4 soruda Los Angeles yangınlarının arkasındaki Santa Ana rüzgarları

Hayatını kaybedenlerin sayısı artarken, yangını kontrol altına alma çabaları sürüyor

7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
TT

4 soruda Los Angeles yangınlarının arkasındaki Santa Ana rüzgarları

7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)
7 Ocak Salı günü başlayan Palisades Yangını, Los Angeles'ın batısındaki evleri küle çeviriyor (Ringo Chiu/Reuters)

ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Los Angeles'ı kasıp kavurmaya devam eden orman yangınlarını kontrol altına alma çabaları sürüyor.

5 ayrı yangında hayatını kaybedenlerin sayısı dün akşam (9 Ocak) itibarıyla 10'a yükseldi. En az 180 bin kişi tahliye edilirken, neredeyse 10 bin yapının küle döndüğü aktarılıyor.

Salı günü patlak veren en büyük iki yangın Palisades ve Eaton yangınları halihazırda 13 bin 750 hektardan fazla alanı yok ederek Los Angeles tarihindeki en yıkıcı yangınlar olarak kayıtlara geçti.

CBS'in haberine göre halihazırda Palisades yangını yüzde 6 ve Eaton yangını yüzde 0 oranında kontrol altına alındı.

En büyük yangınların nasıl ortaya çıktığı araştırılmaya devam ederken, uzmanlar Santa Ana rüzgarlarının yangını körüklediğini söylüyor. 

1) Santa Ana rüzgarları nasıl oluşuyor?

Genellikle sonbahar aylarından ocağa kadar görülen Santa Ana rüzgarları, dağlardan Güney Kaliforniya kıyılarına doğru kuru ve güçlü bir şekilde esiyor.

ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu'ndan yangın ekolojisti Jon Keeley; Nevada, Utah, Kaliforniya ve diğer eyaletlerin bazı bölümlerine yayılan Büyük Havza'da yüksek basınç, kıyıların açıklarındaysa alçak basınç olduğunda bu rüzgarların meydana geldiğini söylüyor.

Hava kütleleri yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareket ediyor ve basınç farkıyla birlikte rüzgarların şiddeti de artıyor.

Kaliforniya Üniversitesi Los Angeles kampüsündeki Çevre ve Sürdürülebilirlik Enstitüsü Direktörü Alex Hall, Büyük Havza'daki çöl ortamında ortaya çıktığı için Santa Ana rüzgarlarının son derecede kuru olduğunu ifade ediyor. 

Yine aynı nedenle rüzgarlar soğuk başlasa da dağ yamacından aşağı inerken sıkıştığı için genellikle ısınıyor. Hall bu durumun, bisiklet lastiklerine hava verince ısınmasıyla aynı sebepten kaynaklandığını belirtiyor.

Keeley, Conversation için kaleme aldığı yazıda kanyonların da rüzgarları yönlendirdiğini söyleyerek ekliyor: 

Eskiden Altadena bölgesinde yaşardım ve Santa Ana rüzgarları sırasında yaşadığımız yerde hiç rüzgar yokken birkaç blok ötede rüzgarın epey güçlü estiği günler olurdu.

Bu güçlü, kuru rüzgarlar genellikle saatte 40 ila 60 kilometre hıza ulaşırken, önceki günlerde saatte 120 kilometreyi aştıkları bildirilmişti.

2) Neden bu sefer şiddetli yangınlar patlak verdi?

Los Angeles'ta salı gününden beri devam eden yangınların bu seviyeye ulaşmasında, Santa Ana rüzgarlarının yanı sıra düşük nem oranı ve kuruyan bitki örtüsü de kritik bir rol oynuyor.

Keeley normalde Güney Kaliforniya'daki yağmurların, bitkilerin nemli kalıp yanmamasını sağladığını belirtiyor.

Ancak bölgenin bu yıl çok kuru kalması, güçlü rüzgarların bitkileri kolayca yangına katarak durumun şiddetini artırmasına yol açıyor.

Ekolojist bu şartlarda bölge halkını tahliye etmenin de epey zorlaştığını ekliyor.

Ayrıca Washington Post'un aktardığı üzere 2023 sonbaharıyla 2024 ilkbaharı arasındaki aşırı yağışlar bitki örtüsünün genişlemesine neden olarak yangınlara yakıt sağladı.

3) İklim krizi Santa Ana rüzgarlarını nasıl etkiliyor?

Uzmanlar hava sıcaklıklarının artmasının, daha büyük yangınlara zemin hazırladığını ifade ediyor.  

İklim krizinin etkisiyle Kaliforniya'nın daha az yağış alması da rüzgarların daha kuru olmasına yol açıyor ve ortamı orman yangınlarına daha uygun hale getiriyor.

Ancak Hall, çölün okyanustan daha fazla ısınması durumunda ikisi arasındaki basınç farkının zalacağını ifade ediyor. Bu durumunda Santa Ana rüzgarlarının şiddetinin azalması bekleniyor.

Hall "Bu rüzgarları basınç farkı harekete geçiriyor" diye açıklıyor. 

Bu nedenle iklim krizinin bu rüzgarlar üzerindeki etkisine dair henüz fikir birliği sağlandığı söylenemez.

Keeley de Kaliforniya'da artık daha şiddetli orman yangınları görülmesinin, iklim ve rüzgarlardaki değişimlerin yanı sıra nüfus artışından da kaynaklandığını belirtiyor.

Yerleşim alanının ormanlara yaklaşmasıyla birlikte elektrik şebekeleri de bu bölgelere kadar uzanıyor. 

Keeley bunun yangınlara zemin hazırlayabileceğini söyleyerek ekliyor: 

Aşırı hava koşullarında, elektrik iletim hatlarının düşme veya ağaç dallarına çarparak yangın çıkarma riski daha yüksek.

2021 tarihli bir araştırmada, son 10 yılda Santa Ana rüzgarları sonucu çıkan yangınlarda elektrik hattı arızalarının başlıca kaynak olduğu tespit edilmişti.

4) Yangın neden okyanus suyuyla söndürülmüyor?

Los Angeles yangınları kontrol altına alınmaya çalışılırken bazı itfaiye depolarında su kalmaması en büyük zorluklardan birini yaratıyor.

KTLA 5 News'un akardığı üzere çarşamba günü bazı itfaiyecilerin Büyük Okyanus'tan su aldığı görüldü.

Sosyal medya kullanıcıları da okyanus suyunun kullanılmasını söylerken, uzmanlar durumun daha karmaşık olduğunu belirtiyor.

Technology.org'a göre, tuzlu su yangın söndürmek için kullanılabilir ancak itfaiye ekipmanına zarar verme ihtimali var.

Ayrıca okyanus suyu, yüksek miktarda tuz içermesi nedeniyle ekosistemlere uzun süreli zarar verme ve bu bölgelerin yıllarca çorak kalmasına yol açma potansiyeline sahip.

Bu nedenle tuzlu suyun yangın söndürmede kullanılması için arıtılması gerekiyor. Ancak bu da verimsiz ve pahalı olduğu gerekçesiyle çevrecilerin önermediği bir yöntem.

Independent Türkçe, Conversation, New York Times, Washington Post, Reuters, CBS, KTLA 5 News, USA Today, Technology.org, Science Advances



ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
TT

ABD'den tepki çeken plan: 80 bin göçmeni "Amazon gibi" depolayacaklar

ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)
ABD Kongresi temmuzda çıkardığı yasayla en az 100 bin kişinin gözaltı merkezlerinde tutulabilmesi için 45 milyar dolarlık ekstra bütçe sağlamıştı (AP)

Donald Trump yönetimi, ABD'ye yasadışı yollarla giren göçmenlerin gözaltında tutulması için bir adım daha atıyor.

İç Güvenlik Bakanlığı, büyük sanayi depolarını gözaltı merkezlerine çevirmek için harekete geçti. 

Washington Post'un özel haberine göre yüklenici şirketlere çağrı yapılarak bu işi üstlenmeleri istenecek.

Bu planla toplamda 80 bini aşkın göçmenin elden geçirilecek depolarda tutulması planlanıyor.

Mevcut sistemde hangi tesiste boş yer varsa göçmenler oraya gönderiliyor. 

Yeni planla birlikte 5-10 bin kişi taşıyabilecek 7 dev tesis ya da 1500 kişi kapasiteli 16 merkezden birine hızlıca sevk edilecekler.

Planın savunucuları, yeni planın göçmenlerin daha rahat ve "verimli" bir şekilde sınır dışı edilebilmesini sağlayacağını savunuyor.

Diğer yandan bu plan eleştiri de topluyor. Depoların insanların yaşaması için planlanmadığını vurgulayan insan hakları savunucuları yapılacak tüm değişikliklere rağmen havalandırma, ısıtma, su tesisatı ve hijyende büyük sıkıntılar yaşanabileceğini işaret ediyor. 

National Immigration Project'ten Tania Wolf, göçmenlere insan gibi davranılmayacağını öne sürerek "Daha iyi bir ifade bulamadım ama insanlara sığır muamelesi yapıyorsunuz" dedi. 

ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) Direktör Vekili Todd Lyons'un nisanda düzenlenen bir sınır güvenliği konferansında Amazon depoları örneğini verdiği hatırlatıldı:

Bunu bir iş gibi görmeyi daha iyi becermeliyiz. Prime gibi ama insanlarla yapılanı.

Amerikan gazetesi taslağın nihai halini henüz almadığını ve detayların değişebileceğini bildirdi. 

Washington Post, ay başında ICE'nin 68 bini aşkın göçmeni tesislerinde tuttuğunu ve bunlardan yüzde 48'inin herhangi bir hüküm giymediğini veya suçlamayla karşı karşıya olmadığını belirtti. 

Donald Trump'ın "sınır çarı" diye tanımladığı Tom Homan'ın 2025'te 580 bine yakın kişiyi sınır dışı ettiklerini duyurduğu da anımsatıldı. 

Independent Türkçe, Washington Post, Daily Beast


Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
TT

Myanmar'daki iç savaşta salgın riski: Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz

Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)
Myanmar'da nisanda yaşanan depremlerde, cuntanın sağlık malzemelerinin dağıtımını engellediği öne sürülmüştü (Reuters)

Myanmar'daki iç savaş, sıtma ve kolera gibi hastalıkların bölgeye yayılmasına neden olabilir.

New York Times'ın haberine göre, yatırımlarda silahlara öncelik veren cunta yönetimleri tarafından Myanmar sağlık sistemi yıllardır ihmal ediliyor.

Sivil hükümet döneminde hastalık kontrolünde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olsa da 2021'de ordunun yeniden iktidarı ele geçirmesiyle bunlar tersine döndü.

UNICEF'e göre Myanmar, hiç aşılanmamış çocukların sayısının en fazla olduğu ülkeler arasında. İç savaşla boğuşan ülkedeki doktorlara göre, boğmaca ve difteri gibi önlenebilir hastalıklar artıyor.

Cunta sağlık sistemini korumadığı gibi hastane ve tıbbi tesislere de saldırıyor.

Dünya Sağlık Örgütü'nün verilerine göre Myanmar ordusu, bu yıl sağlık tesislerine en az 67 saldırı düzenledi.

Myanmar'ın Bangladeş sınırına yakın bir bölgede isyancıların elindeki 300 yataklı hastanenin bu ay bombalanması sonucu en az 34 kişi hayatını kaybetmişti.

Köylüler ve ayrılıkçı örgütler, hava saldırılarından korunmak için sıtma gibi hastalıkları taşıyan sivrisineklerin istila ettiği ormanlarda saklanıyor. Bazı doktorlar 20 defa sıtma geçiren hastaları tedavi ettiklerini söylüyor.

Ayrıca Myanmar'da 2021'deki darbenin ardından Tayland'da da sıtma vakalarının arttığı belirtiliyor.

Çatışmalar nedeniyle, Myanmar-Tayland sınırındaki Mae Sot kasabasında yer alan Mae Sot Genel Hastanesi'ne giden hasta sayısı yaklaşık yüzde 50 arttı.

Ancak hastane müdür yardımcısı Dr. Rojanasak Thongkhamcharoen, gelen Myanmarlı hastaları tedavi etmekten başka seçenekleri olmadığını belirtiyor:

Myanmar'daki sağlık durumunu önemsemezsek, çocuk felci gibi uzun süredir görülmeyen hastalıkların yeniden ortaya çıkmasıyla karşılaşabiliriz. Bulaşıcı hastalıklar sınır tanımaz.

Tayland-Myanmar sınırında çalışan epidemiyolog Dr. Voravit Suwanvanichkij de şu uyarıları paylaşıyor:

Bu kriz insanları geceleri uykusuz bırakmalı. Myanmar'ın çoğu epidemiyolojik bir kör noktaya dönüştü.

Ülkede nisanda yaşanan  7,7 ve 6,4 büyüklüğündeki iki depremde 3 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, halihazırda zaten yetersiz olan sağlık sistemi de iflasın eşiğine gelmişti.

Independent Türkçe, New York Times, Think Global Health


Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
TT

Güney Asya devi, Silikon Vadisi’nin hedefinde: 70 milyar dolarlık yatırım yapılacak

Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)
Microsoft CEO'su Satya Nadella, Başbakan Narendra Modi'yle ocak ayında Yeni Delhi'de görüşmüştü (Narendramodi.in)

Amazon, Microsoft ve Google gibi teknoloji devleri Hindistan'a büyük yatırım taahhütleri verdi.

Washington Post'un haberine göre Silikon Vadisi şirketleri, ekimden bu yana Hindistan'da toplam 67,5 milyar dolarlık yatırım yapma sözü verdi. Taahhütlerin yüzde 80'i bu ay açıklandı.

Yatırımların büyük kısmı, yapay zeka destekli sohbet botlarının işlemesini sağlayan devasa veri merkezlerinin inşası için kullanılacak.

Hindistan'daki yazılımcılar için eğitim programları ve küçük işletmeler arasında yapay zeka kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla yatırımlar da yapılacak.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI ve rakibi Claude'un üreticisi Anthropic, bu yıl Hindistan'da ofisler açtı.

Microsoft CEO'su Satya Nadella ve Intel CEO'su Lip-Bu Tan gibi isimler de bu ay Hindistan Başbakanı Narendra Modi'yle bir araya gelip, yapay zeka ve yarı iletken çip üretimiyle ilgili konuları ele aldı.

Güney Asya ülkesi, şubatta uluslararası bir yapay zeka zirvesine ev sahipliği yapmaya da hazırlanıyor. Hindistan hükümetine göre bu, Küresel Güney'de düzenlenen ilk uluslararası zirve olacak.

Analizde, 1 milyardan fazla internet kullanıcısına sahip Hindistan'ın teknoloji devleri için "kazanılması gereken bir pazara" dönüştüğü ifade ediliyor.

Amerikan finansal hizmet şirketi Wedbush Securities'den Dan Ives, "Silikon Vadisi'nde herkes Hindistan'da büyük bir rekabetin başladığını biliyor" diyor.

Microsoft, Hindistan'da 17,5 milyar dolarlık yatırım yapacağını 9 Aralık'ta duyurmuştu. Firmanın Asya'daki en büyük yatırımı kapsamında, Hindistan'ın Haydarabad şehrinde devasa bir veri merkezi kurulması planlanıyor.

Google da büyük bir veri merkezi için 15 milyar dolarlık yatırım yapacağını ekimde açıklamıştı.

Öte yandan çevreciler, ciddi miktarda enerji ve su gerektiren veri merkezlerinin, halihazırda kaynak sıkıntısı çeken Hindistan için uzun vadede kıtlık gibi sorunlar yaratabileceğine işaret ediyor.

Ekonomistler de yapay zekanın yaygın olarak benimsenmesinin ülkedeki işgücü piyasasını altüst edebileceği uyarısında bulunuyor.

Independent Türkçe, Washington Post, New York Times