İsviçre bankasının Nazi hesaplarını gizlediği açığa çıktı

İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
TT

İsviçre bankasının Nazi hesaplarını gizlediği açığa çıktı

İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)
İsviçre'nin en büyük bankası UBS, kriz yaşayan Credit Suisse'i 2023 başında hükümetin de desteğiyle yaklaşık 3,3 milyar dolara satın almıştı (AFP)

İsviçre merkezli yatırım bankası Credit Suisse'in, Nazilerin kontrolündeki hesaplarla ilgili soruşturmalarda bilgi sakladığı ortaya kondu.

ABD Senatosu Bütçe Komitesi dün yaptığı açıklamada, bu ilişkiyi gözler önüne süren onbinlerce belgenin yeni yürütülen soruşturmada keşfedildiğini duyurdu.

Bankanın bu belgeleri özellikle 1990'larda yürütülen soruşturmalar sırasında kasten gizlediği vurgulandı. 

Holokost'tan kurtulanların açtığı davalar üzerine banka 1998'de 1,25 milyar dolarlık bir uzlaşma anlaşmasını onaylamıştı.

Ancak iyi niyet gösterisi gibi gözüken bu hamlenin ardındaki gizli gerçekler artık açığa çıktı. 

ABD Senatosu Bütçe Komitesi, 3 bin 600 belge ve 40 bin mikrofilmin Nazilerle ilişkisinin "yüksek" olduğunu bildiriyor. 

Yahudi insan hakları örgütü Simon Wiesenthal Center'ın yeni bulguları ortaya koyması üzerine 2021'de bu ilişkiyi soruşturmak üzere bankada "bağımsız ombudsman" olarak görevlendirilen Neil Barofsky'nin yürüttüğü araştırmaların önce engellendiği, sonra da Amerikalı hukukçunun 2022'de kovulduğu aktarıldı. 

UBS'in 2023'te Credit Suisse'i satın alması ve Komite'nin soruşturma başlatması üzerine Barofsky'nin tekrar görevine döndüğü ve yeni atanan 50'den fazla kişiyle birlikte araştırmalarını sürdürdüğü belirtildi. 

Barofsky, bankanın yeni yönetiminin tüm arşivlerini açarak kendileriyle "olağanüstü bir işbirliği" yaptığını Komite'ye gönderdiği mektupta söyledi.  

Wall Street Journal (WSJ), Barofsky'nin ekibinin keşifleri arasında üst düzey SS subaylarının kontrolündeki hesapların da olduğu bilgisini sızdırdı. 

Amerikan gazetesi, bankanın 1990'larda keşfettiği bu hesapları o dönemki soruşturmalardan gizlediğini vurguluyor. 

Nazi hesaplarının izleri, "Amerikan kara listesi" damgalı belgelerde bulunmuş. 

Üst düzey SS subaylarının kontrol ettiği bir hesap, İsviçreli bir aracıyla işletiliyormuş. 

WSJ, bankanın Zürih'teki arşiv bölümünde kısa zaman önce çekilen bir fotoğrafın yerden tavana kadar uzanan belgelerin incelendiğini gözler önüne serdiğini bildirdi. 

Tüm bu araştırmalar sonucunda daha da fazla bilginin ABD Senatosu Bütçe Komitesi'ne sunulması bekleniyor. 

Barofsky, hazırladıkları raporu 2026 başında son haline getirmeyi planladıklarını söylüyor. 

Independent Türkçe, WSJ, AFP



Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
TT

Golan Tepeleri'ndeki "Hayaletler Çarkı" hakkındaki güçlü teoriye darbe

Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)
Rujm el-Hiri'nin astromik gözlemevi olarak kullanıldığı düşünülüyordu (Wikimedia Commons)

Ortadoğu'nun en büyük megalit yapılarından Rujm el-Hiri'nin gözlemevi olarak kullanılmadığı ortaya çıktı. 

Golan Tepeleri'ndeki en az 5 bin yıllık Rujm el-Hiri, Hayaletler Çarkı diye de biliniyor. 

1968'de keşfedilen labirent benzeri yapının merkezinde yığılmış kayalar yer alıyor. Bunun etrafıysa bazalt taşlardan çok sayıda eşmerkezli çemberle çevrili. 

150 metre çapındaki bu devasa yapının inşa amacı uzun zamandır tartışılıyor. Bilim insanları, Hayaletler Çarkı'nın savunma kalesi veya önemli birinin mezarı olabileceği gibi teoriler öne sürüyor. 

Ancak "Doğu'nun Stonehenge'i" diye anılan yapının gözlemevi olduğu fikri diğerlerine kıyasla çok daha baskındı.

1998 tarihli bir çalışmada Rujm el-Hiri'nin, gündönümleri, ekinokslar, Sirius yıldızı ve diğer gökcisimlerinin konumuna göre hizalandığının bulunması bu teoriyi destekliyordu. 

Ancak İsrail'deki Tel Aviv ve Negev Ben-Gurion üniversitelerinden araştırmacılar bu teoriye büyük bir darbe vurdu.

Bulguları hakemli dergi Remote Sensing'de yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, Rujm el-Hiri'nin yer aldığı bölgedeki tektonik faaliyetlerin geçmişini inceledi. Araştırmacılar manyetik alanın kaya ve toprakta bıraktığı izleri de analiz etti.

Bilim insanları tektonik faaliyetler sonucu yapının yönünün zaman içinde değiştiği sonucuna vardı. Ekip makalede şöyle yazıyor:

Analizler, Rujm el-Hiri'nin bulunduğu alanın saat yönünün tersine döndüğünü ve ilk konumundan onlarca metre kaydığını ortaya koyuyor.

Araştırmacılar, duvarların ve girişlerin yönünün MÖ 4000-2000 dönemiyle aynı olmadığını ve bu nedenle yapının, gökcisimlerine göre hizalanmadığını söylüyor:

Rujm el-Hiri'nin bir gözlemevi olması muhtemel değil.

Araştırmacılar yapının inşaatının MÖ 4500'lerde başlamış olabileceğini fakat çeşitli bölümlerin MÖ 3600 ila 2300'de yeniden inşa edildiğini düşünüyor. Ayrıca sonraki yüzyıllarda da birkaç değişiklik yapılmış olması muhtemel.

Rujm el-Hiri'nin tam olarak hangi amaçla yapıldığının belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç var. Yapının içinde çok az tarihi eser bulunması bilim insanlarının karşılaştığı en büyük zorluklardan biri.

Diğer yandan araştırmacılar bölgede pek çok şeyin keşfedilmeyi beklediğini düşünüyor. 

Independent Türkçe, Science Alert, IFLScience, Remote Sensing