Netanyahu, esirlerin serbest bırakılması görüşmelerindeki ‘ilerleme’ hakkında Biden'a bilgi verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

Netanyahu, esirlerin serbest bırakılması görüşmelerindeki ‘ilerleme’ hakkında Biden'a bilgi verdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dün ABD Başkanı Joe Biden ile görüşerek, Gazze Şeridi'nde tutulan esirlerin serbest bırakılmasını öngören anlaşma görüşmelerinde kaydedilen ilerleme hakkında bilgi verdi.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre, Biden'ın ofisinden yapılan açıklamada telefon görüşmesi teyit edildi ve Başkan'ın ‘Gazze'de acil ateşkes ihtiyacını, esirlerin iadesini ve anlaşma kapsamında çatışmaların durdurulmasıyla sağlanabilecek insani yardımın artırılmasını vurguladığı’ belirtildi.

Netanyahu'nun ofisinden yapılan açıklamaya göre ise söz konusu görüşmede, ‘esirlerin serbest bırakılması için yürütülen müzakerelerdeki ilerleme ele alındı ve Netanyahu esirlerin serbest bırakılması için Doha'daki müzakere ekibine verdiği yetki hakkında bilgi verdi’.

Telefon görüşmesi, Netanyahu'nun ofisinin ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için Katar'da devam eden müzakerelere katılmak üzere üst düzey yetkililerden oluşan bir heyet görevlendirdiğini açıklamasının ardından gerçekleşti.

Bu karar, ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, görevden ayrılan ABD yönetiminin bir temsilcisi, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz ve İsrailli güvenlik yetkilileriyle yapılan bir toplantının ardından alındı.

Netanyahu'nun ofisi dün AFP'ye yaptığı açıklamada, Mossad ve Şin-Bet başkanlarını da içeren heyetin Doha'ya ulaştığını bildirdi.

İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes sağlanması amacıyla Katar'da yürütülen dolaylı müzakereler geçen hafta sonunda yeniden başlamış ancak İsrail’den üst düzey temsilciler katılmamıştı.

Bazı İsrailli kaynaklara göre bu görüşmeler, Hamas'ın 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail yerleşimlerine düzenlediği eşi benzeri görülmemiş saldırıda alınan esirlerin serbest bırakılmasına odaklanıyordu.



Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
TT

Bir Sovyet casusu Kraliçe Elizabeth'in sarayında "bilgisi olmadan" çalıştı

Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)
Ona yük olmamak için sırrı sakladılar (AFP)

Yakın zamanda gizliliği kaldırılan belgeler, Kraliçe 2. Elizabeth'in sanat danışmanının bir Sovyet casusu olarak yaşadığı çifte hayatın ayrıntılarını bilmediğini, çünkü saray yetkililerinin onun korkularını arttırmak istemediklerini ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın AP’den aktardığı habere göre MI5 tarafından salı günü İngiltere Ulusal Arşivleri aracılığıyla yayınlanan belgelerin bir parçası olan kraliyet sanat tarihçisi Anthony Blunt hakkındaki dosyalar, 1930'larda Cambridge Üniversitesi ile bağlantılı olan ve üyeleri İngiltere'nin istihbarat servisinin kalbinden Sovyetler Birliği'ne sırlar sızdıran bir casus şebekesine ışık tutuyor.

Buckingham Sarayı'nda kraliyet fotoğraflarının küratörü olarak çalışan Blunt, 1964'te İkinci Dünya Savaşı sırasında MI5'te kıdemli bir subay olarak; Gizli bilgileri KGB'ye aktarmıştı.

Kraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)  Yeni yayınlanan belgKraliçe'nin sekreteri onunla casus Anthony Blunt hakkında konuştu (Reuters)

Yeni yayınlanan belgelerden birinde, bir MI5 görevlisi Blunt'ın sırrını açıkladıktan sonra “derin bir rahatlama” hissettiğini söylediğini belirtiyor. Verdiği bilgiler karşılığında Blunt'ın işini, unvanlarını ve sosyal statüsünü korumasına izin verilmişti; görünüşe göre Kraliçe'nin bundan haberi yoktu.

1972'de özel sekreteri Martin Charters, MI5 başkanı Michael Hanley'e “Kraliçe'nin bilmediğini ve şimdi söylemenin bir anlamı olmadığını, çünkü bunun sadece korkularını arttıracağını ve bu konuda yapılacak bir şey olmadığını” söyledi.

Hükümet 1973 yılında Blunt'ın hasta olduğunu Kraliçe'ye söylemeye karar verdi, çünkü ölümünden sonra gazetecilerin iftira davalarından korkmadan haber yayınlayabilecekleri bir medya patlamasından korkuyordu. Başbakan Margaret Thatcher, Kasım 1979'da Avam Kamarası'nda Blunt'ın casus olduğunu alenen ifşa etti. Şövalyelik unvanı kamuoyu önünde elinden alındı, ancak hakkında hiçbir dava açılmadı ve 1983 yılında 75 yaşında öldü.