Belçika’da tren kondüktörünün selamı, dil tartışmasını alevlendirdi

Belçika'da toplu taşımada dil mevzuatına uyulması gerekiyor (Reuters)
Belçika'da toplu taşımada dil mevzuatına uyulması gerekiyor (Reuters)
TT

Belçika’da tren kondüktörünün selamı, dil tartışmasını alevlendirdi

Belçika'da toplu taşımada dil mevzuatına uyulması gerekiyor (Reuters)
Belçika'da toplu taşımada dil mevzuatına uyulması gerekiyor (Reuters)

Belçika'da tren kondüktörünün hem Felemenkçe hem de Fransızca "Günaydın" (goedemorgen-bonjour) demesi tartışma yarattı.

Kondüktör Ilyass Alba'nın, Flaman Brabant ilinde yer alan Vilvoorde şehrinden kalkan trende hem Felemenkçe hem de Fransızca karşılama yapması bazı yolcuların tepkisini çekti. Ülkenin dil kurallarına göre bu bölgede resmi olarak Felemenkçe kullanılıyor.

Kendisi Fransızca konuşan Alba, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, Brüksel'e giden trende yolculardan birinin şikayeti üzerinde hakkında inceleme başlatıldığını belirtti. Başkent sınırları içinde yasal olarak iki dil de kullanılabiliyor. 

Kondüktör, Felemenkçe konuşan yolcunun kendisine tepki göstererek "Daha Brüksel'e varmadık, sadece Felemenkçeyi kullanman lazım" dediğini ifade etti.

Ülkedeki dil kurallarının uygulanmasından sorumlu Dil Denetimi Daimi Komisyonu'ndan yapılan açıklamada incelemenin sürdüğü belirtildi. Ayrıca ulusal tren yolu şirketi SNCB'nin dil kurallarına ne kadar dikkat ettiğinin de denetlendiği bildirildi.

Belçika Başbakan Yardımcısı ve Ulaştırma Bakanı Georges Gilkinet, kondüktörün yanlış bir şey yapmadığını savundu. 

Fransızca konuşan bakan, SCNB görevlilerinin yolcuları karşılama biçiminin samimi olması gerektiğini belirterek "Selam vermek için birden fazla dil kullanılması beni şoke etmedi" ifadelerini kullandı.

Felemenkçe konuşan bazı siyasetçilerse duruma tepki gösterdi. Flaman Hıristiyan Demokrat Parti'nin (CD&V) lideri Sammy Mahdi, "Dil mevzuatımızı bu şekilde görmezden gelemeyiz" dedi.

Independent Türkçe, Guardian, Belgan News Agency



İran Dışişleri Bakanlığı: Danışmanlarımızı Suriye'den tahliye etme kararımız sorumlu bir tedbir

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (Arşiv - Mehr Haber Ajansı)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (Arşiv - Mehr Haber Ajansı)
TT

İran Dışişleri Bakanlığı: Danışmanlarımızı Suriye'den tahliye etme kararımız sorumlu bir tedbir

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (Arşiv - Mehr Haber Ajansı)
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi (Arşiv - Mehr Haber Ajansı)

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi, İranlı danışmanların Suriye'deki varlığının başından beri Suriye ordusuna terörizme karşı savaşında destek sağlamayı ve güvensizliğin Suriye'nin komşularına ve tüm bölgeye yayılmasını önlemeyi amaçladığını söyledi. Bekayi, danışmanlık güçlerinin tahliyesi kararının da ülkede ve bölgede hüküm süren güvenlik, askeri ve siyasi koşullar dikkate alındığında sorumlu bir tedbir olduğunu belirtti.

Bekayi’nin IRNA'ya yaptığı açıklama, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in düzenlediği yıl sonu basın toplantısında başta Ukrayna, Suriye ve Batı ile gergin ilişkiler olmak üzere yerel ve küresel durumlara ilişkin soruları yanıtladığı açıklamaları çerçevesinde geldi.

Putin söz konusu basın toplantısında “Silahlı muhalif gruplar Halep'e girdiğinde 30 bin savaşçı vardı... Daha önce İranlı dostlarımız Suriye'de yardım istiyorlardı, şimdi ise onları Suriye'den çıkarmak için yardım istiyorlar” ifadelerini kullandı.

Bekayi, İran ile Rusya arasında Suriye'de terörle mücadele konusunda geçmişe dayanan bir ilişki ve koordinasyon olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: “Suriye'deki gelişmelere müdahil olan tarafların, gelişmelerin nedenleri ve farklı aktörlerin bu konudaki rolleri hakkında kendi anlatılarına sahip olmaları şaşırtıcı değil. Aynı zamanda, Şam rejiminin düşmesinden önce İran'ın Suriye'deki danışmanlık rolüne ilişkin son günlerde gündeme getirilen bazı konuların doğru bilgilere dayanmadığı görülüyor.”

Türkiye ve İran cumhurbaşkanları Suriye'deki durumu görüşmek üzere D-8 zirvesi çerçevesinde Kahire'de bir araya geldi. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)Türkiye ve İran cumhurbaşkanları Suriye'deki durumu görüşmek üzere D-8 zirvesi çerçevesinde Kahire'de bir araya geldi. (Türkiye Cumhurbaşkanlığı)

İran'ın Suriye'ye ülkeyi kontrol eden meşru hükümetin daveti üzerine gittiğini belirten Bekayi, yıllar içinde iki ülkenin (İran ve Suriye) terörle mücadelede etkili bir iş birliği kurduğunu ve DEAŞ'ın Suriye ve Irak'ta kök salmasını ve bölgede terörizmin kapsamının genişlemesini önleyebildiğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın İran resmi haber ajansı IRNA’dan aktardığına göre Bekayi, “DEAŞ'ın çöküşünden sonra İran'ın Suriye'nin savunma hatlarındaki askeri varlığının niteliği değişti ve DEAŞ'ın ve terörizmin yeniden canlanmasını önlemek için bu ülkeye danışmanlık desteği sağlamak, Siyonist varlığın pervasızlığına karşı Suriye'nin askeri gücünü güçlendirmekle sınırlı kaldı. Bu adım başarıya ulaştı, zira herkes İran'ın danışmanlık güçleri Suriye topraklarını terk ettiğinde Siyonist varlığın bu ülkenin altyapısını tahrip ederken, stratejik bölgeleri derhal işgal ettiğini gördü” şeklinde konuştu.

Bekayi, Suriye'den İran'a taşınan İran vatandaşlarının sayısıyla ilgili bir soruya “Bu sayı Suriye'ye giden diplomatların ailelerini, İranlı ve İranlı olmayan ziyaretçileri ve Suriye'de yerlerinden edilen Lübnanlılara yardım sağlamak üzere gidenleri kapsıyor” yanıtını verdi. Bekayi, tüm bu kişilerin İran uçaklarıyla ve Rusya ile iş birliği içinde Şam Havaalanı’na ilave olarak Hmeymim Hava Üssü üzerinden ülkeye döndüklerini söyledi.

Bekayi sözlerini şöyle noktaladı: “İran ve Rusya'nın çeşitli alanlarda önemli stratejik ilişkileri var. İki ülke arasında çeşitli düzeylerde görüşmeler her zaman devam ediyor. Resmi kanallar aracılığıyla görüş ve uzmanlık alışverişinde bulunmayı tercih ediyoruz.”