İran, yeraltı gemi depolama alanının görüntülerini yayınladı

İran'da yeraltı tünellerinde makineli tüfek ve füzelerle donatılmış botlar (İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü)
İran'da yeraltı tünellerinde makineli tüfek ve füzelerle donatılmış botlar (İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

İran, yeraltı gemi depolama alanının görüntülerini yayınladı

İran'da yeraltı tünellerinde makineli tüfek ve füzelerle donatılmış botlar (İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü)
İran'da yeraltı tünellerinde makineli tüfek ve füzelerle donatılmış botlar (İran devlet televizyonu tarafından yayınlanan videodan alınan ekran görüntüsü)

İran Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Deniz Kuvvetleri dün İran'ın ‘güney sularında’ bir yeraltı gemi depolama alanının görüntülerini paylaştı.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığı habere göre devlet televizyonunda yayınlanan görüntülerde, yeraltı tesisinin tünellerinde makineli tüfek ve füzelerle donatılmış onlarca küçük gemi görülüyor.

“Deniz saldırı ve füze fırlatma gemilerinin depolandığı bu tesis, İran'ın güney sularında 500 metre derinlikte bulunuyor” diyen devlet televizyonu, tesisin yeri hakkında ayrıntılı bilgi vermedi.

Televizyon görüntülerine göre DMO Komutanı Hüseyin Selami ve DMO Deniz Kuvvetleri Komutanı Ali Rıza Tengsiri tesisi denetledi.

Selami, “Büyük İran ulusunu, gençlerinin büyük ve küçük düşmanlara karşı her türlü deniz savaşından onurla çıkabilecekleri ve zafere ulaşabilecekleri konusunda temin ediyoruz” dedi.

Tesisin görüntüleri, ilk döneminde İran'a karşı ‘azami baskı’ politikasını benimseyen ABD Başkanı seçilen Donald Trump'ın göreve başlamasından iki gün önce paylaşıldı.

Devlet televizyonunda yapılan haberde, “Bu gemilerden bazıları ABD gemilerini ve destroyerlerini vurabilecek kapasitede” denildi.

10 Ocak'ta devlet televizyonu Selami'nin, ekim ayında ilk kez hipersonik füzeler de dahil olmak üzere yaklaşık 200 füzeyle İsrail'e saldırı düzenlemek için kullanılan bir yeraltı füze üssünü ziyaret ettiği nadir görüntüleri yayınladı.

Tahran, saldırıların Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin temmuz ayında Tahran'da öldürülmesine ve İsrail'in 27 Eylül'de Beyrut'un güney banliyösüne düzenlediği ve İran destekli Hizbullah'ın eski genel sekreteri Hasan Nasrallah'ın ölümüne neden olan saldırıya yanıt olduğunu bildirdi.

İsrail ekim ayı sonunda, Tahran'ın saldırısına karşılık olarak İran'daki askeri noktalara saldırılar düzenlediğini duyurdu.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”