yarışıyor

Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)
Cenevre'de dün düzenlenen Avrupa-İran bakanlar toplantısından (AFP)

Tel Aviv ve Tahran arasındaki çatışma yeni hedeflere doğru genişlerken, Avrupalılar dün Cenevre'de ABD'nin doğrudan görüşme mesajını ileterek, İran ile diyalog yolunu açmaya çalıştı.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi ile İngiltere, Fransa ve Almanya dışişleri bakanlarının yanı sıra AB'nin dış politika şefi Kaja Callas arasında diplomatik yolu canlandırma umuduyla görüşmeler yapıldı.

Almanya Dışişleri Bakanı Johann Wadephul görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, “İranlı meslektaşlarımızla ciddi görüşmeler yaptığımız için memnunum” dedi. İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy İran'ı “Amerika ile görüşmelerine devam etmeye” çağırırken, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot “görüşmelerin bölgedeki durumu yatıştırmayı amaçladığını” vurguladı.

İran heyeti, Avrupa ülkeleriyle yapılan görüşmelerin saygılı bir atmosferde gerçekleştiğini belirterek, “saldırganlığın durdurulmasının Batılı ülkelerle samimi diplomatik yolun açılması için bir ön koşul olduğunu” kaydetti.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre toplantı öncesinde Avrupalı dışişleri bakanları İranlı mevkidaşlarına ABD'nin, nükleer kapasitesini zayıflatmak için İsrail'le birlikte İran'a saldırmayı düşünse de ülkesiyle doğrudan görüşmelere açık olduğunu söyledi. Reuters'in haberine göre üst düzey bir İranlı yetkili, İran'ın uranyum zenginleştirmeye getirilecek kısıtlamaları görüşmeye istekli olduğunu söyledi, ancak özellikle İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının devam ettiği bir ortamda zenginleştirmenin tamamen yasaklanmasının reddedileceğini vurguladı.

“Cenevre diyaloğu”, hedef listesini güvenlik ve askeri kurumlar ile altyapıyı da kapsayacak şekilde genişleterek sekizinci gününe giren İran-İsrail savaşının önüne geçmiş gibi görünüyor. Başkent Tahran'daki mahallelerin yanı sıra İran'ın kuzey ve batısındaki dağınık bölgeler de İsrail saldırılarına sahne oldu ve bu saldırılardan bazıları askeri mevzileri, platformları, füze depolarını ve güvenlik karargahlarını vurdu.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, İsrail ordusuna İran içindeki saldırılarını yoğunlaştırma talimatı verdi. Katz yaptığı açıklamada, “Rejimin tüm sembolleri ve Besic (güçleri) ve Devrim Muhafızları gibi rejimin güç üssü, halkı bastırma mekanizmaları bombalanmalıdır.” İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir de İran'la savaşta “uzun bir sefer” için hazırlanılması gerektiğini belirtti ve halkı “zor günlere” hazırlanmaya çağırdı. Zamir, ülkesinin “bu büyüklükteki bir tehdidi ortadan kaldırmak için tarihimizdeki en karmaşık sefere çıktığını” söyledi.

İran İsrail'in saldırılarına balistik füze yağmuruyla karşılık verdi. İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO), Nevatim ve Hatzerim'deki İsrail hava üsleri de dahil olmak üzere, İsrail içindeki hedeflere karşı Gerçek Vaat 3 Operasyonu'nun 17. dalgasını gerçekleştirdiğini açıklarken, DMO “yeni nesil füzeler” kullanma tehdidinde bulundu.

İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarla ilgili olarak UAEK Başkanı Rafael Grossi, İsrail'in İran'ın güneyindeki Buşehr tesisine yönelik bir saldırısının, aşırı miktarda radyoaktivite salınımı nedeniyle bölgesel bir felakete yol açabileceği uyarısında bulundu. Grossi, savaşın başlamasından bu yana herhangi bir radyoaktif sızıntı tespit edilmediğini ifade etti.