Depremleri tetikleyen sessiz süreç ilk kez tespit edildi

6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
TT

Depremleri tetikleyen sessiz süreç ilk kez tespit edildi

6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)
6 Şubat depremlerinde resmi verilere göre en az 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti (Reuters)

Bilim insanları depremlere zemin hazırlayan yavaş ve sessiz süreci ortaya çıkardı.

Tektonik levhalar, fay denen sınırlarda birbirlerine basınç uygulayarak uzun süre kilitleniyor. Ancak bu temas yüzeyindeki kırıklar oluşması sonucu kilit açılıyor ve deprem oluyor. Bu çatlaklar, faydaki hareketi engelleyen bağlantıları koparıyor.

Kudüs İbrani Üniversitesi'nden araştırmacılar, bu çatlakların faylarda nasıl oluştuğunu tespit etti. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da yayımlanan çalışmada, sismik olmayan yavaş ve sessiz bir aktivitenin, depremlere yol açan çatlakları tetiklediği bulundu. 

Araştırmacılar deneyler ve bilgisayar modelleri yoluyla çatlakların yanı sıra kabuktaki küçük hareketlerin mekaniğini inceledi.

Kilitlenmiş haldeki levhalardan birindeki zayıf bir noktanın, daire gibi yavaş yavaş genişlediği tespit edildi. Ardından daire, levhanın sınırına dayandığında çizgi haline geliyor ve rift boyunca yayılıyor.

Makalenin başyazarı Shahar Gvirtzman "İki boyutlu daire yavaşça yayılıyor ve levhanın yüzeyine ulaştığında, hızla bir kopma noktasına dönüşerek muazzam bir enerji açığa çıkarıyor" diyor.

Araştırmacılar mevcut teorilere göre yeterince büyük bir bozulma olmadığında sistemin hareketsiz kaldığını belirtiyor. 

Makalenin ortak yazarı Prof. Jay Fineberg "Ancak deneylerimiz, mevcut teoriye göre ilerlememesi gereken küçük bir çatlağın, çok ama çok yavaş ilerlediğini gösterdi" diyerek ekliyor: 

Depremlerin başlama sürecini tespit ettik ki bu, depremin kendisinden tamamen farklı.

Ekip, bulguların depremlerin nasıl ve ne zaman başladığını anlamaya katkı sunmasını umuyor. Ancak yeni çalışma esasen bir çatlağın nasıl oluştuğuna dair bir çerçeve sunuyor.

Prof. Fineberg "Örneğin bir bina çökmek üzereyse bu, muazzam bir hızla genişleyen bir kırık sonucu gerçekleşir. Fakat kırığın kendisi şimdi tanımladığımız süreçte oluşmuştur" diye açıklıyor.

Bilim insanları bina ve köprü gibi yapılarda bu yavaş genişlemeyi tanımlayabilirse çökmelerini öngörebilir. Ayrıca sürtünme ve kırılma kuvvetlerine karşı dirençli malzemeler de geliştirebilirler.

Independent Türkçe, Haaretz, Phys.org, Science Alert, Nature



İkonik İtalyan kalesinin sırları yeraltı radarıyla açığa çıktı

Yeraltı radarı, Milano'daki Sforza Kalesi'nin altındaki yeni sırları açığa çıkarıyor (Politecnico di Milano)
Yeraltı radarı, Milano'daki Sforza Kalesi'nin altındaki yeni sırları açığa çıkarıyor (Politecnico di Milano)
TT

İkonik İtalyan kalesinin sırları yeraltı radarıyla açığa çıktı

Yeraltı radarı, Milano'daki Sforza Kalesi'nin altındaki yeni sırları açığa çıkarıyor (Politecnico di Milano)
Yeraltı radarı, Milano'daki Sforza Kalesi'nin altındaki yeni sırları açığa çıkarıyor (Politecnico di Milano)

Bilim insanları, Milano'da 15. yüzyıldan kalma Sforza Kalesi'nin altında, ünlü sanatçı ve mühendis Leonardo da Vinci'nin çizimlerinde yer verdiği gizli geçitlerin varlığına işaret eden saklı yapılar buldu.

Günümüzde İtalyan tarihinin bir simgesi kabul edilen kale, uzun süredir tarihçileri, mimarları ve mühendisleri büyülüyor.

Milano'daki kale, 15. yüzyıldan inşa edilmesinden bu yana bir hisar, konut ve iktidar merkezi işlevi görmüş ve yıllar içinde yeraltındaki odaları hakkında sayısız efsane ortaya çıkmıştı.

Bu hikayelerden biri de eşi Beatrice d'Este'yi ziyaret etmek için gizli bir geçit kullandığı söylenen Milano Dükü Ludovico il Moro hakkında.

Yeraltı geçidi, ünlü polimat Leonardo da Vinci'nin çizimlerinde de tasvir edilmişti.

Şimdiyse gelişmiş yeraltı radarı teknolojisinin kullanıldığı bir çalışma, kalenin altında gerçekten de bu tür yeraltı koridorları ve benzer mimari yapıların var olabileceğine dair yeni kanıtlar sundu.

Son radar araştırmasında, kalenin altında gizli yapıların olabileceğini gösteren yüzey altı anomalileri saptandı.

Bu teknoloji, toprağa elektromanyetik dalgalar yayıyor ve bilim insanları, yansıyan sinyalleri inceleyerek toprak bileşimiyle yoğunluktaki değişimleri ve boşlukların varlığını tespit edebilir.

Araştırmacılar, radar ölçümlerini kullanarak Sforza Kalesi'nin dijital bir kopyasını oluşturmak ve böylelikle arkeolojik alanın tarihsel değişimlerini keşfetmeyi sağlayacak etkileşimli bir araç yaratmak istiyor.

Projede yer alan mimarlık araştırmacısı Francesca Biolo "Yeraltı radarı, 3 boyutlu modeli bilinen ancak erişilemeyen alanlara dair verilerle zenginleştirdi ve bilinmeyen geçitlere ışık tutarak gizli koridorlarla ilgili gelecek çalışmalar için fikirlerin önünü açtı" dedi.

Bilim insanları, yeniden yapılandırmada artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisinden faydalanarak "insanların tarihle etkileşim kurma şekillerini dönüştürmeyi" umuyor.

Bulgular, yalnızca kalenin altındaki olası sırları ortaya çıkarmakla kalmayıp bu tür teknolojilerin dünyanın dört bir yanındaki tarihi alanların araştırılması için bir model oluşturabileceğini de kanıtladı.

Araştırmacılar "Kale sadece bir anıt değil, her bir taş katmanının geçmişte yaşayanların hayatlarını ve miraslarını temsil ettiği, anlatılmayı bekleyen hikayelerle dolu bir havuz" yazdı.

Bilim insanları "Kaleden elde edilen veriler, gizli geçitler ve bunların tarihi anlatılardaki rolleri üzerine daha fazla çalışmayı teşvik ederek akademide yeni araştırma yollarına zemin hazırlayabilir" dedi.

Independent Türkçe