ABD'li eski dublör, sahte araba kazalarıyla sigorta dolandırıcılığı yapmakla suçlanıyorhttps://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/5099749-abdli-eski-dubl%C3%B6r-sahte-araba-kazalar%C4%B1yla-sigorta-doland%C4%B1r%C4%B1c%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1-yapmakla-su%C3%A7lan%C4%B1yor
ABD'li eski dublör, sahte araba kazalarıyla sigorta dolandırıcılığı yapmakla suçlanıyor
43 yaşındaki Vanessa Motta, Adalet Bakanlığı'nın dolandırıcılık olayında dava açtığı 8 kişiden biri (mottalaw.com)
ABD Adalet Bakanlığı, New Orleanslı dublör bir kadının sahte sigorta taleplerinde bulunmak için araba kazaları düzenlediğini iddia etti.
43 yaşındaki Vanessa Motta, Louisiana'daki dolandırıcılık olayında yargılanan 8 kişiden biri. Motta'nın eşi ve profesyonel sürücüler de dahil olmak üzere sanıkların 18 tekerlekli araçlarla kasıtlı bir şekilde çarpışarak olay yerinden kaçtığı ileri sürülüyor.
Kamyonlara çarpan sürücüler "vurucu" diye adlandırılıyordu. Savcılara göre kazadan sonra bir kaçış şoförü "vurucunun" kaçmasına yardım ediyordu.
"Vurucuların" araçlarındaki diğer yolcular, yetkililere kazaya yol açan aracı kendileri kullandıklarını söylüyordu. Dolandırıcılık planının diğer üyeleriyse tanık rolünü üstlenerek çarpışmalarda suçu kamyon sürücülerine atıyordu.
Yerel haberlerde, Motta'ya sahte başvurular yapmaktan dava açıldığını ve kendisinin geçen ay suçlamaları reddettiği bildiriliyor.
Motta'nın avukatı Sean Toomey, müvekkilinin iddia edilen dolandırıcılık olayında mağdur olduğunu öne sürdü.
Toomey, Louisiana'daki mahkemeye "Bu kazalar gerçekten kurmacaysa müvekkilim de mağdurlardan biriydi ve başkaları onu suiistimal etti" dedi.
Kendisi de avukat olan Motta, 2017'de Motta Law LLC adlı hukuk bürosunu açmıştı. Motta'nın hukuk lisansı daha sonra askıya alındı ve posta ve elektronik dolandırıcılık, adaleti engellemek ve tanık etkilemek için komplo kurmaktan dava açıldı.
Motta dublörlük yaparken Jurassic World, Logan, Hızlı ve Öfkeli 7 (Furious 7) ve Maymunlar Cehennemi: Şafak Vakti (Dawn of the Planet of the Apes) gibi filmlerde rol almıştı.
Polis, bir noktada planın ölümcül bir hal aldığını söyledi. Polise göre, kazalara karıştığı iddia edilen Ryan "Red" Harris, suçlara tanıklık etmemesi için eski suç ortağını vurdu. 2020'de hayatını kaybeden adam, bir soruşturmada federal yetkililerle işbirliği yapıyordu.
Kadın sanıklardan biri, o dönemde katil olduğu öne sürülen kişiyle çıktığını ama katilin, iddia edilen cinayeti birine anlatması halinde kendisini öldürmekle tehdit ettiğini söyledi.
Motta, halihazırda 250 bin dolar kefaletle serbest bırakıldı ve duruşmasını bekliyor. Independent Türkçe
İsrail'in Güney Lübnan'daki prefabrik evlere yönelik saldırıları, bölge sakinlerinin ‘geçici barınma’ imkânından mahrum kalmasına neden oluyorhttps://turkish.aawsat.com/arap-d%C3%BCnyasi/5136900-i%CC%87srailin-g%C3%BCney-l%C3%BCbnandaki-prefabrik-evlere-y%C3%B6nelik-sald%C4%B1r%C4%B1lar%C4%B1-b%C3%B6lge
İsrail'in Güney Lübnan'daki prefabrik evlere yönelik saldırıları, bölge sakinlerinin ‘geçici barınma’ imkânından mahrum kalmasına neden oluyor
Hadr Avade, Ramazan Bayramı gecesi İsrail tarafından hedef alınan prefabrik evinin enkazı önünde (Şarku’l Avsat)
Lübnan'ın güney sınır köylerinde yaşayan çok sayıda Lübnanlı, son savaş sırasında İsrail tarafından yıkılan evlerinin yerine yenilerini inşa edebilmek için tazminat ödenmesini ve bölgede güvenliğin yeniden tesis edilmesini beklerken geçici konut olarak prefabrik evleri tercih etti.
Hizbullah ve İsrail arasındaki ateşkes anlaşmasının 27 Kasım'da yürürlüğe girmesinin ve özellikle İsrail'in 18 Şubat'ta sınır kasabalarından çekilmesinin ardından, güney sınır bölgelerindeki insanlar, maliyetinin düşük olması ve kısa sürede kurulabilmesi nedeniyle prefabrik ev seçeneğine yöneldi.
“Evimin enkazının yanına koydum”
Bölgede yaşayan 30 yaşındaki Hadr Avade Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: “19 Şubat'ta köylerimize döndükten birkaç gün sonra prefabrik bir ev satın aldım. Küçüktü, bir yatak odası ve küçük bir mutfağı vardı. Ama beni ve beş kişilik ailemi geçici de olsa barındırabilirdi. Lübnan'daki savaşın ilk günlerinde İsrail tarafından yıkılan evimin bahçesinin köşesine, orada biriken molozların yanına yerleştirdim. Sonra da su ve elektriğini bağladım.”
Hadr Avade'nin Güney Lübnan'daki Kafr Kila'da bulunan prefabrik evinin hedef alınmadan önceki hali (Şarku’l Avsat)
Sınır kasabası Kafr Kila'nın yerlisi olan Avade, Hizbullah'ın destek cephesi olarak bilinen bölgeye girmesinin ardından 8 Ekim 2023 tarihinde evinden zorla çıkarıldı. Diğer güneylilerle birlikte o da evini kaybetti. O zamandan beri Nebatiye ilçesine bağlı Zebdin kasabasında yerinden edilmiş bir kişi olarak yaşıyor. Avade, “Bir buçuk yıldan fazla bir süredir kiraladığım evde kalmak yerine prefabrik evde yaşamayı ve memleketime dönmeyi tercih ettim” dedi.
“Geri dönmeyin”
Prefabrik ev, barınma yardımı olarak aldığı 5 bin dolara mal oldu. Ramazan Bayramı'nın ilk günü taşınmayı tercih etti, ancak İsrail bunu yapmasını engelledi. İsrail ordusu Ramazan Bayramı gecesi evi bir füzeyle hedef aldı.
Aynı gece İsrail, Kafr Kila'daki birkaç prefabrik evi daha hedef aldı ve saldırılar bugün de devam ediyor. “Sanki bize 'Geri dönmeyin' der gibiydiler” diyen Avade, “Onlar için bir tehdit oluşturmadığı için eve zarar vermeyeceklerini düşündüm” ifadesini kullandı.
Hadr Avade'nin Güney Lübnan'daki Kafr Kila'da bulunan prefabrik evinin hedef alındıktan sonraki hali (Şarku’l Avsat)
Avade, İsrail askerlerinin çekilmesinden sonra Kafr Kila'ya dönüşünü şu ifadelerle anlattı: “Dönmek için sabırsızlanıyordum. Bu yüzden prefabrik evime yerleşene kadar her gün kasabayı ziyaret ettim. Evi hedef almalarını beklemiyordum, bu sebeple yakında taşınabilmek için evi hazırladım. İsrail'in tüm ihlallerine rağmen oradaki ekinleri suluyordum. Biz, bu köylerin insanları, evlerimizi alnımızın teriyle inşa ettik. Savaştan önce küçük bir kahvehanem vardı. Yaşanan her şeye rağmen, geri dönüp evlerimizi yeniden inşa edebilmek için anlaşma anını bekliyoruz.”
Avade, prefabrik evin hedef alınması nedeniyle tazminat alma olasılığı hakkında ise “Henüz net bir şey yok ama sanmıyorum” dedi.
Evleri kaybetmek
Avade, çoğu, yıllar içinde inşa ettikleri evlerini ve çıkarlarını kaybeden ve İsrail'in neredeyse her gün bölgeyi hedef alması nedeniyle riskli ziyaretler dışında bölgelerine dönmeleri hâlâ engellenen birçok güneylinin hayatlarına ve savaşla ilgili deneyimlerine dair sadece bir örnek. Dikkat çekici olan, çoğunun sanki duyguları uyuşmuş gibi umursamaması.
Yerel bir kuruluş tarafından Lübnan'ın güneyinde yerinden edilmiş kişilere bağışlanan prefabrik evler (AFP)
Avade gibi Muna da kendisi ve üç kişilik ailesinin yaşaması için bir ev satın almış. Şarku’l Avsat'a konuşan Muna, “Evi Deyr Mimas ve Kafr Kila arasında bir yere koydum. Kasabamı sevdiğim ve her gün ziyaret ettiğim için oraya taşınmak isterdim” dedi. Ancak İsrail, oradaki prefabrik evleri vurduğu için bunu yapamamış.
Evi taşımaya karar verdi
İsrail saldırıları Muna'nın yeni evine zarar vermedi, ancak korkudan evi kurulduğu yerden taşımaya karar verdi ve içinde yaşama fikrinden vazgeçti. Muna yeni kararını şu ifadelerle anlattı: “Yaklaşık iki hafta önce evi, bir buçuk yıldır yerinden edilmiş bir kişi olarak yaşadığım Nebatiye'deki Kafr Tibnit kasabasına taşıdım. Orada birkaç kez yerinden edilme deneyimi yaşamıştım.”
Muna orada yaşaması halinde kendisini bekleyen tehlikenin farkında. “Güvenlik yok, ancak doğup büyüdüğüm, anılarımın olduğu topraklara dönmekten başka seçeneğim de yok” diyen Muna, bu adımı güvenlik durumu daha iyi olana kadar ertelemeye karar verdi.
Umduğu gibi değildi
Muna savaştan önceki hayatını, evini nasıl inşa ettiğini ve üzerinde nasıl büyük bir özen ve sevgiyle çalıştığını şöyle anlattı: “Evimin ayrıntılarını, en küçük detaylarını bile dikkatle ve titizlikle seçtim, ancak İsrail onu yıktı. Savaştan üç ay sonra orayı terk ettik. Kocam mucizevi bir şekilde hayatta kaldı, dört İsrail mermisi evimize isabet etti ve evsiz kaldık.”
Yeni prefabrik ev Muna'nın umduğu gibi değildi, bir anda kendini sınırlı seçeneklerle bulmuştu. Muna, “Çadırda yaşamak zorunda kalsam bile topraklarımıza geri dönmek istedim. Belki de kalıcı dönüşümüzün yakın olduğuna dair kendime biraz umut vermek içindi böyle düşünüyordum. Şimdi bunu yapamayacağım için çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Güvenlik garantisi
Öğretmen ve bir erkek çocuk annesi olan Muna, kocasına neredeyse her gün sınır köylerindeki işine giderken eşlik ediyor. Muna, “İnsanlar güvenlik garantisi aldıktan sonra yaşamak için memleketlerine döndüklerinde ön saflarda olacağım” diyor.
Muna yeni evini, barınma ve mobilya yardımı aldıktan sonra kuzeydeki bir fabrikadan 3 bin 500 dolara satın almış. Muna, kasabanın girişinde bir dinlenme evi gibi küçük bir işyeri açmayı düşünüyormuş. Ancak güvenlik ihlalleri bunu yapmasını engellemiş.