Ukrayna'nın Harkiv kentine balistik füzelerle 'büyük saldırı'

Ukraynalı uzmanlar, Rusya'nın ülkeyi işgali sırasında 25 Kasım 2024'te Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkiv'in merkezini vuran füze saldırısı alanındaki hasarı inceliyor (EPA)
Ukraynalı uzmanlar, Rusya'nın ülkeyi işgali sırasında 25 Kasım 2024'te Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkiv'in merkezini vuran füze saldırısı alanındaki hasarı inceliyor (EPA)
TT

Ukrayna'nın Harkiv kentine balistik füzelerle 'büyük saldırı'

Ukraynalı uzmanlar, Rusya'nın ülkeyi işgali sırasında 25 Kasım 2024'te Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkiv'in merkezini vuran füze saldırısı alanındaki hasarı inceliyor (EPA)
Ukraynalı uzmanlar, Rusya'nın ülkeyi işgali sırasında 25 Kasım 2024'te Ukrayna'nın kuzeydoğusundaki Harkiv'in merkezini vuran füze saldırısı alanındaki hasarı inceliyor (EPA)

Kuzeydoğu Ukrayna'da bulunan şehrin belediye başkanı, Harkiv şehrinin bugün şafak vakti büyük bir balistik füze saldırısına maruz kaldığını duyurdu.

Igor Terekhov, Telegram'da yaptığı paylaşımda,"Harkiv büyük bir füze saldırısı altında" diye yazdı. Terekhov, "Şehirde bir dizi patlama duyuldu ve hâlâ gelen balistik füzeler var" ifadelerini kullandı. Bölge valisi, Rusya'nın yedi saldırı saydığını, ölü ve hasarların değerlendirildiğini belirtti.

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, güçlerinin gece boyunca 59 Ukrayna insansız hava aracını düşürdüğünü belirtirken, Ukrayna Hava Kuvvetleri Karadeniz'den gelen ve varış yeri belli olmayan bir grmiden Kalibr seyir füzelerinin fırlatıldığını bildirdi. Rusya, ABD Başkanı seçilen Donald Trump ocak ayında göreve başlamadan önce mümkün olduğunca fazla toprak ele geçirme umuduyla son aylarda Ukrayna'nın doğusundaki ilerleyişini hızlandırdı.

Trump yaklaşık üç yıldır devam eden savaşa hızlı bir son verme sözü verdi, ancak ateşkes ya da barış anlaşması için somut bir plan sunmadı. Moskova, asker ve mühimmat sıkıntısı çeken Ukrayna'dan bu yıl 190'dan fazla köyü ele geçirdiğini söylüyor.



Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
TT

Washington ve Dörtlü'deki müttefikleri, nadir toprak elementlerinin tedarikini güvence altına almak için iş birliği sözü verdi

Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)
Dörtlü İttifak'ın (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dışişleri bakanları dün Washington'daki toplantılarının ardından (Reuters)

Dörtlü İttifak (ABD, Japonya, Hindistan ve Avustralya) dün, yeni teknolojilerin üretimi için elzem olan kaynakların Çin'in hakimiyetine girmesiyle ilgili endişelerin arttığı bir dönemde, nadir minerallerin arzını istikrara kavuşturmak için iş birliği yapma sözü verdi.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, göreve geldiğinden bu yana Ukrayna ve Ortadoğu ile meşgul olan Başkan Donald Trump yönetiminin dikkatini yeniden Asya'ya yöneltmesinin bir parçası olarak dün Avustralyalı, Hintli ve Japon mevkidaşlarını Washington'da ağırladı.

Dört bakan toplantılarının sonunda yaptıkları ortak açıklamada, “tedarik zincirlerinin güvenliğini ve çeşitlendirilmesini sağlamayı amaçlayan ortaklığımızın (...) iddialı bir şekilde genişletilmesinin” bir parçası olarak, nadir metaller alanında ortak bir girişim başlatmaya karar verdiklerini belirttiler. Bakanlar girişim hakkında çok az ayrıntı verdi, ancak amacın, zengin stratejik maden rezervlerine sahip olan Çin'e olan bağımlılığı azaltmak olduğunu açıkça ifade etti.

Açıklamada “Baz metalleri işlemek, rafine etmek ve türev ürünler üretmek için tek bir ülkeye güvenmek, endüstrilerimizi ekonomik baskı, fiyat manipülasyonu ve tedarik zinciri kesintilerine maruz bırakmaktadır” denildi. Açıklamada ayrıca Çin'den ismen bahsedilmedi ancak bakanlar, Güney ve Doğu Çin Denizlerinde “bölgedeki barış ve istikrarı tehdit eden” “tehlikeli ve provokatif eylemlerden duydukları ciddi endişeyi” dile getirdiler.

Dört bakan ayrıca Kuzey Kore'yi “istikrar bozucu füze denemeleri” yaptığı için kınadı ve “tamamen nükleer silahlardan arındırılması” gerektiğini vurguladı. Kuzey Kore'nin nükleer silahı özellikle Japonya için büyük bir endişe kaynağı.

Amerika Birleşik Devletleri Asya-Pasifik bölgesine öncelik vermiş olsa da Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Ortadoğu'da devam eden çatışmalar nedeniyle dikkati büyük ölçüde dağılmış durumda. Dörtlü, öncelikle güvenlik konularının görüşüldüğü bir forum niteliğinde.

Çin foruma defalarca karşı çıktı ve forumu kendi yükselişini engellemeye çalışmakla suçladı. Trump seçim kampanyasında Çin'e karşı sert bir tutum takınacağını vaat etti, ancak göreve geldiğinden beri karışık mesajlar verdi. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre Trump, haziran ayı başında dünyanın en büyük iki ekonomisinin aralarındaki ticaret savaşını hafifletmeyi amaçlayan bir çerçeve anlaşmaya varmasının ardından, Çin’le ilişkilerini “mükemmel” olarak tanımladı.

Trump'ın bu yıl içinde “Dörtlü” liderler zirvesine katılmak üzere Hindistan'a gitmesi bekleniyor. Trump uzun zamandır Çin'i ABD'nin baş düşmanı olarak tanımlıyordu, ancak iktidara geldiğinden bu yana Çinli mevkidaşı Şi Cinping ile ilişkilerini övdü.

Hindistanlı ve Japon bakanlar basına yaptıkları kısa açıklamalarda, Çin'in yayılmacı emellerine açıkça atıfta bulunan ve bölgenin diplomatik sözlüğünde yer alan tanıdık bir ifadeyi kullanarak “özgür ve açık bir Hint-Pasifik” ihtiyacını vurguladılar.