İsviçre, bir vatandaşının İran'da ölümüyle ilgili koşulların ortaya çıkarılması için "tam soruşturma" talep ediyor

Tahran, İran'a turist olarak seyahatte bulunan adamın intihar ettiğini açıkladı

 İsviçre, İranlı yetkililerden tutuklanma nedenlerine ilişkin ayrıntılı bilgi istedi (Reuters)
İsviçre, İranlı yetkililerden tutuklanma nedenlerine ilişkin ayrıntılı bilgi istedi (Reuters)
TT

İsviçre, bir vatandaşının İran'da ölümüyle ilgili koşulların ortaya çıkarılması için "tam soruşturma" talep ediyor

 İsviçre, İranlı yetkililerden tutuklanma nedenlerine ilişkin ayrıntılı bilgi istedi (Reuters)
İsviçre, İranlı yetkililerden tutuklanma nedenlerine ilişkin ayrıntılı bilgi istedi (Reuters)

İsviçre, kendisini casuslukla suçlayan İranlı yetkililerin hapishanede intihar ettiğini açıklamasının ardından vatandaşlarından birinin ölümüyle ilgili “tam bir soruşturma” yapılması çağrısında bulundu.

Vatandaşının casusluk şüphesiyle tutuklandığı konusunda 10 Aralık'ta bilgilendirilen İsviçre, “İranlı yetkililerden tutuklamanın nedenleri hakkında ayrıntılı bilgi ve bu ölümün koşullarına ilişkin tam bir soruşturma talep ediyor.” İsviçre Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsviçreli diplomatların bu suçlama nedeniyle konsolosluk yardımı sağlamasına izin verilmediği belirtildi.

İsviçre Dışişleri Bakanlığı, İranlı yetkililerin “İran'a turist olarak seyahat eden ve yaklaşık 20 yıldır İsviçre'de ikamet etmeyen 64 yaşındaki adamın intihar ettiğini” bildirdiklerini vurguladı. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsviçreli yetkililer, söz konusu kişinin son dönemde Güney Afrika'da yaşadığını belirtti.

İran yargısına ait Mizan Online internet sitesine göre adı açıklanmayan İsviçre vatandaşı, bir mahkum arkadaşından hapishane kantininden yiyecek getirmesini istemiş ve “yalnız kaldığı zamanı intihar etmek için kullanmış.” İsviçre Dışişleri Bakanlığı “cesedin ülkesine gönderilmesinin öncelikli olduğunu ve önümüzdeki günlerde gerçekleşmesi gerektiğini” vurguladı.

İsviçre Dışişleri Bakanlığı, “Cesedin İsviçre'ye geri gönderilmesi de en önemli önceliktir ve önümüzdeki günlerde gerçekleşmelidir” diyerek, “Şu anda İran'da tutuklu bulunan herhangi bir İsviçre vatandaşı bulunmadığını” açıkladı.

Son yıllarda Batılı ülkelerle tutuklu takası yapan İran'da çok sayıda tutuklu Avrupalı ya da çifte vatandaş bulunuyor.



Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor
TT

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

Trump, Netanyahu'nun kendisini Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermesinden sonra: Hamas ateşkes istiyor

ABD Başkanı Donald Trump pazartesi günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu Beyaz Saray'da ağırlarken İsrailli yetkililer, ABD'nin arabuluculuğunda Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkesin sağlanması için Filistin İslami Direniş Hareketi (Hamas) ile dolaylı görüşmeler yaptı.

Trump’ı Nobel Barış Ödülü'ne aday gösterdiğini açıklayan Netanyahu, Beyaz Saray'da düzenlenen toplantıda milyarder Cumhuriyetçi Başkan’a ödül komitesine gönderdiği adaylık mektubunun bir kopyasını sundu. Netanyahu, Beyaz Saray'da Trump ile yediği akşam yemeğinde, ABD Başkanı’nın ‘şu anda bir ülkeden diğerine, bir bölgeden diğerine barışı tesis ettiğini’ söyledi. Trump ise sık sık Norveç’teki Nobel Barış Ödülü Komitesi'nin Hindistan ile Pakistan ve Sırbistan ile Kosova arasındaki anlaşmazlıkları çözme çabalarını görmezden gelmesinden şikayet etti.

Hamas'ın Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını istediğine inandığını belirten Trump, Beyaz Saray'da gazetecilerin İsrail ile Hamas arasında Gazze Şeridi’nde devam eden çatışmaların, taraflar arasında sürmekte olan ateşkes görüşmelerini engelleyip engellemeyeceği sorusuna verdiği yanıtta “Hamas görüşmek ve ateşkes istiyor” dedi.

Öte yandan Filistinlilerle barış istediğini söyleyen Netanyahu, ancak gelecekte kurulacak herhangi bir bağımsız Filistin devletinin İsrail'i yok etmek için bir platform olacağını belirterek, güvenlik konusunda egemenliğin İsrail'in elinde kalması gerektiğini savundu.

Netanyahu, şunları söyledi:

“Filistinlilerin kendilerini yönetmek için tüm yetkilere sahip olmaları gerektiğini düşünüyorum, ancak bizi tehdit edecek hiçbir yetkiye sahip olmamalılar. Bu, genel güvenlik gibi egemenlik yetkilerinin her zaman bizim elimizde kalacağı anlamına geliyor.”

İsrail Başbakanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“7 Ekim'den sonra insanlar Filistinlilerin bir devleti olduğunu, Gazze'de Hamas devleti olduğunu söylediler ve bakın ne yaptılar. Onlar bunu inşa etmediler. Onlar bunu sığınaklarda, terör tünellerinde inşa ettiler ve sonra halkımızı katlettiler, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafalarını kestiler, şehirlerimizi, kasabalarımızı ve çiftliklerimizi işgal ettiler. İkinci Dünya Savaşı ve Nazilerin işlediği Holokost’tan bu yana görmediğimiz korkunç katliamlar işlediler.”

İsrail Başbakanı, şöyle devam etti:

“Filistinli komşularımızla, bizi yok etmek istemeyenlerle barışa ulaşmak için çalışacağız ve güvenliğimizin ve egemenliğimizin her zaman bizim elimizde kalacağı bir barışa ulaşmak için çalışacağız. Şimdi insanlar, ‘Bu tam bir devlet değil, bir devlet bile değil’ diyecekler. Umurumuzda değil. Bunu bir daha asla tekrarlamayacağımıza söz verdik. Bir daha asla ve asla olmayacak.”

Diğer taraftan İran'a uygulanan sert yaptırımları uygun zamanda kaldırmak istediğini söyleyen Trump, Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılmasının Şam'ın ilerlemesine yardımcı olacağını belirtti. İran'ın da benzer bir adım atmasını umduğunu ifade eden Trump, “Uygun zamanda bu yaptırımları kaldırmak ve onlara yeniden inşa fırsatı vermek istiyorum. Çünkü İran'ın barışçıl bir şekilde yeniden inşa olmasını istiyorum, eskisi gibi ‘Amerika'ya ölüm, İsrail'e ölüm’ gibi sloganlar atmaktan çekinmemesini istiyorum” şeklinde konuştu.

Beyaz Saray'ın geçtiğimiz hafta Kiev'e bazı silah sevkiyatlarını durdurduğunu açıklamasının ardından, ABD'nin Ukrayna'ya ‘daha fazla savunma silahı’ göndereceğini duyuran Trump, “Öncelikle savunma silahları olmak üzere daha fazla silah göndermemiz gerekecek” diyerek, barışa yanaşmaması nedeniyle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den duyduğu ‘memnuniyetsizliğini’ bir kez daha yineledi.

Trump, 1 Ağustos'ta yürürlüğe girecek olan ABD gümrük vergilerinin kesin tarihi olup olmadığı sorulduğunda, “Kesin diyebilirim ama yüzde 100 kesin değil. Bizi arayıp farklı bir şekilde bir şeyler yapmak istediklerini söylerlerse, buna açık olacağız” dedi. Trump pazartesi günü, Japonya ve Güney Kore gibi büyük tedarikçilerden küçük ülkelere kadar ticari ortaklarına, ABD'nin yüksek gümrük vergilerinin 1 Ağustos'ta yürürlüğe gireceğini bildirmeye başladı. Bu durum, ABD Başkanı’nın bu yılın başlarında başlattığı ticaret savaşında yeni bir aşamayı temsil ediyor.

Trump ve Netanyahu, başkanın genellikle önemli ziyaretçileri kabul ettiği Oval Ofis'te resmi görüşmeler yapmak yerine özel bir akşam yemeğinde bir araya geldi. Trump'ın bu kez Netanyahu'yu resmi olmayan bir şekilde kabul etmesinin nedeni henüz belli değil. Netanyahu, dün gece Washington'a gelmesinin ardından Trump'ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile bir araya gelerek Trump ile yapacağı görüşmelere hazırlandı.

Netanyahu, Trump'ın geçtiğimiz ocak ayında yeniden başkanlık koltuğuna oturmasından bu yana Beyaz Saray'a üçüncü kez yaptığı ziyaret Trump’ın geçtiğimiz ay İsrail'in hava saldırılarını desteklemek için İran'ın nükleer tesislerine hava saldırısı düzenlenmesi emrini vermesinin ardından bir ilki temsil ediyor. ABD Başkanı, önce İran’ın nükleer tesislerinin bombalanması emri vermiş, daha sonra 12 gün süren İsrail-İran savaşında ateşkesin sağlanmasına yardımcı olmuştu.