Romanya ve Bulgaristan Schengen bölgesine katıldı

Polonya, Avrupa Birliği'nin dönem başkanlığını yürütüyor

Brüksel'deki Avrupa Birliği Genel Merkezi (DPA)
Brüksel'deki Avrupa Birliği Genel Merkezi (DPA)
TT

Romanya ve Bulgaristan Schengen bölgesine katıldı

Brüksel'deki Avrupa Birliği Genel Merkezi (DPA)
Brüksel'deki Avrupa Birliği Genel Merkezi (DPA)

Bulgaristan ve Romanya, 13 yılı aşkın bekleyişin ardından dün gece yarısı Schengen bölgesine tam olarak katıldı ve böylece serbest dolaşım imkânı elde etti. Bu gelişme, iki Doğu Avrupa ülkesi için son derece sembolik olan bir üyeliği gerçekleştirmiş oldu.

İki ülke Mart 2024'te havaalanları ve limanlarındaki sınır kontrollerinin kaldırılmasıyla bölgeye kısmen katılmış, aralık ayı ortasında ise Avrupalı ortakları bu tedbiri kara sınır karakollarını da kapsayacak şekilde genişletmeyi kabul etmişti. Schengen Bölgesi şu anda 29 ülkeden oluşuyor ve bu ülkelerde yaşayanlar ilgili bölge içinde serbest dolaşım hakkına sahip bulunuyor.

Şarku'l Avsat'ın edindiği bilgiye göre Avrupa Birliği'ne üye ülkelerden biri, siyasi tartışmalara öncülük etmek üzere her altı ayda bir Konseyin başkanlığını üstleniyor. Konseyin başkanlığını 2024 yılında Belçika ve Macaristan üstlenirken, 2025 yılında başkanlığı Polonya ve Danimarka yürütecek.

Polonyalı temsilciler haziran sonuna kadar birçok bakanlar toplantısına başkanlık edecek ve AB ülkeleri arasında görüş ayrılıkları olması halinde, bloğun yasama sürecinin mümkün olduğunca sorunsuz işlemesini sağlamak amacıyla arabuluculuk yapacak.

Brüksel'deki umut, Polonya hükümetinin, Macar hükümetinin son altı ayda yaptığı gibi, bu önemli rolü kendi amaçları doğrultusunda kullanmaması. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ülkesinin AB dönem başkanlığını üstlenmesinden kısa bir süre sonra geçen yaz Moskova ve Pekin'e giderek, blok ülkelerinin çoğunda büyük bir memnuniyetsizliğe yol açtı.



Arjantin'de kırmızı et krizi: Halk yoksulluktan domuza yöneliyor

Eskiden her gün dana eti yiyenler, artık haftada iki-üçe razı olduklarını söylüyor (Reuters)
Eskiden her gün dana eti yiyenler, artık haftada iki-üçe razı olduklarını söylüyor (Reuters)
TT

Arjantin'de kırmızı et krizi: Halk yoksulluktan domuza yöneliyor

Eskiden her gün dana eti yiyenler, artık haftada iki-üçe razı olduklarını söylüyor (Reuters)
Eskiden her gün dana eti yiyenler, artık haftada iki-üçe razı olduklarını söylüyor (Reuters)

Tüm dünyada sığır etinin kalitesiyle tanınan ve küresel üretimin yüzde 5'ini yaparak bu ürünün ithalatında dünyanın ilk 5 ülkesi arasında yer alan Arjantin'de halk şikayetçi. 

Zira ülkeyi vuran ekonomik kriz ve Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei'nin uyguladığı reçete, bifteği mutfaklarından uzaklaştırdı. 

2024'te kişi başına düşen sığır eti tüketimi, ülke tarihinin en düşük seviyesine indi.

Halkın önemli bir kısmı domuz ve tavuk etiyle yetinmeye çalışırken daha fakir olanlarsa onları dahi alamıyor. 

Başkent Buenos Aires'in adını mezbahalardan alan semti Mataderos'ta kasap olan Gonzalo Hernández, hafta sonunda domuz eti satışlarının çok arttığını söylüyor:

Eskiden ekstradan sattığımız, mangal kömürü gibi bir üründü. Artık işimizin ana parçalarından biri oldu.

Arjantin'in kendisini "anarko-kapitalist" diye niteleyen lideri Milei'nin Nisan 2024'te yüzde 300'ü bulan yıllık enflasyonu düşürmek için aldığı önlemler halkı vurdu. 

Enflasyon yüzde 166'ya gerilese de fiyatlar yükselmeyi sürdürüyor. 

Son 110 yıldır tutulan sığır eti tüketimi kayıtlarında en düşük seviyeye ulaşıldı.

Rosario Ticaret Odası'ndan ekonomist Franco Ramseyer, uzmanı olduğu hayvancılığı yorumlarken toplumdaki et tüketiminin azalmadığını ancak etin cinsinin değiştiğini vurguluyor.

Geçen yıl kişi başı sığır eti tüketimi ABD'de 38, Brezilya'da 34, Şili'deyse 26 kilo civarındaydı. 

Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü Müdürlüğü'nün raporuna göre 2022'de Türkiye'de büyükbaş ette kişi başına tüketim miktarı 18,44 kiloydu.

Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (ETBİR) verilerine göreyse 2019'da ortalama 12 kilo olan kırmızı et tüketimi, 2020'den itibaren 10 kilonun da altına geriledi. 

2024'te kişi başı 47 kilogram sığır eti tüketen Güney Amerika ülkesi hâlâ bu konuda dünya birincisi. 

Ancak ülkenin geçmişinde 71 kiloyu aşan bir ortalama var. Bu, sağlam bir düşüş anlamına geliyor. 

Ramseyer daha ucuz ve sağlıklı bir alternatif arayışındaki ülkelerin tavuğa döndüğünü hatırlatıyor. 

Arjantin'deyse sucuğa benzeyen "chorizo" gibi işlenmiş domuz ürünleri ve tavuğa yönelik ilgide önemli bir artış yok. Talep, taze domuz etine kaymış.

Kişi başı domuz eti tüketiminde 10 yıl önce senede 8,5 kilo ortalamaya sahip olan Arjantinliler, 2024'te talebi neredeyse iki katına çıkardı. 

Ülkedeki yemek programları da domuz etini içeren tariflere döndü. Pazarlama kampanyaları, taze kesilmiş domuz etinin sığırdan daha sağlıklı olduğunu öne sürüyor. 

53 yaşındaki Milei, Kasım 2023'teki seçimleri kazanarak Arjantin'in yeni lideri olmuştu. 

Tüm grevler ve diğer toplumsal eylemlere rağmen kamu harcamalarını büyük ölçüde kısıyor.

Geçen yıl verdiği bir röportajda "serbest piyasa devrimi" gerçekleştirdiğini savunan Milei, "B planı mevcut değil. Duygulara yer yok. 47 milyon kişi bazı yanıtlar bekliyor" ifadelerini kullanmıştı.

Özelleştirme planlarına ilişkin konuşan Arjantin lideri, "İlk neyi satabiliyorsam onu satacağım. Devlet, özel sektörün kaynaklarını zor kullanarak çalan bir makine. Bu nedenle devleti hiçbir şeyin çözümü olarak görmüyorum. Aksine problemin temel kaynaklarından biri" demişti. 

Bu politikalar bütçe açığı, enflasyon ve kamu harcamalarını düşürürken işsizlik ve fakirliğin artışı tepki topluyor.

Independent Türkçe, Washington Post, Telegraph, Reuters