Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
TT

Savaşa veda ediyoruz ve bir sonrakine hazırlanıyoruz

Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)
Rus askerleri cepheye gitmeden önce T-72 tankı kullanma eğitimi alıyor. (Reuters)

Küçük uluslar büyük dönüşümler sırasında nasıl davranır? Jeopolitik depremler karşısında rasyonalite ve siyasi gerçekçiliğin anlamı nedir? Bu ulusların kaderinde kaybet-kaybet durumu mu var ve yapabilecekleri tek şey kayıplarını mümkün olduğunca en aza indirmeye çalışmak mı? Tarih, tek bir ulustan oluşan tek bir imparatorluktan bahsetmez.

İmparatorluklar içindeki çok sayıda ulusa, itaat etmeleri ve iktidarın sınırlarına uymaları karşılığında güvenlik, barış ve refah vaat edilmiştir. Merkezi otoriteye karşı isyan, yok edilme noktasına varacak kadar ağır bir şekilde cezalandırılır.

İmparatorluktaki gücün merkezi evrenin ekseniydi. Işık ve güç bu eksenden çevreye sızarak belli bir siyasi modelin yanı sıra kültürel ve uygarlık mirasını da empoze ederdi. Merkez zayıfladığında, çevre gevşer ve kozmik eksen bir yerde düşer, ancak başka bir yerde ortaya çıkar. İmparatorluklar Anka kuşları gibidir. Yeni bir imparatorluk, selefinin küllerinden doğar.

Değişim zamanlarında, küçük uluslar iki olası seçim yapmak zorundadır: Birincisi, yeni güce karşı isyan etmek ve bedelini ödemek. İkincisi ise güçlerini birleştirmek ve ‘Yaşasın imparatorluk’ diyen bayrağı değiştirmek.

Fransız düşünür Jacques Attali, imparatorlukların yükselişinin belirli belirleyicileri ve gereklilikleri olduğunu, bunların en önemlilerinin coğrafi büyüklük, nüfus, zenginlik ve büyük projeyi finanse etme yeteneği olduğunu söyler. Ancak bunlardan en önemlisi, imparatorluğun dayandığı ve diğer ulusları ona gönüllü olarak katılmaya ikna eden fikirdir (The Idea). Deniz imparatorlukları olduğu gibi kıta imparatorlukları da vardır. Hırsları başarıya ulaşmış ve başarısız olmuş imparatorluklar vardır.

Jeopolitik-askerî değişimlerin göstergeleri!

İkinci Dünya Savaşı öncesindeki İspanya İç Savaşı, Alman silahlarının yanı sıra taktiklerin, askeri eğitimin ve askeri uzmanlık birikiminin test edildiği bir sahaydı.

Rusya'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş ise 21. yüzyıl silahlarının test edildiği bir alan oldu. Bu savaş, her ne kadar Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının formlarına tanıklık etmiş olsa da, yapay zeka ve sanal dünyalar çağında gerçekleşiyor. Bu savaşta insansız hava araçları (İHA) daha önce hiç yaşanmamış bir şekilde savaşa girerek askeri liderleri şaşırttı, savaştaki koruma denklemlerini değiştirdi ve çoğu askeri stratejideki (Military Doctrine) büyük boşlukları ortaya çıkardı. İHA’ların etkisi kara savaşıyla sınırlı kalmadı; hava, deniz, kara ve hatta siber olmak üzere savaşın diğer boyutlarına da yayıldı.

Gazze savaşı, şehir savaşı ve gerilla savaşının en önemli deneyiydi. Bu savaşta Hamas'ın dikey coğrafi derinliğini oluşturan ve İsrail ordusunun konvansiyonel askeri operasyonlarını zorlaştıran tünellerde de savaşıldı. Bu savaşın deneyimlerinden pek çok ders çıkarılacak. Özellikle de bazı askeri araştırmalara göre, kentleşmenin (Urbanization) hızlanması nedeniyle gelecekteki savaşların çoğu şehirlerde olacak. Gazze savaşında İsrail ordusu yapay zekayı iki programda kullandı: Hamas binaları ve altyapısıyla ilgili hedefler önermek için Gospel ve insan hedefleri önermek için Lavender. Bu programlar öldürme sürecini hızlandırdı ve bu da Gazze Şeridi'ndeki ölü sayısını açıklıyor.

xc svfbghn
İsrail ile Gazze Şeridi arasındaki sınıra yakın bir İsrail tankı (Reuters)

Lübnan savaşı birçok açıdan Gazze savaşından farklı bir deneyim oldu. İsrail ordusunun Hizbullah güçlerini yıpratma takibinin eşlik ettiği savunma savaşından (Positional) tüm boyutlarda saldırı savaşına geçildi. İsrail Hava Kuvvetleri, havadaki manevra kabiliyeti ve hareketliliğin bel kemiğini oluşturdu. Aynı zamanda, Mavi Hat üzerinde Hizbullah güçlerine karşı sınırlı kara manevrası, bu güçleri ‘çekiç ve örs’ arasına yerleştirmeyi amaçladı.

Mavi Hat'taki sınırlı kara saldırısı, hareketli de olsa örs rolünü oynadı. İsrail Hava Kuvvetleri ise çekiç rolünü belirgin bir şekilde yerine getirdi.

vfbghy
Dera yakınlarındaki Mankat al-Hatab'da bir otoyol üzerinde terk edilmiş tanklar (AFP)

Öte yandan Hizbullah, elinde kalan araçlarla, liderliği tarafından en kötü senaryo durumunda kullanılmak üzere geliştirilen stratejiyi uygulamaya devam etti. Nitelikli füzeler, orta ve kısa menzilli füzeler ve kalan İHA’lar kullanıldı, ancak orijinal planlarda belirlenen hedefe ulaşılamadı. Ancak Hizbullah, özellikle İHA’lar aracılığıyla İsrail'in planlarını bozdu.

Geleceğin savaşları ne olacak?

* Savaşın doğası siyasi hedefler için yapılan savaşlar olarak sabitken, savaşın özellikleri siyasi, ekonomik ve sosyal boyutlarda değişmektedir.

* 21. yüzyılın savaşları, özellikle bilgi toplama ve uygulama konularında yapay zekanın askeri makineye (Autonomous) girmesiyle karakterize olacaktır. Öldürme kararı halen insanların elindedir.

* Teknoloji artık devletin tekelinde ve kontrolünde değildir. Aksine, bu teknolojiyi üreten modern şirketlerin sahibi olan siviller jeopolitik oyuna girmiştir. ‘Verinin’ 21. yüzyılın petrolü olduğu söylenirken, dünyadaki veri toplama merkezlerinin çoğu, ABD’deki sivil şirketlerin elindedir.

* Teknolojinin hızla yayılması, ikili kullanım (Dual use) ve erişim kolaylığı nedeniyle devlet dışı aktör için savaş, düşük maliyet nedeniyle mümkün hale gelmiştir. Bereketli Hilal'de şu anda kim kiminle savaşıyor? Hizbullah İsrail'e karşı. Hamas İsrail'e karşı. Husiler İsrail'e karşı. Ve son olarak Heyetu Tahriru’ş-Şam (HTŞ) eski Suriye rejimine karşı.

*Bu analiz Şarku’l Avsat için bir askeri analist tarafından yapıldı



21 ülke, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim planını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi

İsrail planı, Batı Şeria'nın kuzeyini güneyden ayıracak 3 bin 400 yerleşim biriminin inşasını öngörüyor (EPA)
İsrail planı, Batı Şeria'nın kuzeyini güneyden ayıracak 3 bin 400 yerleşim biriminin inşasını öngörüyor (EPA)
TT

21 ülke, İsrail'in Batı Şeria'daki yerleşim planını “kabul edilemez” olarak nitelendirdi

İsrail planı, Batı Şeria'nın kuzeyini güneyden ayıracak 3 bin 400 yerleşim biriminin inşasını öngörüyor (EPA)
İsrail planı, Batı Şeria'nın kuzeyini güneyden ayıracak 3 bin 400 yerleşim biriminin inşasını öngörüyor (EPA)

Aralarında İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu 21 ülke, dün yaptıkları ortak açıklamada, İsrail'in çarşamba günü onayladığı işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim planının "kabul edilemez" ve "uluslararası hukukun ihlali" olduğunu belirtti.

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre söz konusu ülkeler, "Bu kararı kınıyor ve derhal ve en güçlü şekilde geri çekilmesini talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Kanada, İspanya ve İtalya'nın da aralarında bulunduğu 21 ülkenin dışişleri bakanları, İsrail hükümetinin kararını kınayarak, bunun “Ortadoğu'da güvenlik ve refahı sağlama konusundaki ortak taahhüdümüzü zedelediğini” belirtti. Avrupa Birliği'nin dışişleri politikasından sorumlu yetkilisi Kaja Kallas da bildiriyi imzaladı.

Dışişleri bakanları, İsrail hükümetine “yerleşim yerlerinin inşasını durdurması” ve “Filistin Yönetimi'ne uygulanan mali kısıtlamaları kaldırması” çağrısında bulundu.

Fransa Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, İsrail Yüksek Planlama Komitesi'nin Kudüs'ün doğusundaki “E 1” bölgesinde yerleşim birimleri inşa etme projesini onaylamasının kabul edilemez olduğunu ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirtti.

İsrail'in Londra Büyükelçisi çağrıldı

İlgili bir gelişmede, İngiltere, İsrail'in Batı Şeria'daki yeni yerleşim planını onaylamasının ardından Londra'daki İsrail büyükelçisini çağırdı. İngiltere, diğer Avrupa ülkeleriyle birlikte bu planı eleştirmiş ve uluslararası hukuku “açıkça” ihlal ettiğini ve iki devletli çözümü baltalayacağını belirtmişti.

Birleşmiş Milletler de çarşamba günü planı kınadı.

Filistin Mültecilerine Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA) Genel Komiseri Philippe Lazzarini perşembe günü yaptığı açıklamada, “İki devletli çözüme hiç bu kadar yakın olmamıştık” dedi. Lazzarini, İsrail hükümetinin “bu iki devletin kurulmasını imkansız hale getirecek kararlar aldığını” vurguladı.

İsrail'in planı, Batı Şeria'nın kuzeyini güneyinden ayıracak ve bitişik bir Filistin devletinin kurulma şansını ortadan kaldıracak 3 bin 400 yerleşim biriminin inşasını öngörüyor. İsrail, çarşamba günü, Savunma Bakanlığı'na bağlı Planlama Komitesi'nin “E1” projesini nihai olarak onayladığını duyurdu.

İsrail'in 1967'den beri işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık 3 milyon Filistinli yaşıyor. Birleşmiş Milletler tarafından uluslararası hukuka göre yasadışı kabul edilen yerleşim yerlerinde ise yaklaşık 500 bin İsrailli yaşıyor.

Batı Şeria'daki yerleşim yeri inşası hem sağ hem de sol görüşlü çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etti.

Bu yerleşim yeri faaliyetleri, özellikle Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Güney İsrail'e düzenlediği eşi benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'deki savaşın patlak vermesinden bu yana, mevcut hükümetin görev süresi boyunca önemli ölçüde yoğunlaştı.