Putin karşıtı Navalni, hayatta olmadığı halde "terörist" listesinden çıkarılmıyor

Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'yle eşi Yulia, Moskova'daki Lublinsky bölge mahkemesinde bir duruşmada (Reuters)
Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'yle eşi Yulia, Moskova'daki Lublinsky bölge mahkemesinde bir duruşmada (Reuters)
TT

Putin karşıtı Navalni, hayatta olmadığı halde "terörist" listesinden çıkarılmıyor

Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'yle eşi Yulia, Moskova'daki Lublinsky bölge mahkemesinde bir duruşmada (Reuters)
Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'yle eşi Yulia, Moskova'daki Lublinsky bölge mahkemesinde bir duruşmada (Reuters)

Rus muhalefet lideri Aleksey Navalni'nin "teröristler ve aşırılık yanlıları" listesinden çıkarılması talebi, geçen yıl hayatını kaybetmesine rağmen reddedildi. Navalni'nin dul eşi Yulia Navalnaya, talebin reddinin Vladimir Putin'in hâlâ ondan korktuğunu gösterdiğini söylüyor.

Rusya'nın mali denetleme kurumu Rosfinmonitoring, Navalnaya'nın yayımladığı bir mektupta, hayatını kaybeden eşinin kara para aklama ve terörizmin finansmanı suçlarından cezai soruşturmaya tabi tutulduğunu belirtiyor. Mektupta, davanın düşürülmesine yönelik bir hamle duyurulmadığı için Navalni'nin hâlâ listede yer aldığı bildiriliyor.

Rus yetkililerin Rusya'nın en önde gelen siyasi muhalifi Navalni'nin, orta Rusya'da bir "özel rejim" ceza kolonisinde hapis yatarken hayatını kaybettiğini duyurmasının üzerinden yaklaşık bir yıl geçti. 47 yaşındaki Navalni'nin hapishanede yürüyüş yaptıktan sonra rahatsızlandığı ve bilincini yitirdiği bildirilmişti.

Navalni, uluslararası kamuoyunda uydurma olduğu gerekçesiyle yaygın şekilde reddedilen bir dizi suçlamadan toplam 30 yıldan fazla hapis cezasına çarptırılmıştı. Navalni'nin ölümünden Putin'in sorumlu olduğuna inanan Navalnaya, eşinin öldürüldüğüne dair kanıt sunabilecek tanıklara ödül teklif etmişti. Dünya liderleri de ölümün sorumluluğunu Putin'e yüklemek için sıraya girmişti.
 

xscdfvgth
Navalnaya, Rusya'daki başkanlık seçimlerinin son gününde Almanya'daki Rus Büyükelçiliği önünde sırada bekliyor (Reuters)

Kremlin bu iddiayı reddetmişti. Rus soruşturmacılar Navalni'nin doğal nedenlerle hayatını kaybettiğini söylüyor.

Navalnaya, Telegram'da yayımladığı mesajda Putin'in "onu öldürdükten sonra bile" hayatını kaybetmiş eşinden "korktuğunu" ifade etti.

Eşine yönelik terörist ve aşırılık yanlısı etiketlerinin yalnızca Rusları korkutarak siyasi itaatsizlikten uzak tutmak için bir araç olarak kullanıldığını belirtti.

Navalnaya "Putin neden buna ihtiyaç duyuyor? Elbette bu Aleksey'in banka hesapları açmasını engellemek için yapılmıyor. Bu artık mümkün değil" dedi.

Putin bunu sizi korkutmak için yapıyor. Aleksey'den bahsetmekten bile korkmanızı ve zamanla onun adını unutmanızı istiyor. Ama kimse unutmayacak.

Navalnaya'nın kendisi de Rosfinmonitoring'e kişinin banka hesabını dondurma yetkisi veren listede yer alıyor. Navalnaya'nın hayatını kaybeden eşi için çalışan ve yine listede adı geçen üç avukatınsa gelecek hafta aşırılık yanlısı bir gruba üye olmak suçlamasıyla ceza alması bekleniyor.

dfvgbh
Geçen mart Aleksey Navalni'nin akrabaları ve dostları tabutunun başında ona veda ediyor (AP)

Rus savcılar, avukatların Navalni hapisteyken bile onun yıkıcı faaliyetlerine olanak sağladığını söylüyor, destekçilerse avukatların yalnızca işlerini yaptığını ve haklarındaki kovuşturmanın Putin rejimi altında yeni bir siyasi baskı dönemine işaret ettiğini öne sürüyor.

Üç avukat (Vadim Kobzev, Aleksey Liptser ve Igor Sergunin) hakkındaki kararların 17 Ocak'ta verilmesi bekleniyor. Eylülde başlayan duruşma kapalı kapılar ardında görülmüştü.

Şubat 2024'te Navalni, tutuklamaları "çok çirkin" diye niteleyerek bunun kendisini hapiste yalnızlaştırmaya yönelik planın bir parçası olduğunu iddia etmişti.

Independent Türkçe



Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

TT

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

Blinken Trump'a savaş sonrası Gazze için ‘kapsamlı bir plan’ sunacak

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, önümüzdeki hafta başında Başkan Joe Biden'ın görev süresinin sona ermesinden önceki son konuşmasında uluslararası toplumu, Gazze Şeridi'nin yönetimi ve yeniden inşası için Filistinli ve uluslararası ortak bir güç kurulmasını öngören savaş sonrası Gazze planını desteklemeye çağırdı. Blinken bu planın yeni Başkan Donald Trump yönetimine teslim edileceğini açıkladı.

Blinken, Lübnan'da Joseph Avn'ın cumhurbaşkanı seçilmesini ve Nevvaf Selam'ın yeni hükümeti kurmakla görevlendirilmesini ‘egemen bir devlet olma yolunda önemli adımlar’ olarak nitelendirdi.

ABD'li üst düzey diplomat, beş gün sonra sona erecek olan Biden yönetiminde Dışişleri Bakanı olarak son konuşmasını yaptığı Atlantik Konseyi düşünce kuruluşunda ABD'nin Ortadoğu'daki dış politikasını ele aldı. İlk olarak, özellikle bölgedeki entegrasyon, Arap devletleri ile İsrail arasındaki ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’nın genişletilmesi, terörle mücadele ve İran'ın nükleer dosyası ile ilgili olarak son dört yılda elde edilen başarıları özetledi. Başkan Biden'ın ‘İran'ın kendi gözetiminde nükleer silah elde etmeyeceği taahhüdünü yerine getirdiğini’ vurguladı.

Gazze hakkında konuşmaya başlar başlamaz katılımcılardan biri bağırarak Blinken'ı Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı ‘soykırımı’ desteklemekle suçladı.

ascdvfgrt
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın Washington'da yaptığı konuşma sırasında bir protestocu salondan çıkarıldı. (AFP)

ABD'nin ‘Suudi Arabistan ile stratejik ortaklığı güçlendirecek kapsamlı bir anlaşmaya doğru önemli bir ilerleme kaydettiğini’ ve bu anlaşmanın İsrail ile normalleşmeden önce ‘Filistin devletine giden inandırıcı bir yol’ bulmaya odaklandığını belirtti. Blinken, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısının zamanlamasının ‘tesadüf olmadığını’ yineledi.

İran zayıfladı

Salonda bulunan bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'ı Filistinli çocukların öldürülmesine katkıda bulunmakla suçladı ve salondan çıkarıldı.

Ancak Blinken, ‘Hamas'ın askeri ve hükümet kapasitesini yok etmek, saldırının arkasındaki beyni öldürmek’ ve özellikle Lübnan'da Hizbullah'ın, liderliğinin ve altyapısının ortadan kaldırılmasının ardından ‘Tahran'ı savunmaya geçirmek’ hakkında konuşmaya devam etti.

Blinken sözlerini şöyle sürdürdü: “İran Hizbullah'a karadan ikmal yolunu kaybetti… İsrail, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed rejiminin yasadışı kimyasal silahlar da dahil olmak üzere birçok silahını, fabrikalarını ve üslerini imha etti.”

Ortadoğu'daki güç dengesinin Hamas ve destekçilerinin umduğu ya da planladığı şekilde değil, dramatik bir şekilde değişmekte olduğunu vurgulayan Blinken, “Yine de bölge, Suriye'nin kırılgan siyasi geçiş sürecinden İran'ın caydırıcılığını yeniden kazanma çabasına ve bunun nükleer emelleri için ne anlama gelebileceğine, Husilerin İsrail'e ve uluslararası deniz taşımacılığına yönelik devam eden saldırılarına kadar risklerle dolu olmaya devam ediyor” şeklinde konuştu.

xcdvfgrthy
Husi füzesi nedeniyle hasar gören bir binada çalışan İsrail askerleri (Reuters)

Blinken, “Ortadoğu'da tüm insanların kendilerini daha güvende hissedecekleri yeni bir gerçeklik yaratmak için çalışmalıyız. Herkes kendi ulusal arzularını gerçekleştirebilir. Herkes barış içinde yaşayabilir” ifadelerini kullandı. Bu noktada bir başka kadın ayağa kalkarak Blinken'e bağırdı ve onu ‘soykırım’ yapmakla suçladı.

Entegre bir plan

Blinken, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirecek bir anlaşmanın yakın olup olmadığı sorusuna “Her zamankinden daha yakın. Ancak şu anda burada oturmuş Hamas'tan kabul ettiklerine dair son sözü bekliyoruz. Bu söz her an gelebilir. Önümüzdeki birkaç saat içinde gelebilir. Önümüzdeki günlerde de gelebilir. Biz de bunu bekliyoruz” yanıtını verdi. Blinken ayrıca, Başkan Biden'ın yönetiminin Başkan Trump'ın ekibine savaştan sonra Gazze Şeridi'nin yönetimi için uluslararası güçler ve Filistinlileri içeren geçici bir güvenlik gücünün ayrıntıları da dahil olmak üzere kapsamlı bir plan sunacağını açıkladı.

İran'la ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: “İran şu anda nükleer silah için bölünebilir malzeme üretebilecek bir noktada. Bir ya da iki hafta içinde nükleer silaha sahip olabilirler. 2015 nükleer anlaşmasıyla onları bir kutuya koyduğumuz zamankinden çok daha tehlikeli bir yerdeler.” Başkan Trump'ın daha iyi bir anlaşma yapmaktan bahsettiğine dikkat çeken Blinken, “Bakalım. Belki bunu yapmak için bir fırsat vardır” ifadelerini kullandı.

Lübnan'daki durum

Blinken, İsrail ile Hizbullah arasındaki çatışmaya kalıcı bir çözüm bulmak, Gazze Şeridi'ndeki savaşı sona erdirmek ve Arap ülkeleri ile İsrail arasındaki ‘ilişkileri normalleştirmek’ gibi birbiriyle bağlantılı üç diplomatik hedeften söz etti. Lübnan'da hedefin ‘Hizbullah'ın İsrail'i tehdit edecek ya da Lübnan devletini ve Lübnan halkını rehin almaya devam edecek şekilde yeniden yapılanmasını önlemek’ olduğunu ifade eden Blinken, “Fransa ile vardığımız anlaşma bu kriterleri karşılıyor; Lübnan hükümetinin topraklarının kontrolünü yeniden ele geçirmesini sağlıyor, Lübnan ekonomisine ve güvenlik güçlerine çok ihtiyaç duyulan yardım ve desteği sağlıyor ve İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkını koruyor” şeklinde konuştu.

sxdfr
Lübnan’da hükümeti kurmakla görevlendirilen Nevvaf Selam, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmeye gelirken (EPA)

Blinken sözlerini şöyle noktaladı: “ABD ve Fransa anlaşmayı izlemek ve ihlalleri ele almak için gece gündüz çalışıyor ve şimdi, anlaşmadan sadece altı hafta sonra, Lübnan parlamentosu yeni bir cumhurbaşkanı ve yeni bir başbakan seçmek için ezici bir çoğunlukla oy kullandı; güvenli, başarılı ve Lübnanlıların ihtiyaçlarına cevap veren egemen bir devlet olma yolunda iki önemli adım attı.”