Çin'in baraj planı Tibetlileri neden ayağa kaldırdı?

Çin'in dev baraj projeleri, yerel halkın yoğun protestolarına neden oluyor (AFP/Temsili)
Çin'in dev baraj projeleri, yerel halkın yoğun protestolarına neden oluyor (AFP/Temsili)
TT

Çin'in baraj planı Tibetlileri neden ayağa kaldırdı?

Çin'in dev baraj projeleri, yerel halkın yoğun protestolarına neden oluyor (AFP/Temsili)
Çin'in dev baraj projeleri, yerel halkın yoğun protestolarına neden oluyor (AFP/Temsili)

Birleşik Krallık'ın kamu yayıncısı BBC, Çin'in baraj planını önceki aylarda protesto eden yüzlerce Tibetlinin şiddetle bastırıldığını ve bazılarının ciddi şekilde yaralandığını iddia etti. 

Bölgedeki kaynaklara, uydu fotoğraflarına ve doğrulanmış görüntülere dayandırılan ve aylardır hazırlandığı bildirilen haberde, 1950'lerin başında ilhak edilen Tibet'te bu tarz gösterilere az rastlandığı hatırlatıldı. 

Şubatta meydana gelen olayların, gazetecilerin özgürce ziyaret edemediği Tibet dışında pek duyulmadığı vurgulandı. 

Protestoya sebep olan konu, Siçuan eyaletinde Tibetlilerin yaşadığı bir bölgede yapılması planlanan devasa Gangtuo barajı ve hidroelektrik santrali. 

Hem binlerce kişinin evinden olacağını hem de dini ve kültürel miraslarının sular altında kalacağını savunan Tibetliler, aralarında manastır ve köylerin de bulunduğu bu yerleri korumak istiyor. 

700 yıllık Wangdui Manastırı da Budistlerin duvar resimleriyle onlar için büyük önem taşıyor. 

2012'de onaylanan baraj planı, BM özel raportörlerinin Temmuz 2024'te Çin yönetimine mektup yazmasına neden oldu. Barajın, halka ve çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verebileceği vurgulandı.

Bölge halkının bilgilendirilmediği ve fikirlerinin alınmadığı belirtildi. "Halkın yüzde 80'i onaylamazsa gerçekleştirilmeyecek" denen projenin aldığı icazete dair herhangi bir kanıt olmadığı bildirildi. 

Eylül 2024'te mektuba yanıt veren Pekin'in ise bölge halkının onayının alındığını ve değerli eserlerin taşındığını belirterek kendini savunduğu aktarıldı.

Ancak BBC, Şubat 2024'te halka apar topar tahliye emri verildiğini öne sürüyor. Bunun üzerine Budist keşişler ve halk protestoya başlamış.

Dege'deki bir devlet binasının önünde yapılan protestoya yüzlerce kişi katılırken bölgeyi ziyaret eden yetkililere de halkın talepleri yalvararak iletilmiş.

Bölgedeki ayrılıkçılık rüzgarlarını sert bir şekilde kesmesiyle bilinen kolluk kuvvetleri, hızlıca yüzlerce kişiyi gözaltına almış ve bazı evlere baskın düzenlemiş. 

Bazılarının haftalar boyunca gözaltında tutulduğu ve fiziksel şiddete maruz kaldığı iddiaları aktarılıyor. Kaynaklardan biri, 70'ini aşmış yaşlıların dahi şiddet görmekten kaçamadığını öne sürdü. 

BBC bu operasyonlardan sonra bölgedeki baskının daha da arttığını iddia ediyor. Seyahat özgürlüğü kısıtlanan göstericiler, ne hastaneye gidebilmiş ne de hayvanlarını yaylalarda dolaştırmaya çıkabilmiş.

BBC, Çin devlet medyasında konuya dair haberlerin olmamasına işaret ediyor. Yalnızca bir Çin Komünist Partisi yetkilisinin bölgeyi ziyareti bildirilmiş. Onda da bu yetkilinin barajın "gerekliliğini açıkladığı" aktarılmış.

Diğer yandan uydu görüntüleri, barajın yapımı ve köylerle manastırların yıkımının askıya alındığını gösteriyor. 

Çin'in Londra Büyükelçiliği, barajla ilgili bilimsel araştırmaların sürdüğünü aktardı. Şiddet iddialarıyla ilgili doğrudan yorum yapmaktan kaçınırken ülkede ifade özgürlüğünün ve hukukun üstünlüğünün korunduğunu vurguladı. 

Himalaya Dağları'nın kuzeyindeki 2,5 milyon kilometre genişliğindeki Tibet Platosu, deniz seviyesinden ortalama 4 bin 380 metre yüksekliğiyle "dünyanın çatısı" olarak adlandırılıyor.

Tarih boyunca yarı göçebe Tibet halkının yurdu olan bölge, 1951'de imzalanan 17 Nokta Anlaşması'yla Çin'in egemenliğine girmişti. Pekin yönetimi, bunu "Tibet'in barışçıl özgürleşmesi" olarak adlandırmıştı.

Tibet'in ruhani lideri Dalay Lama, 1959'daki bağımsızlık yanlısı ayaklanmanın başarısız olmasının ardından bölgeyi terk etmiş ve Hindistan'ın kuzeyindeki Dharamsala kentine yerleşerek sürgündeki Tibet meclisi ve hükümetini kurmuştu.

Çin ise bu yönetimi tanımıyor ve 2010'dan beri Dalay Lama'nın temsilcileriyle resmi temas kurmuyor.

Independent Türkçe, BBC, Reuters



Husiler tarafından batırılan gemideki Rus mürettebattan biri Yemen'de tedavi görüyor

Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
TT

Husiler tarafından batırılan gemideki Rus mürettebattan biri Yemen'de tedavi görüyor

Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)
Denizlerdeki gerilimin başlamasından bu yana Husilerin düzenlediği saldırılarda, dört gemi battı ve en az sekiz denizci öldü (AFP)

Rus haber ajansı RIA Novosti'nin dün bir kaynağa dayandırdığı haberine göre Husi militanları tarafından batırılan Yunan kargo gemisinin Rus mürettebatından biri Yemen'de tedavi görüyor.

Ajans, Rus denizcinin, gemi battıktan sonra Yemen donanması tarafından alınan bir dizi mürettebattan biri olan Aleksey Galaktionov olduğunu belirtti. Üst düzey bir kaynağa dayandırılan haberde, saldırıda yaralanan denizcinin durumunun iyiye gittiği belirtildi.

Deniz güvenliği sektöründeki kaynaklar daha önce yaptıkları açıklamada, sekiz mürettebat ve iki koruma görevlisi olmak üzere 10 denizcinin kurtarılarak Suudi Arabistan'a götürüldüğünü bildirmişlerdi. Kaynaklar, bir Rus hariç tüm mürettebat üyelerinin Filipinli olduğunu belirtti.

Kaynaklar, İran'la müttefik Husilerin, 22 mürettebat ve üç silahlı korumanın bulunduğu Liberya bandıralı "Eternity Sea" adlı gemiyi, iki gün boyunca donanmaya ait insansız hava araçları (İHA) ve roketatarlarla saldırdıktan sonra batırdığını belirtti.

Gemideki kalan 15 kişi kayıp olarak değerlendirildi ve onları bulmak için yürütülen özel arama operasyonu iptal edildi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Husiler, Kasım 2023'ten bu yana 100'den fazla gemiye saldırdı ve bunu, Gazze savaşı konusunda Filistinlilerle dayanışma amacıyla yaptıklarını belirttiler.