Çin'in Tayvan işgali senaryosu masa oyununa dönüştü

2045 adlı masa oyunu, 1 Ocak'ta satışa sunulacak (Reuters)
2045 adlı masa oyunu, 1 Ocak'ta satışa sunulacak (Reuters)
TT

Çin'in Tayvan işgali senaryosu masa oyununa dönüştü

2045 adlı masa oyunu, 1 Ocak'ta satışa sunulacak (Reuters)
2045 adlı masa oyunu, 1 Ocak'ta satışa sunulacak (Reuters)

Tayvanlı bir oyun firması, Çin işgali senaryosunu masa oyununa çevirdi.

Mizo Games şirketi tarafından geliştirilen 2045 adlı masa oyunu, 20 yıl sonra gerçekleştiği varsayılan bir Çin işgalini konu ediniyor. 

Oyuncular, Tayvan ordusu subaylarının yanı sıra gönüllü sivil savaşçıları ve Çinli ajanları kontrol edebiliyor. 

Tayvanlı şirket, oyunu geliştirmek için ağustosta internetten bağış kampanyası başlatmıştı. 

Firma, belirlediği hedefin yüzde 4 bin katına ulaşarak, yaklaşık 4,1 milyon Yeni Tayvan Doları (yaklaşık 4,5 milyon TL) para toplamıştı. 

Oyunu deneyen 23 yaşındaki Kalin Lai şunları söylüyor: 

Askeri konularda çok bilgili değilim, dolayısıyla bu oyun sayesinde ordunun nereye inip saldırı başlatabileceğini öğrendim.

Mizo Games'in kurucusu Chang Shao Lian, "Şu anda Tayvan adası ve Batı Pasifik çevresinde pek de huzurlu bir ortam yok" diyor. 

Chang, ekimde Wall Street Journal'a yaptığı açıklamada da şunları söylemişti: 

Geleceği tahmin edemeyiz fakat bir çatışma kaçınılmazsa, bu oyunun insanlara savaşı bize ulaşmadan önce masaüstünde deneyimleme şansı vermesini umuyorum.

Çin - Tayvan gerginliği

II. Dünya Savaşı sonrasında Çin'de Milliyetçi Parti ve Komünist Parti arasındaki iç savaş Komünist Parti'nin zaferiyle sonuçlanmıştı. Mağlubiyetin ardından Milliyetçi Parti liderleri Tayvan'a sığınmıştı.

Soğuk Savaş nedeniyle Batı'yla ilişkilerini koparan Çin'i 1970'lerin başına kadar Birleşmiş Milletler'de (BM) Tayvan ya da resmi adıyla Çin Cumhuriyeti temsil ediyordu.

BM'nin 1971'de aldığı Çin Halk Cumhuriyeti'ni tanıma kararı gerginliği yeni bir boyuta taşımıştı. Kararın ardından Tayvan, BM'den çıkarılmıştı.

Pekin yönetimi, "tek Çin" ilkesini benimseyerek Tayvan'ın kendi topraklarının parçası olduğunu savunuyor. Buna göre Çin, boğaz ve çevresindeki askeri varlığının yanı sıra Tayvan'ın ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına, BM'de ve diğer uluslararası kuruluşlarda temsil edilmesine karşı çıkıyor.

Tayvan ise o günden bu yana bağımsızlık arayışını farklı biçimlerde sürdürüyor.

Independent Türkçe, Guardian, Reuters



İsviçre bankasının Nazi hesaplarını gizlediği açığa çıktı

İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
TT

İsviçre bankasının Nazi hesaplarını gizlediği açığa çıktı

İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)

İsviçre merkezli yatırım bankası Credit Suisse'in, Nazilerin kontrolündeki hesaplarla ilgili soruşturmalarda bilgi sakladığı ortaya kondu.

ABD Senatosu Bütçe Komitesi dün yaptığı açıklamada, bu ilişkiyi gözler önüne süren onbinlerce belgenin yeni yürütülen soruşturmada keşfedildiğini duyurdu.

Bankanın bu belgeleri özellikle 1990'larda yürütülen soruşturmalar sırasında kasten gizlediği vurgulandı. 

Holokost'tan kurtulanların açtığı davalar üzerine banka 1998'de 1,25 milyar dolarlık bir uzlaşma anlaşmasını onaylamıştı.

Ancak iyi niyet gösterisi gibi gözüken bu hamlenin ardındaki gizli gerçekler artık açığa çıktı. 

ABD Senatosu Bütçe Komitesi, 3 bin 600 belge ve 40 bin mikrofilmin Nazilerle ilişkisinin "yüksek" olduğunu bildiriyor. 

Yahudi insan hakları örgütü Simon Wiesenthal Center'ın yeni bulguları ortaya koyması üzerine 2021'de bu ilişkiyi soruşturmak üzere bankada "bağımsız ombudsman" olarak görevlendirilen Neil Barofsky'nin yürüttüğü araştırmaların önce engellendiği, sonra da Amerikalı hukukçunun 2022'de kovulduğu aktarıldı. 

UBS'in 2023'te Credit Suisse'i satın alması ve Komite'nin soruşturma başlatması üzerine Barofsky'nin tekrar görevine döndüğü ve yeni atanan 50'den fazla kişiyle birlikte araştırmalarını sürdürdüğü belirtildi. 

Barofsky, bankanın yeni yönetiminin tüm arşivlerini açarak kendileriyle "olağanüstü bir işbirliği" yaptığını Komite'ye gönderdiği mektupta söyledi.  

Wall Street Journal (WSJ), Barofsky'nin ekibinin keşifleri arasında üst düzey SS subaylarının kontrolündeki hesapların da olduğu bilgisini sızdırdı. 

Amerikan gazetesi, bankanın 1990'larda keşfettiği bu hesapları o dönemki soruşturmalardan gizlediğini vurguluyor. 

Nazi hesaplarının izleri, "Amerikan kara listesi" damgalı belgelerde bulunmuş. 

Üst düzey SS subaylarının kontrol ettiği bir hesap, İsviçreli bir aracıyla işletiliyormuş. 

WSJ, bankanın Zürih'teki arşiv bölümünde kısa zaman önce çekilen bir fotoğrafın yerden tavana kadar uzanan belgelerin incelendiğini gözler önüne serdiğini bildirdi. 

Tüm bu araştırmalar sonucunda daha da fazla bilginin ABD Senatosu Bütçe Komitesi'ne sunulması bekleniyor. 

Barofsky, hazırladıkları raporu 2026 başında son haline getirmeyi planladıklarını söylüyor. 

Independent Türkçe, WSJ, AFP